İŞYERLERİ YENİ YILDA AĞIR CEZA İLE KARŞILAŞABİLİR?

30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülükleri düzenlenmiştir. Bu kanunda yer alan hükümlerin hepsi kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanacaktır.
Bu kanunun 6 ıncı maddesinin 1 inci fıkrasının a bendine göre işverenler çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirir. Çalışanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması hâlinde, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilir. Ancak belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olması hâlinde, tehlike sınıfı ve çalışan sayısı dikkate alınarak, bu hizmetin yerine getirilmesini kendisi üstlenebilir.
Görüleceği üzere işverenler aşağıda sıralayacağımız kişileri mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik çalışmaları da kapsayacak, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması için çalıştırmak zorunda kalacaklar. İşverenlerin çalıştırmak zorunda olduğu kişiler ise şunlardır;
1)    İş güvenliği uzmanı
2)    İşyeri hekimi ve
3)    Diğer sağlık personeli (hemşireler)dir.
Bu Kanunla getirilen yeni düzenlemeye göre; iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak amacıyla tüm işyerlerinin yani lokanta sahipleri, ayakkabı mağazaları, mobilyacılar, kuaförler, berberler pastaneler, kırtasiyeciler, kitapçılar, gözlükçüler, tamirat işi yapanlar, eğlence yeri işletmecileri, inşaatçılar doktorlar, avukatlar ve sayamadığımız daha birçok işyeri yukarıda saydığımız kişileri çalıştırmadıkları sürece cezalarla karşılaşacaklardır.
Cezalar ise oldukça ağır geliyor. Cezalar ya kişi başı ya da yerine getirilmeyen her bir yükümlülük için aylık olmak üzere bir yıl içinde binlerce Türk Lirasını bulan rakamlardan oluşmakta.
Örneğin belirlenen nitelikte iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi görevlendirmeyen işverene görevlendirmediği her bir kişi için beşbin Türk Lirası, aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar, diğer sağlık personeli görevlendirmeyen işverene ikibinbeşyüz Türk Lirası, aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar idari para cezası verilecek.
Yukarıda bahsettiğimiz idari para cezaları gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve İş Kurumu il müdürünce verilecektir. Uygulanan idari para cezaları işverene tebliğinden itibaren otuz gün içinde ödenmek zorundadır. Ayrıca idari para cezaları tüzel kişiliği bulunmayan kamu kurum ve kuruluşları adına da düzenlenebilecektir.
Peki bu uygulama ne zaman yürürlüğe girecek? Kanun yayımlandığı tarihten itibaren kademeli olarak işyerinin özelliğine göre geçerliliğe sahip olacak. Ama genel anlamıyla 30 Aralık 2012 tarihinden itibaren bu cezalarla karşılaşacak olan işyeri sahipleri olacaktır. Bazı işleri ise çalıştırdıkları işçi sayısına göre bir yıl gibi bir süreye de sahipler.
Kanunun getirdiği düzenleme ile işverenlere yukarıda sayılanların çalıştırılması zorunlu olduğu için parasal yük getirilmektedir. Ancak bu düzenleme her işletme için aynı şekilde yapılmamıştır. Örneğin kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için farklı yürürlük tarihleri düzenlenirken; 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için farklı yürürlük tarihi belirlenmiştir.
Kanun iş hayatı için önemli düzenlemeler getirmekte. Ancak kanuna bağlı yönetmelik ve uygulamaya dair hukuksal düzenlemeler henüz yapılmamıştır. Eğer yönetmelikler ve hukuki düzenlemeler gecikirse yeni yılda birçok işveren cezai yaptırımlarla karşılaşacak görünüyor. Bu durum birçok işyerini parasal açıdan da sıkıntıya sokacaktır. Bununla ilgili düzenlemeler ilgili sivil toplum kuruluşları tarafından dikkate alınmadan yapılmamalıdır. Çünkü birçok alanda yalnızca kanuni düzenlemeler eksik kalacak görünüyor.