Ahdım vardı.
Erzurumlu işadamı Yusuf Karakaya’ya ait klasik otomobillerin yeraldığı İstanbul’da ki o garajı görmek istiyordum ve nihayet o isteğimi yerine getirdim.
Birbirinden farklı kalite ve renkte alıcısını bekleyen otomobilleri görüp de ‘’Ah şu biri benim olsa’’ demeyen sanırım çıkmaz.
Çok da araba meraklısı olmayan ben bile bir çoğuna bayıldım.
Hele de bir dönemlerin ünlü ismi İran şahı Rıza Pehlevi’nin aracına!
1919 yılında doğan ve 1980’de vefat eden Pehlevi’nin bindiği makam aracına merak için binerken, nasıl heyecanlandım, bilemezsiniz.
Öyle ya.
Bir zamanların tüm dünya basınında ismi sıklıkla anılan bir şahın aracına biniyordum, nasıl bir tarifsiz duygudur, anlatamam.
Yusuf Karakaya’yı yormak istemedim.
Fiyatını sormadım, çok istiyorsanız gider siz sorarsınız.
Özellikle klasik oto meraklıları.
Sizin de böyle bir merakınız varsa mutlaka Ümraniye’de ki bu garaja gelin.
Almayacak olsanız bile bakmak bedava.
Nasıl olsa sahibi hemşehrimiz olur!
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Manzaraya talipsen, yokuşunda yorulmayı göze alacaksın!
DUVARIN DİLİ : Gidişine illa bir isim konulacaksa mal kaybı diyelim!