İŞİMİZ ALLAH'A KALDI

Erzurum’da Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için yaptırılan tesisler, alınan bir kararla özelleştirme kapsamına alındı.
Olumlu bir karar bence.
Çünkü, başında iki Erzurumlu’nun bulunduğu, Türkiye Kayak Federasyonu ile Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü, bu yükün altından kalkamadı, maalesef ezildiler.
***
Tesislerin üç yıl içinde özelleştirileceği düşünülüyor.
Üç yıl çok uzun bir süre.
Satışı zamana yaymanın alemi yok. Çünkü üç yıl içinde hem tesislerin, işletmecilikten kaynaklanan zaaflar yüzünden zayolma ihtimali var ve hem de Palandöken, bu kötü işletmecilikten dolayı yara alıp, sıkıntıya düşebilir.
***
Tabi iş buralara gelmeden, sorun ve sıkıntılar yaşanmadan tesislerle ilgili alternatif çözüm yolları üretilmeli ve bunlardan en akla yatkın olanı uygulanmalıydı.
Eğer “özelleştirme”ydiyse çare, bugüne bırakılmamalı, gerekli adımlar 2012’nin mayısında, haziranında mutlaka atılmalıydı.
***
Aslında “özel sektör” deyip de küçümsememek ve kara’lar bağlamamak lazım.
Kimse kusura bakmasın.
Palandöken’i bir dünya markası haline ne Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü, ne İl Özel İdaresi ve ne de Türkiye Kayak Federasyonu getirmemiştir.
Bu kurumların esamisinin dahi okunmadığı günlerde Palandöken’in adını dünyaya Dedeman Grubu…
Yerelde de o tarihlerde henüz İstanbul’a göç etmemiş olan Fuat Kulaçoğlu duyurmuştu.
***
Eğer dönemin Erzurum Valisi Mehmet Ağar inisiyatif kullanmasa da, İl Özel İdaresi’ne ait Palandöken’deki tesisleri özelleştirmeye çıkarttığında Erzurum’dan birkaç yerel işletmeciye ihale etmiş olsaydı!
Acaba Palandöken bu noktaya gelebilir miydi?
Kesinlikle hayır, gelemezdi.
Dedeman tercih edildikten sonra çok sayıda manken, sanatçı ve ünlü işadamı Palandöken’e taşındı, ağırlandı, magazin basınının dikkati buralara çekildi de insanlar, “Aa orada bir dağ ve kayak kaymaya müsait pistler varmış” demeye başladı.
Sahi bu iş o kadar kolaysa…
Hele birileri birkaç sanatçıyı, işadamını, ünlü ismi getirsin Erzurum’a, ağırlasın da görelim.
***
Bu işi “en iyi ve hatta mükemmel” yapan bir garibim Dadaş Film Festivali’nin her şeyi Nil Hanım (Gürpınar) var…
Onun da kadrini, kıymetini ne bu şehir, ne bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı bilmiyor.
Her neyse…
Biz konuyu fazla dağıtmayalım!
***
Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın alınmasından sonra Erzurum’a ciddi yatırım yapıldı.
Bu konuda Erzurum olarak gerekli teşekkür ve takdir, oyunların bize verilmesi konusunda “kefil” olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yapılmış…
Ama bir Allah’ın kulu kalkıp da, “Sayın Başbakan, minnettarız. Erzurum’a gerçekten çok özellikli yerler ve tesisler kazandırdınız. Buraların işletilmesi için de özellikli işletmeciler gerekiyor” demedi, diyemedi maalesef.
Halbuki, tıpkı İl Özel İdaresi – Dedeman örneğinde olduğu gibi, Erzurum’a çok daha profesyonel yatırımcı ve işletmeciler davet edilse de onların birikim ve tecrübelerinden yararlanılsaydı şayet, Palandöken’de yaşanan sorunların hiç biri belki bugün yaşanmıyor olacaktı.
***
Biz gazetecilerin görevi yazmak, varsa sorun veya sıkıntı bunlara dikkat çekmek, dolayısıyla da şehri yönetenlere mesaj vermek.
Ben, Erzurum Medyası’nın tümüyle olmasa da, işini iyi yaptığına inandığım bir grubuyla sorun ve sıkıntıların üzerine çalakalem gittiğini biliyorum.
***
Ekspres olarak biz mesela…
Gerek günlük olarak yayın yaptığımız günlerde ve gerekse bugün, sustuğumuz yok!
Erzurum’un şimdiye kadar  yaşanmış ne kadar çetrefilli işi, sıkıntısı varsa dilimizin döndüğü, gücümüzün yettiği kadarıyla dile getirdik.
Elbet yazdığımız, dikkat çekmeye çalıştığımız sorunların bir bölümü çözüm buldu.
Ama liyakatsız ve yetersiz oldukları yaptıkları iş, ürettikleri proje(!) ve attıkları adımlara bakıldığında görülen…
Yerel basının da sıklıkla işaret ettiği güya bürokrat ve yöneticilere  dönüp de “siz ne yapıyorsunuz” diyen, hesap soran, bırakın hesap sormayı kulak çeken kimse olmadı.
***
Erzurum’da meydan boş.
Herkes kendi halinde!
Hesap soran olmadığından dolayı belediye başkanı da, daire müdürü de tam bir “keyfiyet” içinde hareket ediyor.
Yani yapılan her türlü yanlış, yapanın yanına kâr kalıyor.
Olan da maalesef hem Erzu-rum’a ve hem de bu ülkeye oluyor.
Yazık!
***
Artık, “O benim adamım…”
“Bu benim akrabam…”
“Diğeri partilim” mantığının bir kenara bırakılması gerekiyor.
Tamam!
O senin, öteki senin, beriki senin de insana sormazlar mı, “Peki bu memleket kimin?” diye!
***
Tesislerin özelleştirilmesiyle ilgili karar yeni alındı ya da biz Resmi Gazete ilanıyla birlikte yeni öğrendik
Her neyse!
Bakın Palandöken elden gidiyor.
Zararın biyerinden dönülmüş.
Kâr mıdır, bilemem.
Ama elin çabuk tutulması lazım.
Tabi bir de hesap da sorulmalı.
“Kimden” diye sormayın!
Kimden sorulması gerekiyorsa…
***
Ancak, hesap sorma konusunda çok da iyimser olduğumu söyleyemem.
Erzurum’da skandallara adı karışan bir Oyunlar Koordinatörü’müz vardı…
Ödüllendirildi biliyorsunuz.
O şimdi de Mersin’de, Akdeniz Oyunları Koordinatörü.
Hani derler ya, neyi koymuş da neyi arıyorsunuz!
***
Hiç merak etmeyin!
Biz gazeteciler olarak, “Skandal işler yapıyor, keyfi hareket ediyorlar” diye yazdığımız ne kadar insan varsa, onlar da, tıpkı sayın Koordinatör gibi taltif edilir, ödüllendirilir, daha üst makamlara “İyi yaptınız, aferin size” denilerek ya taşınır, belediye başkanıysalar şayet, yeniden aday gösterilerek seçtirilirler.
***
Yapılan yanlışlardır ki, sürüyü  tersine çevirmiş, topal koyunların öne çıkmasına sebep olmuştur.
Liyakatsız, daha liyakatsıza cesaret vermiş…
Beceriksiz, bir başka beceriksize örnek olmuş…
İki kaz’ı otlatma yeteneğinden yoksun olanlara devletin birimlerinin teslim edildiğini gören çulsuzlar, “o yapıyorsa haydi haydi ben de yaparım” diyerek ortaya çıkınca da ipin ucu kaçmıştır.
Bundan sonra ne olur…
İşler düzelir mi, bilemem!
Bildiğim, işimizin Allah’a kaldığıdır.