Rockefeller vakfı tarafından 25 Mayıs 2010 tarihinde yayınlanan raporda; ‘’Gelecek on yıllarda salgın nedeniyle insanlar sokaklardan çekilecek, maskeyle dolaşacaklar. Şirketler evlerde çalışma sistemine geçecek. Gelişmiş ülkeler altüst olacak. Salgından kurtulacak ilk ülke ise Çin olacak’’ ifadeleri yer alıyor. Tüm dünyada bir pandemi haline gelen virüsün, sebebi bilinmiyor. Ancak insan eliyle laboratuar ortamında hazırlandığı kuvvetli bir ihtimal. Dünyayı esir alan virüs için ne yazık ki halen daha bir ilaç ya da aşı bugüne kadar bulunamadı. Her geçen gün vakıa ve ölüm sayısı ne yazık ki artıyor.

Bin 400 yıl önce Allah resulü; ‘’Şayet bir yerde (Veba) bulaşıcı hastalık olduğunu işitirseniz oraya gitmeyin. Sizin bulunduğunuz bir yerde meydana gelmiş ise, oradan da ayrılıp çıkmayın. Sizden biriniz aksırdığı zaman elini ve elbisesinin bir parçasını ağzına kapatsın ve sesini alçaltsın’’ diyerek ümmetini uyarıyor. Bugün gelinen noktada sağlık neferlerinin de insanlardan istediği tam olarak bu değil mi? 65 yaş ve üstündeki insanların riskli grupta olduğu, diğer insanların ise temasla taşıyıcı olacakları, aksi halde bu işin aylar yıllar sürebileceği sürekli telkin ediliyor.

Ne yazık ki, ülkemizdeki bir kısım insanlar bu işin ciddiyetini yeterince anlamıyorlar. Virüsün sıcakta yaşayamayacağı, köylerde etkili olamayacağı söyleniyor. Oysa ki, bugün en az 40 derece hava sıcaklığının olduğu Suudi Arabistan’da sokağa çıkmak bile yasak..! Şehir merkezlerinden uzaktaki köylerde insan hareketleri yüzünden risk alanı haline gelmiş durumda. Ben doktor ya da bilim adamı değilim, ancak doktorlarda, bilim adamları da bunları söylüyor ve ekliyorlar. ‘’Hayatta kalmak için evinizde kalın. Suya sabuna her zamankinden daha fazla dokunun’’. Artık ciddiye alsak mı..?

Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada ticaret durmuş vaziyette. Devletler tedbirler almış olsa da insan hareketleri yüzünden virüsün yayılımı durdurulamıyor. Bilim kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhun diyor ki, ‘’Bu hafta insanlar evde kalmazsa, bu sorun yıllarca sürebilir’’. Bu arada ülkemizde de sokağa çıkma yasağı daha çok konuşulmaya başlandı. Paranın pul olduğu dünyada gidişata bakılırsa, insanlar evlerinde kalmamaya devam ederlerse, sıkıyönetimle evlerde kalmaya başlayacağız. İnşallah o zaman çok geç kalmış olmayız.

Belki farklı düşünenler olacaktır ancak bir süreliğine sokağa çıkma yasağı uygulanması halinde virüsün yayılım hızının azalabileceğini düşünenlerdenim. İşin ekonomik boyutu ne olacak sorusunun cevabı ise, kurtuluş savası yıllarımız diyebilirim. Belki kızanlar olacaktır ancak ya fedakarlıklar yapıp bu virüsten kurtulup kendi içimizde yaralarımızı sarıp eski hayatlarımıza döneceğiz, ya da sıranın birimize gelmesini bekleyeceğiz..!

Kendin için, sevdiklerin için evinde kal Erzurum, evinde kal Türkiye’m, evinde kal insanlık..!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.