Adnan Oktar hakkında yazılar yazıldı, çizildi, detaylar mahkemelerde daha fazla ortaya çıkacak, meraklı olanlar daha fazla bilgilenebilecekler.
Olay, bir örgütün bu hale nasıl gelebildiğidir?
Otuz yılı aşkın bir süre!
Kullandığı materyal; din!
Nerede yapmış; İslam ülkesi olduğu düşünülen bir ülkede!
Feto da aynı zeminde yapmıştı! Yıllarca üç dinden bir din çıkarmağa çalışmış, Müslümanlar da dinler arası diyalog denen dinimizce küfür olan bir düşünceyi kabullenmiş, hatta savunmuştu.
Acı çeken aileler, insanlar, tam bir trajedi.
Temelinde yatan dini öğrenmeyen, anlamayan, dininin kaynağı olan Kuran’dan öğrenmeyen Müslümanlar! Mucizeler, kerametler görmek isteyen, gaybdan haber verenleri kutsal sayan ve bunlara inanan Müslümanlar(!)
Dinini Kuran’dan öğrenmezsen, ilk karşına çıkan ve güzel konuşan ilk insanı mehdi de sanırsın, peygamber de! Sonra mucizelerine inanır ve her konudaki emrini hâşâ Allah’ın emri sanırsın. Yaptığın işleri de Allah rızası için yaptığını sanırsın!
Dini anlamak, Kuran’ı, İslamı anlamak çok ama çok önemli. Onun için birçok cemaat asla Kuran okumamanızı size söylerler. Çok açık ayetlere bile birisinin yorumuna bakmadan kabul etmezler, etseler de inandıkları kişinin yorumuna inanırlar. Okursanız işleri biter, dertleri budur!
İslam’ı anlamamış insanlar, Kuran’ın dediği gibi okuyup düşünmekten kaçan insanlar kendilerine bir anlatan rastladığı zaman anlatılanlarla iman eder, Allah yerine başka birisine kulluk ederler.
Televizyonda Hulki Cevizoğlu bir program yapmıştı. Programa katılan bir adam peygamber olduğunu iddia ediyor ve elindeki birkaç daktilo sayfasını kendisine Allah’tan Kuran’a ilave olarak gelen ayetler diye tanıtıyordu. Yaşar Nuri Öztürk ve Hulki Cevizoğlu kendisine manyak, sapık gibi hakaret içeren sözlerle itiraz ettiler. O da iki yüz elliden fazla müridi olduğunu söyledi. 250 kişi kendisine iman etmişti ve adam bunlarla çeşitli günlerde ayinler düzenliyordu. İş toplu sekse kadar varmıştı. Hakaret edildikten sonra müritlerinden birisi aradı ve “Ben peygamberimize hakaret edildiğinde, oraların yanıp yıkılacağını sandım, meğer yalanmış” dedi. Bu program beni oldukça endişelendirmişti.
İnsanlar neye inanabiliyorlardı? Bu insanlar Allah’a ve Resulüne inandıklarını söylemelerine rağmen, sapıklara da gayet rahat inanabiliyorlar. Çünkü Kuran’dan haberleri yok; okumamışlar, düşünmemişlerdi.
Hepimiz kendimize sormalıyız; İslamı anladık mı, anlamış mıyız, yaşadığımız din gerçekten İslam mı? Ben sorguluyorum, Allah’ın benden beklediklerini anlamaya çalışıyorum, herkese de tavsiye ediyorum; kendinizi sorgulayın, korkmayın.
Tabi ki; Kuran’ı kendi dilimizde okuyarak anlamaya çalıştıktan sonra!
