Milletleri millet yapan ortak tarihleri, coğrafyaları, kültürleri, acıları, sevinçleri, masalları, hikayeleridir. Türküleri, manileri, destanları yani sözlü gelenekleridir. Halk hikayeleri bu geleneğin önemli bir şubesidir.
Kerem ile Aslı, Aşık Garip ile Şahsenem, Leyla ile Mecnun, Eba Müslim Horasani, Battal Gazi, Hz. Ali Cenkleri Anadolu insanının ruh derinliklerine etki etmiş, ortak dil, kültür sevgi, acı ve vatan kavramını günümüze kadar taşımışlardır.
Evliya Çelebi Seyahatnamesi Osmanlı coğrafyası için ne kadar önemliyse halk hikayeleri Türk Milletinin ortak kültürünü oluşturmada o kadar etkili olmuştur. Erzurumlu Kadı Darir, Kerküklü Fuzuli'nin Leyla ile mecnun hikayeleri farklı tarih dilimlerinde yazılmış olsa bile ortak kaderi belirlemede etkili olmuşlardır.
Kerem ile Aslı hikayesi okunduğunda İsfahan'da başlayan maceranın Kayseri'de acı şekilde sonuçlanmasıdır. Fakat öyle bir hikayedir ki okuduğunuzda Türk Milletinin coğrafyasını, tarihini, örfünü adetini yani Türkün töresini görebilirsiniz.
Aşık Garip ile Şahsenem'i okuduğunuzda Tiflis'ten Erzurum'a oradan Halep'e uzanan aşkı, sevdayı, ozanlık geleneğini bulursunuz. Leyla ile Mecnunda beşerî aşktan ilahi aşkın doğuşuna tanık olursunuz.
Hz. Ali Cenkleri, Battal Gazi, Köroğlu, Dede Korkut hikayeleri Türk Milletinin kültürel bağlarını, tarihsel derinliğini, kahramanlığını, yiğitliğini, misafirperverliğini, zulme başkaldırıyı anlatır, öğretir.
Benim için halk hikayeleri çocukluğum geçtiği Tazegül köyünde köy odalarında hikayelerini dinlemekle geçti. Köyler cıvıl cıvıldı. Henüz göç başlamamış, ak saçlı ihtiyarlar toplumun önderi konumunda idiler. Köyde 21 köy odası vardı. Özellikle uzun kış gecelerinde bu mekanlar birer okul görevi yapardı. Bu köy odalarında okuma yazma bilenler "Ahmediye, Muhammediye, Siret, Akaid" kitapları yanında Hz. Ali Cenkleri ve Halk hikayeleri, Köroğlu destanını anlatılır veya okunurdu. Halk hikâye anlatıcısı o gün o odada yoksa okuma işi bana düşerdi.
Yıllarca hikayeleri destanları okuya okuya onları ezberlemiş dinleyenlere kışın uzun kış gecelerinde anlatarak gençliğimi geçirmiştim. Bu nedenle Töre, örf ve adetlerimizin öğrenilmesi, yaşatılması bizden sonraki kuşaklara anlatılması önemlidir. Bu uğurda gayret edenlere "Selam olsun".
Hocam halk hikayelerini derleyip bir kitap haline getirmeyi düşündünüzmü? Tarihe not düşülmüş olur diye düşünüyorum...Saygılar sevgili hocam...