İşte tecrübe ve kalite farkı...

BB Erzurumspor 17 yıl aradan sonra yükseldiği Süper Lig'de dün taraftarıyla buluştu. Kazım Karabekir Stadyumu'nun tribünlerini tıklım tıklım dolduran Dadaşlar, Mavi-Beyazlıların özellikle ilk yarıda sergiledikleri performansla hop otutup hop kalktılar.

Geçtiğimiz hafta Konya deplasmanında sergiledikleri futbolla taraftarına umut veren Palandöken Kartalları, Beşiktaş maçının ilk yarısında sergilediği oyunla da alkışı hakketti.

Maçın 15. Dakikasında Jasmin Scuk'un kafasından gelen gol ile 1-0 öne geçen, daha sonraki dakikalarda ise yakaladığı en az 4 net gol pozisyonunu cömertce harcayan Dadaşlar, ikinci yarıda hiçte ummadıkları bir Beşiktaş ile karşılaştı. Maçın ilk yarısı Erzurumspor için ne kadar 'beyaz' idi ise, ikinci yarısı bir o kadar 'siyah' oldu.

Süper Lig'in kurt Teknik Direktörlerinden olan Şenol Güneş, maçın ilk yarısısnda hiç ummadığı kadar diri ve atak, rakibibini önde basan, pozisyon vermeyen ve peş peşe net gol pozisyonları ve hatta gol bulan BB Erzurumspor karşısında yerinde hamleleri ve oyun içerisinde yaptığı değişikliklerle dengeyi sağladı.Anlayacağınız dünkü maçın özeti tecrübe ve kalite farkıydı. Bir tarafta Özer Hurmacı, Jasmin Scuk, Emrah Başsan, Ridge Munsy varken, diğer tarafta Negredo, Babel, Vida, Quaresma gibi yıldızlar terliyordu.

BB Erzurumspor tüm eksikliklerine, mütevazi ama inançlı kadrosuna rağmen gerçekten bu lige renk katacak bir takım görüntüsünde. İlk iki haftada henüz puanla tanışamayan Mavi-Beyazlıların, haftaya Çay-Kur Rizespor deplasmanından artık puan çıkarması gerekiyor. Teknik Direktör Mehmet Altıparmak, kurduğu takım ve oyun anlayışı ile idealist ve gerçekten Türk futboluna önemli katkılar sunabilecek kapasitede bir spor adamı. Ancak, böylesi üst düzey bir ligde artık idealden öte profesyonelliğin gereklerini yerine getirmek lazım. Öncelikle ne yapıp edip şu yan toplardan gol yeme alışkanlığına bir son vermesi gerek. Evet gol atabilen bir takım BB Erzurumspor, ancak attığının iki katını da kalesinde gören bir takım.

Futbol, sonuç oyunu olduğuna göre attığının iki katını yemeyecek; yediğinin iki katını atacaksın ki hedefini yakalayabilesin.

Neyse ilerleyen günlerde takımın teknik derinliklerini daha uzunca tartışırız ancak bugün bir iki noktadan daha bahsetmemiz şart. Evet, Erzurumspor'un en büyük kozu, ateşli taraftarı ancak bu tarftarın da mutlaka bir disisplin içerisinde olması gerek. Unutmayalım ki, 'kontrolsüz güç, güç değildir'. Beşiktaş maçının son dakikalarında rakip tribünlerle girişilen laf dalaşı ve küfürleşmeler Dadaş'a ve Dadaşlık kavramına hiç yakıştı mı?

Unutmayalım ki; bu maçları milyonlarca futbolsever izliyor, bizim tribünlerimizde bu kentin vitrinini oluşturuyor.

Yine Süper Lig'de olmak güzel ama burada kalıcı olmak için de bu şehrin adıyla var olan işadamları ve sanayicilere görev düşüyor. Artık her şeyi sadece belediyeden beklemeyin. Stad içi reklamlara şöyle bir göz atın ne dediğimi anlarsınız. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar hep aynı yerel firmalar başka da kimse yok. Allah'tan son dakikada 'Zafer Medya' ve 'Dayı' devreye girdi de Mavi-Beyazlılar, tüm Türkiye'nin izlediği Beşiktaş maçında formalarının göğüs ve sırtına reklam alarak çıkabildiler. Devler arasında yüreklerini ortaya koyan bu iki yerel fırmamızı da buradan bir kez daha alkışlıyorum.

Evet, Beşiktaş mağlubiyeti hepimizi üzdü ama önümüzde daha uzun bir maraton var. İşte bu maratonda galibiyetlerle çoşmak istiyorsak herkesin elini bu taşın altına sokması şart. Ne diyorduk, bu takımda umut var. Enseyi karartmaya gerek yok. Belli ki az biraz destek ve bir iki nokta atışı takviye ile Dadaş bu lige asılacak.