Uluslararası Sanat Platformu Derneği Başkanı Doç. Dr. Bünyamin Aydemir, "Bu yılki Nobel Edebiyat Ödülü, bir yandan dünyada hızla artan İslamofobiye hizmet ederken bir yandan da katillerin ve canilerin meşrulaştırılmasına araç kılındı. Söz konusu ödül, Nobel tarihinin en büyük skandallarından biri oldu" dedi.

Uluslararası Sanat Platformu Derneği (USAP) Başkanı Doç. Dr. Bünyamin Aydemir, Avusturyalı yazar Peter Handke'nin Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmesine ilişkin, "Bu yılki Nobel Edebiyat Ödülü, bir yandan dünyada hızla artan İslamofobiye hizmet ederken bir yandan da katillerin ve canilerin meşrulaştırılmasına araç kılındı. Söz konusu ödül, Nobel tarihinin en büyük skandallarından biri oldu." dedi.

USAP Başkanı Aydemir, yaptığı yazılı açıklamada, 2019 Nobel Edebiyat Ödülü'nün Avusturyalı yazar Peter Handke’ye verilmesini şiddetle kınadığını belirtti. Çağın en büyük soykırımlarından biri olan Srebrenitsa katliamına ilişkin sarf ettiği çirkin sözleri ve bu soykırımı gerçekleştiren "Bosna Kasabı" lakaplı Sırp lider Slobodan Milosevic'e duyduğu hayranlığı sebebiyle Peter Handke'nin Nobel'e layık görülecek en son kişi olduğunu aktaran Aydemir, "Acaba hangi edebi yaratıcılık, hangi başarı, hangi yazar kimliği bir soykırımın övülmesini ve binlerce kişinin katili olan bir caniye hayranlığın dile getirilmesini görmezden gelmemizi gerektirebilir ki?" ifadelerini kullandı.

Aydemir, böyle bir yazara ödül verilmesinin iyi niyetle açıklanamayacağını aktararak şunları kaydetti:

"Bu yılki Nobel edebiyat ödülü, bir yandan dünyada hızla artan İslamofobiye hizmet ederken bir yandan da katillerin ve canilerin meşrulaştırılmasına araç kılındı. Söz konusu ödül, Nobel tarihinin en büyük skandallarından biri oldu. Bu vicdani körlüğü nasıl telafi edecekler merak ediyorum. Sadece kendilerini kirletmediler, daha önce bu ödülü alan çok sayıda değerli sanat adamına da zarar verdiler. Katledilen üç yüz bin Boşnak'ın kanı maalesef Peter Handke'ye bu ödülü veren İsveç Akademisinin ellerine bulaşmıştır. Bu noktadan sonra artık etikten, insani değerlerden, insani duyarlılıklardan nasıl söz edebilirler ki?"