5 Aralık… Dünya Kadın Hakları Günü... 
Kadın hakları kavramının açık ifadesi; kadınların sosyo-ekonomik, siyasi ve kültürel hakların tamamına erkeklerle eşit oranda sahip olmasıdır. 
Kadının sahip olduğu en doğal hakları almak ve geri vermek; bu kavramlar kimin tekeli altındadır? 
KADIN HAKLARI DEMEK; İNSAN HAKLARI DEMEKTİR” 
 Kadın zaten haklarıyla beraber doğar. Ona bu hakları Allah-u Teala vermiştir. Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim bu hakların ve üstünlüklerin tarif edildiği, kadının yüceltildiği, övüldüğü, büyük bir değerin verildiği, en önemli rehberdir. İslam dini kadın hakları üzerinde titizlikle durmuş ve kadını hiçbir nizam ve sistemin veremediği müstesna bir makama sahip kılmıştır. 
Kuran’a göre kadın, devlet meselelerinde fikirlerine danışılan, bir devlet yöneticisi, bir dava insanı aynı zamanda güzelliğin ve zarafetin sembolü olan nadide bir eserdir. Kuran’da kadının sorumlulukları erkeklerden farklı değildir. 
İslam dininin kadına gösterdiği bu özenli tutuma rağmen, Müslümanlığın yanlış algılanması ve anlatılması neticesinde kadına yönelik istismarın büyük boyutlarda olduğunu görebiliyoruz. Bazı toplumlarda İslam dini yozlaştırılarak yerine oldukça tehlikeli, hurafelerle dolu bir din uygulaması getiriliyor. Yönlendirilmeye çalışılan bu yanlış inancın en dikkat çeken tarafı ise sevgi yerine nefret duygusunun baskın olması. Bu anlayışın en büyük nefret odaklarından biri ise kadındır. 
Kadın; Kuran ile çelişen birçok hurafe ile ikinci sınıf vatandaş haline getirilmeye çalışılmış, değersizleştirilmiş, sosyo-ekonomik hayattan soyutlanmaya çalışılmıştır. 
Kadın istismarı sadece İslam ülkelerinde görülen bir sorun değildir. Bu aynı zamanda birçok çarpık ideolojiyi bünyesinde barındıran ülkelerinde ortak sorunu, ortak felaketidir. Bu istismar, öncelikli olarak İslam ülkelerinde engellenebilirse, sorunun dünya genelinde çözümünün daha kolay olacağı inancındayım. 
Kuran’da tarif edildiği şekilde, kadının üstünlüğü ve korunmasını esas alan bir anlayışın yayılması, kuşkusuz kadınların maruz kaldığı istismar, cinayet, işkence ve tecavüz vakalarının da önüne geçecektir. 
Kadına değer veren toplumlar her zaman için örnek teşkil eden, mutlu, özgür ve gelişen toplumlardır. Kadına değer veren toplumlar demokratikleşme yolunda daima ilerler.Kadınların korunması ve hak ettikleri değerin verilmesi toplumsal bir ihtiyaçtır. 
Yanlış inanç, fikir ve ideolojilerin beraberinde getirdiği sorunlardan kurtulmak isteniyorsa sadece o sorunlara tepki göstermek veya onu tek bir güne sığdırarak vurgulamak yeterli değildir. Doğrular ve olması gerekenler bellidir… Bunların yanlışlarla birebir değiştirilmesi gerekir. 
Kadının toplumda hak ettiği değeri görmesi konusunda ki en iyi öğreti; Allah’ın kadına verdiği değerin anlatılmasıyla mümkündür. Bunun tek yolu da eğitimdir. 
Kadına yönelik hak ihlallerinde bulunmak, sahte fikir, inanç ve ideolojilerin ürünüdür. Dünyanın kabul ettiği bu kutlamaların temelinde ki farklı zihniyetin kaç kişi farkında bilemiyorum ancak şunu altını çizerek ifade edebilirim ki, bu ideolojilerin ürettiği yasakların lütfedilip kaldırılması, kutlanılacak bir başarı değil,bir eksikliğin bertarafıdır 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.