Bidatlarla ilgili yaptığım araştırmalarda; istemediğim sonuçlara ulaştım. Ve bidatların dinimizde köklü ve asılsız izler edindiğini gördüm. Ve yaşanması kolay olan Müslümanlığın bidatlarla zorlaştığını anladım.
O kadar dinimize bidat koyulmuş ki; İslam neredeyse emir ve yasaklarıyla kaybolmuş. Falan hoca böyle dedi, filan hocaefendi şöyle demişti, dedem böle derdi gibi rivayetlere dayalı bir dini yaşam ortaya çıkıyor!
Bu yüzden Kuran esas alınmalı ve Kuran’a alternatif yazılan bütün kitaplar, Kuran’a uymayan hadisler, kişilerin görüşleri, mektubatlar, risaleler, cemaat, tarikat eklenti ve görüşleri ile dini tefrikalar bir kenara bırakılmalıdır.
Cenazeler!
Cenazelerde her yöre kendisine göre bidatlar koymuş, cenazede bu bidatları terk etmek, insanlarda ölenin sanki cennete gitmesine engel olacak veyahut eksik oldu mu cehenneme gidecek hissi uyandırıyor.
Ölünün yanında Kuran okumak; badattır, hatta mekruhtur! Ölüye yıkanıp kefenlendikten sonra kokular, tütsülerle şeytanın kaçacağı yönünde inançlar yerleşmiş. Bidattir! Ölüyle şeytanın işi olmaz, daha doğrusu şeytanın ölüyle işi olmaz. Ölüye ıskat yapmak bidat ve faydasızdır, ölüyü dünyalık borcundan kurtarmaz! Ölene telkin vermek de bidattir ve ölüye hiçbir katkı sağlamaz. Allah (cc) “Ölülere sesinizi duyuramazsınız” buyuruyor! (Fatr 22, Rum 52. ayetler).
Kuranla ilgili Büyük Bidatlar!
Kuran’la ilgili birçok bidat koyulmuş. Bu bidatları koyanlar, Kuran’ın insanların kendi dillerinde okumasını, düşünmesini ve Kuran’a uyulmasını engellemişler. Allah’ın “Kuran indirildiği dilden okunsun, ezberlensin, güzel sesli hafızlar okusunlar, onlara para verin” diye asla bir isteği ve emri olmamıştır. Kuranın indirilme amacı Kuran’ı düşünmek, anlamaya çalışmak ve emirlerine uymaktır. Kimse siz anlayamazsınız diyemez, zira Allah “anlayasınız diye kolaylaştırdık”, buyuruyor. Allah anlamayacağımız bir kitabı bize niçin göndersin?
Kuran, para kazanmak için amaç edilemez. Kuran okuyup, dini bilgi verip para kazananda hayır yoktur. (Bakara 174)
Cenazelerde son birkaç yıldan beri adet edilen bir kötü bidat daha var! Bu bidat da cenazelerde imamların cemaate sordukları sorular ve verdikleri hatalı bilgilerdir. İmam cenaze namazına başlamadan; hanefi mezhebine göre şöyle, şafii mezhebine göre böyle kılınır. Bu alenen bölücü bir tavsiyedir. İnsanlar niye kendisini yanındakinden farklı hissetsin? Sonra imam cemaate soruyor, “Ben mevtanın imanına şahidim, siz de şahitlik eder misiniz?”. Oysa şahit olarak Allah yeter. (Büruc 9, Mücadele 6. Ayetleri). Ve “hakkınızı helal eder misiniz?” Ölmüş insanın hakkı varsa nasıl helal edecek? Bunların hepsi bidattir ve terk edilmesi gerekir!
Değerli okuyucularım; bu seneki mübarek ramazan ayı vesilesiyle bidatları yazmaya çalıştım. Elbette yazamadığım birçok ve tehlikeli bidatlar da bulunmaktadır.
Hayırlı bayramlar diliyorum, Allah’a emanet olun!
