Vali Öztürk, mesajında şu görüşlere yer verdi:
“Yılın hiçbir günü yoktur ki, takvim ibresi o gün içinde Anadolu insanına ait birkaç zaferi göstermesin. İşte bugün, o zaferlerin en büyüğü, günlerin en anlamlısı olan Çanakkale Zaferi ve Şehitler Gününü idrak etmekteyiz. Tarih boyunca, hürriyet ve bağımsızlığına düşkünlüğüyle temayüz etmiş milletimiz; her türlü zorluğa karşı durmuş, kanı, canı pahasına mücadele vermekten çekinmemiştir. Bu özelliğiyle hem esaret yüzü görmemiş, hem yaşadığı coğrafyada barış ve huzurun teminatı olmuş, hem de diğer mazlum milletlerin umudu olmuştur. Kahramanlık destanının yazıldığı en önemli savaşlardan biri olan Çanakkale Savaşının zaferle taçlandırıldığı 18 Mart günü, aynı zamanda aziz şehitlerimizin hatırasını canlı tutmak ve daha sonraki nesillere aktarmak amacıyla ‘Şehitler Günü’ olarak kabul ve ilan edilmiştir. Çanakkale’de verilen mücadelenin büyüklüğüne ve vatan için akan kanların ulvi damlaları hatırına, bugün şehitler günü olarak yâd edilmektedir. Bu anlamlı güne adını veren “Çanakkale” aslında bir destanın adıdır. Topraklarımızı baştan sona işgale niyetlenen düşman kuvvetleri Türk Milletinin bağımsızlık aşkını Kurtuluş Savaşından daha önce Çanakkale’ de görmüştür. O Çanakkale ki tarihin akışını değiştirmiştir. Dört imparatorluğun dünya sahnesinden silinmesine vesile olmuş ve bizim bugün gururla andığımız Çanakkale Destanı ortaya çıkmıştır. Bu destansı zaferin temelinde güçlü bir inanç, büyük bir vatan aşkı ve özgürlük tutkusu vardır. Milletimizin genlerinde var olan vatan sevgisi karşısında gün gelir akıl ve fen mahçup kalır. İşte Çanakkale Zaferi de böylesi bir sevginin sonucudur. Anadolu coğrafyasında yaşamak zordur ve bedeli çok ağırdır. Biz yüzyıllardır bu bedelleri ödeye ödeye bu günlere geldik. Bu sebepledir ki; Çanakkaleyi çok iyi anlamak gerekir. Tarih, tarihini bilmeyenler için, anlamayanlar için tekerrür eder. Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşını iyi anladığımızda, şehitlerimizin ve gazilerimizin yaptıkları fedakarlıkları, tarihin yazmakta aciz kaldığını görürüz. Tarih boyunca verilen savaşlarda olduğu gibi Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşında, Kore Savaşında, Kıbrıs Barış Harekâtında ve terörle mücadele sırasında, gözlerini kırpmadan canlarını feda eden şehitlerimizin yakınları ve kahraman gazilerimiz, milletimize bırakılmış en kutsal emanetlerdir. Milletimiz, mukaddes vatanımızın korunması için canlarını ortaya koyan şehitlerini ve gazilerini hiçbir zaman unutmayacak, onların bıraktıkları kutsal mirasa, vatanımıza ve bayrağımıza onurla sahip çıkacaktır. Şehit düştüğünde üzerinden çıkan şiirinde Boyabatlı Mustafa şanlı ordumuz adına şöyle diyordu: Bugün vatan bizden razı olacak. Nefer şehit, ordu gazi olacak. Bugün gazi ordumuzun şehit evlatlarına vefa borcumuzu ifa etme günüdür. Çünkü ‘Bu vatan onlardan razı’dır.’ Devletimiz, şehit yakını ve gazilerimizin bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da yanlarında olmaya devam edecektir. Bizler de attığımız her adımda şehitlerimize ve gazilerimize borcumuzu ödeyebilmenin bilinci içinde olacağız. Onların geride bıraktıkları daima bize emanet olacaktır. Bu vesileyle, vatanımızın bölünmez bütünlüğünü müdafaa uğrunda toprağa düşen, ‘vatan ebedi şan ve şeref bulsun’ diyerek can veren, aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Gazilerimize sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir hayat dilerken, gazilerimiz ile aziz şehitlerimizin yakınlarının milletimize tevdi edilmiş en değerli emanetler olduğu bilinci içerisinde, devletimizin her türlü imkânıyla yanlarında olduğunu bir kez daha ifade ediyorum.”
“Yılın hiçbir günü yoktur ki, takvim ibresi o gün içinde Anadolu insanına ait birkaç zaferi göstermesin. İşte bugün, o zaferlerin en büyüğü, günlerin en anlamlısı olan Çanakkale Zaferi ve Şehitler Gününü idrak etmekteyiz. Tarih boyunca, hürriyet ve bağımsızlığına düşkünlüğüyle temayüz etmiş milletimiz; her türlü zorluğa karşı durmuş, kanı, canı pahasına mücadele vermekten çekinmemiştir. Bu özelliğiyle hem esaret yüzü görmemiş, hem yaşadığı coğrafyada barış ve huzurun teminatı olmuş, hem de diğer mazlum milletlerin umudu olmuştur. Kahramanlık destanının yazıldığı en önemli savaşlardan biri olan Çanakkale Savaşının zaferle taçlandırıldığı 18 Mart günü, aynı zamanda aziz şehitlerimizin hatırasını canlı tutmak ve daha sonraki nesillere aktarmak amacıyla ‘Şehitler Günü’ olarak kabul ve ilan edilmiştir. Çanakkale’de verilen mücadelenin büyüklüğüne ve vatan için akan kanların ulvi damlaları hatırına, bugün şehitler günü olarak yâd edilmektedir. Bu anlamlı güne adını veren “Çanakkale” aslında bir destanın adıdır. Topraklarımızı baştan sona işgale niyetlenen düşman kuvvetleri Türk Milletinin bağımsızlık aşkını Kurtuluş Savaşından daha önce Çanakkale’ de görmüştür. O Çanakkale ki tarihin akışını değiştirmiştir. Dört imparatorluğun dünya sahnesinden silinmesine vesile olmuş ve bizim bugün gururla andığımız Çanakkale Destanı ortaya çıkmıştır. Bu destansı zaferin temelinde güçlü bir inanç, büyük bir vatan aşkı ve özgürlük tutkusu vardır. Milletimizin genlerinde var olan vatan sevgisi karşısında gün gelir akıl ve fen mahçup kalır. İşte Çanakkale Zaferi de böylesi bir sevginin sonucudur. Anadolu coğrafyasında yaşamak zordur ve bedeli çok ağırdır. Biz yüzyıllardır bu bedelleri ödeye ödeye bu günlere geldik. Bu sebepledir ki; Çanakkaleyi çok iyi anlamak gerekir. Tarih, tarihini bilmeyenler için, anlamayanlar için tekerrür eder. Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşını iyi anladığımızda, şehitlerimizin ve gazilerimizin yaptıkları fedakarlıkları, tarihin yazmakta aciz kaldığını görürüz. Tarih boyunca verilen savaşlarda olduğu gibi Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşında, Kore Savaşında, Kıbrıs Barış Harekâtında ve terörle mücadele sırasında, gözlerini kırpmadan canlarını feda eden şehitlerimizin yakınları ve kahraman gazilerimiz, milletimize bırakılmış en kutsal emanetlerdir. Milletimiz, mukaddes vatanımızın korunması için canlarını ortaya koyan şehitlerini ve gazilerini hiçbir zaman unutmayacak, onların bıraktıkları kutsal mirasa, vatanımıza ve bayrağımıza onurla sahip çıkacaktır. Şehit düştüğünde üzerinden çıkan şiirinde Boyabatlı Mustafa şanlı ordumuz adına şöyle diyordu: Bugün vatan bizden razı olacak. Nefer şehit, ordu gazi olacak. Bugün gazi ordumuzun şehit evlatlarına vefa borcumuzu ifa etme günüdür. Çünkü ‘Bu vatan onlardan razı’dır.’ Devletimiz, şehit yakını ve gazilerimizin bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da yanlarında olmaya devam edecektir. Bizler de attığımız her adımda şehitlerimize ve gazilerimize borcumuzu ödeyebilmenin bilinci içinde olacağız. Onların geride bıraktıkları daima bize emanet olacaktır. Bu vesileyle, vatanımızın bölünmez bütünlüğünü müdafaa uğrunda toprağa düşen, ‘vatan ebedi şan ve şeref bulsun’ diyerek can veren, aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Gazilerimize sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir hayat dilerken, gazilerimiz ile aziz şehitlerimizin yakınlarının milletimize tevdi edilmiş en değerli emanetler olduğu bilinci içerisinde, devletimizin her türlü imkânıyla yanlarında olduğunu bir kez daha ifade ediyorum.”
Editör
Son Güncelleme: 17.03.2013 16:32