Erzurum’un en değerli kültür insanlarından biri olan rahmetli Sebahattin Bulut, 1960 yılında Shakespeare'in en ünlü eserlerinden biri olan Othello'yu Erzurum’da sahneye koyuyor, üstelik İngilizce…
Bunu, şunun için hatırlatma ihtiyacı duydum:
Erzurum ne kültüre ne de tiyatroya yabancı olmayan, bilakis bu değerleri içselleştirmiş bir şehirdir.
Okuyanlar hatırlayacaktır…
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, “Beş Şehir”indeki Erzurum’un “deli”sine bile bir kıymet biçilir.
Aradan ne kadar yıl geçerse geçsin ve Sebahattin Bulut’lar artık aramızda olmasın, hiç fark etmez…
Çünkü bu şehrin kumaşında ve ikliminde var: Hep yepyeni aydınlar ve yazarlar çıkar.
İşte o yazarlardan biri…
Cengiz Durular.
Kendisi şimdi Erzurum Büyükşehir Belediyesi Basın Müdürü.
Lakin Cengiz bundan çok öte bir isim; gerçek anlamda bir aydın ve tiyatro metin yazarı…
Daha dün Erzurum Büyükşehir Belediyesi İbrahim Erkal Kültür Merkezi’nde, yazarı olduğu “Bir Bayram Sabahı”nı izledim.
Sevgili dostum Uğur Güzel de oradaydı, AK Parti İl Başkanı gerçek bir sanatsever insan olan Mehmet Emin Öz de…
Öncelikle büyükşehir belediyesinin hakkını, en önemlisi de bu sanata katkı sunan başkan Mehmet Sekmen’in hakkını teslim edelim…
Kurgu güzeldi, dekor on numaraydı, diyaloglar harikaydı, oyuncular profesyoneldi…
Cengiz yazmış, oyuncu arkadaşlar da oyunun hakkını vermişti.
Kadroya bakar mısınız; hepsi birbirinden kıymetli isimler.
Sevgili dostlar Erzurum’da Mehmet Sekmen’le birlikte tiyatro yeniden vücut bulmaya başladı.
Cengiz kardeşim kim bilir daha nice oyunlara ve senaryolara imza atacak.
Cengiz öyle bir şey yaptı ki…
Beni çocukluğuma ve gençliğime götürdü.
Bilemezsiniz; rahmetli babamla kurbanlık almak için pazar yerinde dolaşmayı…
İnsanoğlu doğduğunda ölmeye namzet…
Cengiz’in “Bir Bayram Sabahı”, bize diyor ki, ölmek değil de, sahipsiz ölmek çok kötü…
