Haçlı Seferlerinin ilki 1095 yılında başlamıştır. Başta gelen sebepleri dini, iktisadi, sosyal ve siyasi amaçları ve hedefleri olan seferlerdir. Avrupa’da papalar tarafından düzenlenmiştir. İlk düzenleyen II. Papa Urbanus’tur.
Dokuz Haçlı Seferi düzenlenmiştir. Ama…
Günümüz, 2018 tarihi itibari ile haçlı seferleri bitmemiştir. Kabuk, tarz, teknik değiştirmiştir, ahlak ve amaç aynıdır. Mehmet Akif’in dediği hayâsızca akındır ve adı haçlı seferleridir.
ABD bütün dünyaya dost görünen en eli kanlı başkanların yönettiği bir ülkedir. Hangi başkan zamanında bir yerler işgal edilip insanlar katledilmemiş, acılar yaşanmamıştır? AB ülkeleri de bütün dünyayı kana bulamış, sömürmek için cinayetler işlemişlerdir. Afrika’nın, Orta Asya’nın, Ortadoğu’nun, Latin Amerika ülkeleri dahil olmak üzere bir çok coğrafyada insanları sömürmüşlerdir.
Kendi çocukları için psikiyatri kitapları yazılıp, mutluluğu için formüller aranırken ABD ve Avrupa ülkeleri işgali altındaki ülke çocuklarının gözleri bombaların korkuları yüzünden faltaşı gibi açıktır. İsrail Askeri’nin postalları altında ezilen çocukları insandan saymayanları insan olarak görmem ve kabul etmem mümkün değildir. Minnacık hayatların savaşlar sonrası büyüdüklerinde nasıl bir psikolojiye sahip olabilirler ki? Dünyanın yarısını sömürmek uğruna ağır psikolojik rahatsızlıklara duçar ettiler.
1918 tarihinde Türkiye’nin işgal edilmesi Avrupa Ülkeleri tarafından gerçekleşmiştir. ABD’nin ve İngiltere’nin bu işgal için motivasyonları ve destekleri açıktır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün muazzam iradesi, bağımsızlık düşüncesi, “Ya istiklal ya ölüm” felsefesi bu hayâsızca akını durdurmuştur. Atatürk’ün hastalığının ilerlemesi ile 1937 yılı itibariyle uykuda olan haçlı seferleri yeniden harekete geçmiştir. Bugün itibariyle de hayatta ve seferdedirler.
Türkiye geri kalmış bir ülke değil geri bıraktırılmış bir ülkedir. Üretmesi her zaman engellenmiştir. Ekonomist Adam Smith üretmeden hiçbir ülkenin gelişemeyeceğini söylemiştir. Biz önemli sektörler olan araç, elektronik, silah, kimyasal maddeler, nükleer alanında, uzay, ilaç, tahıl / tohum endüstrilerinde yokuz! Üretemiyoruz!
ABD ve Avrupa ülkelerinin para kazanma, Yahudilik ve Hıristiyanlığın siyasileştirilmesi uğruna milyonlarca insan, çocuk, yüzlerce ülke kan revan içinde kalmıştır. (Afrika, Türkistan, Ortadoğu, Türkiye)
Terör örgütleri kurmak, terör örgütlerine kanlı cinayetler işletmek ABD ve Avrupa’nın karakteristik özelliğidir. Terörün mucidi ve kullanıcısı bu ülkelerdir.
Silah, tohum, buğday, elektronik, ilaç satışları ve petrolleri kontrollerine almaları savaşları yüzünden bebeler, dedeler, nineler, genç civanlar kendi ülkelerinde ayrılığa düşürdükleri insanlar tarafından katledilmişlerdir, katledilmektedirler.
Terör için taşeron olarak kullanılan katiller dün de aynıydı, bugün de değişmediler. Hala hem nahak yere öldürmekte ve kendileri de ölmektedirler. Ve hiçbir zaferleri ve gelecekleri olmayacaktır. Tek kurtuluşları emperyalist ülkeleri tanımakla ve Türkiye’ye inanıp, güvenip, itaat etmeleri ile olacaktır.
Ezilen, sömürülen, acılar çeken ülkeler, ülke vatandaşları, aynı din veya karşı dinin veya farklı mezheplerin birbirleriyle görüş ayrılığını terk edip birleşmeleri ancak acıları tamir edebilir.
Bunun için ise bilinçlenmek, aydınlanmak, eğitim kesinlikle şarttır!