“Birçok ilde herhangi bir duyuru yapılmadan, el altından dilekçeler alınmak suretiyle çok sayıda şube müdürlüğü görevlendirmesi yapılmıştır” diyen Bayraktar daha sonra şunları kaydetti; “Üstelik bu görevlendirmeler yapılırken, herhangi bir kriter ve liyakat ilkesi göz önüne alınmamıştır. Ne yazık ki görevlendirmelerde liyakatsiz kişiler tercih edilmiş ve ideolojik davranılmıştır.
Şu anda Türkiye’nin dört bir yanındaki eğitimciler infial halindedir. Hukukun böylesine çiğnendiği, ayaklar altına alındığı başka bir ülke var mıdır? Şube müdürü olarak görevlendirilen kişiler hangi üstün meziyetlere sahiptir? Bu kişilerin performansı, bilgi birikimi, kabiliyeti nasıl ölçülmüştür?
Tüm bu yaşananlar, akıllara ‘danışıklı dövüş mü?’ sorusunu da getirmektedir. Bakanlığın, göz boyama amaçlı genelgeyi iptal edip, ardından Milli Eğitim Müdürlüklerine ve Valiliklere şube müdürlüklerine görevlendirmeler için yeşil ışık yakmış olma ihtimali son derece güçlüdür.
Ancak herkes bilmelidir ki; hiç kimse hukukun üstünde değildir. Adaletin tesis edilmediği, objektif kriterler yerine, yandaşlığın esas alındığı, bir güruha hizmet amacını taşıyan her uygulama yerle yeksan olmaya mahkûmdur.
Milli Eğitim Müdürlerinin ve Valilerin bu tavrı hem çalışma barışını bozmuş, hem de eğitimcileri rahatsız etmiştir. Zira objektif kriterlerin esas alınmadığı görevlendirmeler etik ve ahlaki olmadığı kadar, insani de değildir.
Bu görevlendirmelerin iptal edilmemesi ve yapılmaya devam edilmesi durumunda bu görevlendirmeyi yapan ilgililer hakkında genel merkezimizce suç duyurusunda bulunulacak ve görevlendirmelerin iptali için davalar açılacaktır. Bu durumun da eğitimde çok büyük bir kaosa yol açacağı aşikârdır. Bakanlık eğitimde deprem yaşanmasını istemiyorsa, şube müdürlüğü görevlendirmelerini en kısa zamanda iptal etmeli ve şube müdürlüğü sınavını bir an önce yapmalıdır. “
Editör