En son Mayıs ayında Bursa’da yaşanan şampiyonluk sonrası şehre dönüşte görmüştük BB Erzurumspor’u…
Sonrası malum tatil, transfer dönemi girdi araya…
Zaten o dönemde takımda kalanlar kaldı, gidenler gitti…
***
BB Erzurumspor yönetimi, takımın ilk kamp yeri olarak Avusturya’yı belirlemişti, teknik heyetle birlikte…
Avusturya hükümetinin Allah’ın evi Camilere gördüğü revaya içerleyen Onursal Başkan Mehmet Sekmen, “Avusturya Müslümanların ibadetgahı Camileri yıkıyorsa, bizim ne işimiz var Avusturya’da” diyerek yaptığı çıkışın ardından yönetimde kamp yeri olarak Topuk Yaylası’nı adres gösterdi.
***
Takım, Fenerbahçe’nin Topuk Yaylası tesislerinde iki hafta süreyle kamp yaparak döndü Erzurum’a…
***
Hepimiz, büyük bir heyecanla, takımı görme hayali ile koştuk Palandöken’in eteklerindeki BŞB Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’ne…
3 bine yakın taraftarın gözü Sway Otel’den gelecek BB Erzurumspor kafilesini taşıyan kulüp otobüsündeydi…
Beklenen o, otobüs bir türlü gelip, yanaşmıyordu sahaya…
BB Erzurumspor’un sahaya gelmemesinin nedeni hemen oracıkta belli oldu.
“Şampiyonluk primlerimizi ödemiyorsanız, çıkmıyoruz” idmana diye ayak diretme başlamıştı.
Haydaaaa!, daha dakika bir gol bir…
Daha lig başlamadan kazan kaldırmak da neydi öyle…
***
İddia o ki, takım kaptanları Mert Nobre ve Burhan Eşer öncülük etmişti, takım arkadaşlarına…
İddianın özeti de şudur efendim: Güya, TFF’den gelen 7 milyon 500 bin tutarındaki para, yeni transfer edilen futbolculara imza parası ve peşinat olarak verilmiş.
Kaptanlar da, “Öncelikle o para bizim hakkımız, önce bizim şampiyonluk primlerimiz ödenmeli” diye ayak diretmiş.
***
Bir kere, futbolcunun teknik heyetin alacağı varsa bu ödenmeli…
Çünkü onlar profesyonel, ekmeklerini de futboldan kazanıyorlar.
Eyvallah, isteklerine saygı duyuyorum.
Nobre, dünyanın öbür ucundan gelip, Erzurum’da top koşturuyorsa, vereceksin hakkını, Ki; BB Erzurumspor Kulübü de verdi hakkını…
***
Eğer yine alacaklara varsa, yönetimden para isteme hakları da vardır. Buna da saygı duyuyorum.
Ama, gün o gün değildi.
Gün fırsat kollama günü hiç değildi.
O taraftarları orada bekletmek, tepki almak hiç hoş görüntü olmadı.
Neyse ki, idman rötarlı da olsa yapıldı, bitti.
***
Ama, sonrası büyük tahribat oluşturdu, takımda…
Adeta yedi şiddetinde deprem yaşandı.
Kaptanlar Mert Nobre ve Burhan Eşer’in ipi çekildi…
Teknik Patron Mehmet Altıparmak’ın koltuğu da sallantıda…
Takımını şampiyon yapan Mehmet Hoca, öyle gözüküyor ki, Süper Ligi göremeden gidecek, bu şehirden…
Çünkü yönetimin yüzde 99’u hocaya da bu olaylardan ötürü, kafayı takmış durumda…
Bakalım, bu işin sonu nereye varacak.
***
Ama, 19 Temmuz Perşembe, BB Erzurumspor adına bir milattır.
O gün yaşanan bir musibet belki de bin nasihatten daha fazla ders çıkartmamıza neden olacak.
Hani, meşhur kartopu yuvarlama meselesi gibi…
Kadro dışı kalan ve artık bu saatten sonra Erzurum’da tutunamayacaklarına adım gibi emin olduğum kaptanlar Mert Nobre ve Burhan Eşer, her ne kadar yanlış bir iş yapsalar da, bizim ders çıkartmamız gereken bir kazan kaldırma harekatının içine girmişlerdir.
Palandöken Dağı Ejder 3200 zirvesinden aşağı bir kartopu yuvarladılar.
O kar topunu ya büyümeden önüne geçip, eriteceğiz.
Ya da o kar topu büyüyüp bir çığ kütlesi olarak kafamıza düşecek. Yani sorunları yığınla başımıza örecek.
***
Eğer ilerisinde sorun çıkmamasını istiyorsak, Perşembe günkü meseleden ders çıkartmamız gerekir.
Yoksa işimiz, zor dostum zor…
***
Çok kısaca Cumartesi günü oynanan BB Erzurumspor-MKE Ankaragücü maçına kısaca değinecek olursak, müsabaka ile ilgili bir şey konuşmak çok erken…
Daha iki takımda transferleri bitirememiş.
Takım olgusu oluşmamış.
İlk yarı başka ikinci yarı başka bir onbirlerle çıktılar sahaya, onun için maçla ilgili yorum yapmak yanlış olur.
Bekleyip göreceğiz…
Ama, şu bir gerçek ki, Erzurum eğer 19 Temmuz Perşembe günü o travmayı yaşamasa, Cumartesi günü Ankaragücü maçında daha coşkulu bir BB Erzurumspor’a tanık olabilirdik.
