Günlerimiz Sayılı; İyi ve Mutlu İnsan olmak Elimizde!

Sadece iş için yaşama, gerçek iş; yaşamaktır”! (Stoacıların zaman yönetimi ile ilgili 10. Kuralı)

Şarkının nağmelerinde; “Geçiyor günler, ömür doluyor, yine sensiz, yine sensiz; akşam oluyor”. Beste ve güfte Yıldırım Gürses’e ait! Bakın Yıldırım Gürses göçtü gitti, hem sabah hem akşam gene oluyor!

Güneş bizlerden sonra da doğacak, akşam grup vakti, kimileri için son fotoğraf olsa da gene bütün ihtişamı ve içimize attığımız buruk mahzunluk duygusuyla tekrar doğmak üzere batacak!

Cengiz Aytmatov; “Bir insan için en zor şey, her gün insan kalabilmek”! Derken; kişisel çıkarları, beynindeki önyargı veya kendi algıları ile insanlara davranmanın yanlışlığını anlatıyor! Ve daha çok adaletsiz, nezaketsiz bir insanın, insandan sayılamayacağı gerçeğini yüzlere çarpıyor!

Sabahleyin evinden çıkıp, komşusuna patlayan, otobüs şoföründen, durakta bekleyen tanımadığı kimseden bir selamı esirgeyip, asık surat gösteren, doktora, memura dikleşen, huysuzluğu adet edinmiş, yalan, dolan, iftira ve dedikodu yapan insan; sözler sana, üstüne almalısın!

Her diyalogda haklı çıkmaya çalışan, tartışmalarını bağırarak yapan, düşünmeden hareket eden, kısacası hep davranış bozukluğunun kendisinin bir hastalığı olduğunu kabul edemeyen, insan; düzelmezsen, hepimiz mutsuz oluyoruz; sen daha çok mutsuzsun ne yazık ki farkında olamıyorsun; çünkü düşünmek zoruna gidiyor!

Ne mutlu kendini tamamlayabilmiş ve kendisini tanımış insana; ki kendi hatasını, kusurunu eksiğini kendisi görebiliyor! Ne gaz verildiğinde gurur yapar ne eleştirildiğinde panik yapıp savunmaya geçer!

Dünya için çalışanlar var; iklimle, sağlıkla, dünyanın maddi olarak temiz kalmasıyla, insanların mutlu olmaları için gerçekten savaşanlar var! Yere atılan bir çöp, poşet, sigara izmariti, sebep olduğu bir yangın, kesilen bir ağaç, kirletilen bir deniz, göl, akarsu; onların kalplerini kırıyor, dünya bir yanarken onların içleri bin defa yanıyor!

“Eğer birisi mutsuzsa sadece kendisinden dolayı mutsuz olduğunu hatırlasın. Çünkü Tanrı bütün insanları mutluluğun ve iyiliğin tadını çıkarmaları için yaratmıştır”! Epiktatos.

Her şey beyinle düşünmekle alakalı, her şey beyinde bitiyor; her şey kendi düşüncelerimizle alakalı ve düşünceyle her insan düzelir ve her insan mutlu olup, insanları mutlu edebilir!

Yeter ki; kendimize ne yapmak istediğimiz ile alakalı soru soralım!

Demem o ki; madem ölüp gideceğiz, daha çok insan olmaya ne dersiniz; çabalamaya değmez mi? Kim arkasında kötü bir sıfat olarak; geçimsizdi, huysuzdu, adaletsizdi, saygısızdı, kavgacıydı, yalancıydı, kul hakkından korkmazdı, bozgunculuk yapardı gibi bir unvan bırakmak ister ki? Günlerimiz sayılı iken!