ÜNİVERSİTE KURAN ÜNİVERSİTE SÖZÜNE İTİRAZIM VAR!

Atatürk Üniversitesi'nin bir önceki dönemde de rektör adayıydı Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım. Mevcut Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak'ın karşısına yürekli biçimde dikilmiş, "Kusura bakma hocam, meydan boş değil. Bu yarışta ben de varım" demeye getirmişti sözü.

admin
admin
28 Mayıs 2016 Cumartesi 07:05
ÜNİVERSİTE KURAN ÜNİVERSİTE SÖZÜNE İTİRAZIM VAR!
Öztürk AKKÖK

Atatürk Üniversitesi'nin bir önceki dönemde de rektör adayıydı Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım. Mevcut Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak'ın karşısına yürekli biçimde dikilmiş, "Kusura bakma hocam, meydan boş değil. Bu yarışta ben de varım" demeye getirmişti sözü.
***
Hiç de az oy almamıştı Ömer Hoca! 1207 kişi gitmişti sandığa. Toplamda 427 akademisyen, tercihlerini Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nün genç öğretim üyesinden yana kullanmışlardı.
***
Düşünüyorum da; Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak'ın favori olduğu bir seçimde, ortaya "ben de bu yarışta varım" diyerek çıkması için, insanın ya deli(!) olması gerekirmiş, ya da gözükara!
***
Narin bir vücuda sevecenlik katan naïf bir yüz yapısına sahip muhatabınızla sohbeti derinleştirdikçe, o zarif yapının ardındaÖmer gibi adaletli, Selim gibi güçlü, Yıldırım gibi ateşli bir varlığın yattığını hissediyor, dolayısıyla Hikmet Koçak'ın karşısına,"rektör adayı olarak yarışta ben de varım" deyip dikilmenin, çok da hayret edilecek bir yanının olmadığını anlıyorsunuz.
***
Dört yıl önceki seçimde 253 öğretim üyesi, tercihlerini Rektör Hikmet Koçak'tan yana kullanmış. Hani 253 akademisyenden 127'si Ömer Selim Yıldırım lehine oyunu kullansa, belki yeni bır çığır açılacak Atütürk Üniversitesi'nde.
***
Ama olmuyor. Mevcut statüko, sürprize meydan vermiyor ve Atatürk Üniversitesi'nde yola yine Hikmet Koçak ile devam ediliyor.
***
Atatürk Üniversitesi Rektör Aday Adayı Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım ile sohbet için kedimize "hoş bir mekan"ı, Yoncalık'taki Temelli Kıraathanesi'ni seçiyoruz.
***
Çaylarımızı yudumlarken, aklıma takılanları soruyorum ilk kez karşılaştığımız ve merhabalaşıp, el sıkıştığımız Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım'a!
***
Her ne kadar cerrah olarak, kız kardeşimin doktoruysa da, kısmet olmamış bugüne kadar karşılaşmak ve tanışmak!
***
Bu nedenle hem sorular soruyor ve hem de daha yakından tanımaya çalışıyorum kendisini.
***
Nasıl görüyor Koçak dönemini Hoca? Iki dönem, toplam 8 yıl. Az bir süre değil elbet.
***
İlginç ve de düşündüren bir cevap buluyor sorum:
"Varlık sınavlarını kaybettiler!"
***
Atatürk Üniversitesi'nde kendilerine zemin bulmuş çeşitli cemaatler var. Aralarından her daim birilerini vitrine çıkartancemaatlerin, bugün Atatürk Üniversitesi'ni getirdikleri nokta, çoğu tarafsız insanın ve akademisyenin içini burkuyor.
***
Ömer Hoca'nın, "varlık sınavını kaybettiler" sözünü, dini söylemleri ve ritüelleri ustalıkla(!) kullanarak çevre edinen, bunun yanında da kendilerine "güç vehmeden" cemaatlerin, o güçlerini ve inandırıcılıklarını bugün kaybettikleri şeklinde algılıyor, ama teyit ettirmiyorum düşüncemi.
***
Hoca'nın en beğendiğim vaadi, "herkesin kapısının önünü temizleyeceğiz" sözü oluyor.
***
Aslında Atatürk Üniversitesi'nin çözüm bekleyen sorunları belli. Bu sorunları bilmesi için insanın kâhin olması gerekmiyor.
***
Girin kampustan içeri, dokunun birkaç insana, çok sayıda "ah"ın yükseleceğine, feryadın da arş-ı alâyı alacağına şaşırarak tanık olacaksınızdır.
***
Hoca'nın temizlikten kastı çer, çöp olmasa gerek!
***
Ne istiyor bilim insanları yönetimlerden?
***
Atatürk Üniversitesi'nin yetiştirdiği çok sayıda paha biçilemez kıymetli beyin, dünden bugüne göçmüş buralardan.
***
Bu acımasız göçün ve kayıpların önüne ne yazık ki, geçememiş şehir ve üniversite.
***
Böylesi bir acziyeti de birileri, "üniversite kuran üniversite" yaldızlı kılıfıyla örtmeye çalışmış, yani kandırmış bizleri.
***
İşte Ömer Selim Yıldırım da "üniversite kuran üniversite" sözünü "timsah gözyaşı"na benzetiyor ve bu tür söylemlerin bir daha tekrar edilmemesi için de, ne istiyorlarsa bilim insanları, ihtiyaçlarının en iyi şekilde temin edilmesi gerektiğine inanıyor.
***
Bu nedenle "kapı önlerini temizleyeceğim" yani, "var olan engelleri kaldıracak, şeffaf bir yönetim anlayışıyla herkese kucağımı açacağım" diyor Yıldırım Hoca!
***
Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım'ın aslen Tortumlu olduğunu bilmiyordum, öğrendim. 45 yaşında 3 çocuk babası Ömer Hoca, 1995 yılında başladığı akademisyenlik serüvenini şimdi Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü ile taçlandırma niyetinde.
***
Hoca, kendisini Atatürk Üniversitesi'nde süregelen haksızlıklara, adaletsizliklere, ilkesizliklere, kayırmalara karşı çıkan ve hatta isyan eden isyankârların adayı olarak görüyor, "Bu tür yanlışlardan kim şikayet ediyorsa, işte ben onların sesi, onların temsilcisi olarak çıktım ortaya" diyor.
***
Bugün 200 üniversite arasında 48. sırada bulunan Atatürk Üniversitesi'ni çok daha yukarılara taşıyacak azim ve kararlılıkta gördüğüm, rektör seçilmesi halinde, aynı performansı Erzurum'un sorun ve sıkıntılarını aşabilmesi adına da sergileyeceğine inandığım Yeğenağa Mahalleli Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım'a çıktığı yolda başarı dileyerek sohbeti noktalıyorum. 

Editör

Son Güncelleme: 28.05.2016 08:07
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Yunus Hadımoğulları 2016-07-12 23:12:04

her dönemin adamları efeoğlu ve ezirmik ailesi eksik olmaz herhalde.

Avatar
Metin AYDIN 2016-05-30 16:38:01

oyumuz olmasa da kalbimiz seninle hocam.