Bugüne kadar Sultan Abdülhamid hakkında birçok şey duymuşsunuzdur. Zira tarihin en gizemli, bir o kadar da karizmatik şahsiyetlerinden biridir. Özellikle, doğu siyaseti hala tartışılmaktadır. Hatta, denilebilir ki; Ermeniler ve Yahudiler devlet olamadılar ise, bunu Sultan Abdülhamid’e bağlarlar. Şöyle de bir bilgi var ki; Amerika’da doğu bilimi eğitimi veren kürsülerde Sultan Abdülhamd in  “ Doğu Siyaseti” adlı kitabı ders kitabı olarak okutulmaktadır. Bizde ise bu kitap uzun süre yasaklı yayın idi.  
Benim sizinle paylaşacağım hikaye hem çok ilginç ve hem de II.Abdülhamid hakkında kanaatlerimizi sil baştan ele almamıza sebep olacak cinsten . Benim bu hikâyeyi dinlediğim kişi, bu olayı Mehmed Akif Ersoy’un babasından dinlemiş…
Şöyle ki: İstanbul ‘da bir camide yaşlı bir adam devamlı ağlamaktadır. Olayın yaşandığı dönem Osmanlı’nın son yıllarıdır. Mahalle sakinleri bu yaşlı adamla ilgilenir, derdini sorarlar. Adam önce sır vermez, “gidin başımdan benim derdimin dermanı yok” der. Bir zaman sonra bu yaşlı adamı çözerler. Şöyle anlatır: Ben vaktiyle II. Abdülhamd’in binbaşısı idim. Osmanlı’ nın en sıkıntılı zamanlarıydı. Dört bir taraftan saldırıya uğradığı, içerden ve dışarıdan türlü ihanetlerin yaşandığı bir dönemdi. Babam vefat etti. birçok mal, tarla, bahçe kaldı. Ben de ”bu sıkıntıyı kim çekecek, istifa edip malların başına geçeyim” dedim, istifa ettim. Ancak, Padişahtan geri döndü. Bir daha gönderdim, yine geri döndü. Ben de bizzat saraya çıkıp Sultan Abdülhamid ‘le görüştüm. İstifamın neden kabul edilmediğini sordum. O da senin gibi yetişmiş elemana çok ihtiyaç var, devlet zor durumda, Halifelik makamı tazyik altında, İslam alemi bölünmelerle karşı karşıya gel vazgeç dedi. Ne yaptı ne dediyse beni ikna edemedi. Bu benim kanuni hakkımdır deyip istifa ettim. Sonuçta istifam kabul edildi… Aradan yıllar geçti, Sultan Abdülhamid tahttan indirildi, Osmanlı her anlamda çöküşe geçti, Devlet param parça oldu… Bir gün gece rüyamda Peygamber Efendimiz ‘ i gördüm. Sultan Abdülhamd ‘ le birlikte Osmanlı Ordusunu teftiş etmekte idi.(Hadis-i Şerif gereği Peygamberimizi rüyada gören kesin olarak görmüştür.) Teftiş sürerken benim birliğimin önüne geldiler. Peygamberimiz hiddetle “Hamid bu birliğin komutanı nerede, neden askerler başsız” dedi. Sultan da “Ya Resulallah ben çok ısrar ettim ikna edemedim istifa etti, malı – mülkü, parayı, rahatı tercih etti” dedi. Peygamberimiz de  “EY HAMİD SENDEN İSTİFA EDEN BİZDEN DE İSTİFA ETMİŞTİR” dedi. İşte o gün bugündür ağlayıp dövünmekteyim” ben bu hatayı nasıl yaptım” diye …
Ne dersiniz ilginç değil mi?  Saygılarımla…                     
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
ismi azam 2013-03-23 15:29:38

manevi dünyaları geniş olan insanlar başka oluyor