Açıkçası ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kayak için Palandöken’i seçmesinin yanısıra kayağı biliyor olmasını da çok önemsedim.
Bir hayli gündem olan İmamoğlu’nun Erzurum’a, Palandöken’e kayağa gelmesi kendi içinde bana göre çok mesajlar da barındırıyordu.
İmamoğlu gibi mega bir şehrin belediye başkanının kayak yapması karşısında bizim bölge belediye başkanlarının kayakla arası nasıl sorusu geldi akıllara mesela.
Öyle ya.
İmamoğlu taa İstanbul’dan gelip burada kayak yapıyor ama kış şehri olan, kar şehri olan Erzurum’da belediye başkanları bu sporu yapıyor mu bari?
Kaldı ki kış ile, kar ile özdeşleşmiş Erzurum’da kayak yapabilen belediye başkanı var mı, yapmıyorsa bu bir kusur değil mi?
Açıkçası bu konuda kafamda deli sorular var.
İşin en başından beri meseleye de bir de bu taraftan bakmak gerekir diye düşünüyorum.
Erzurum gibi bir şehirde belediye başkanlığı yapanların kaçı kayağı biliyor, veya yapıyor, bilmek de gerekir sanırım.
***
Doğrusu bu konuda çok da pozitif düşünemiyorum.
Her bir belediye başkanının kayak yapıyor olması gereken bir kış turizm merkezinde bu sayının fazla olduğunu sanmıyorum.
Hemen hemen her gün sosyal medyada bir çok paylaşımda bulunan belediye başkanlarının bir tanesinin dahi Palandöken’de kayak yaparken fotoğrafını henüz görmüş değilim.
Belki bir tane filan görmüşümdür ama işin ilginci, onu dahi hatırlamıyorum.
Lafı dolandırmaya gerek yok.
Yok oğlu yok işte.
İmamoğlu gibi tamamen kar ve kış kültüründen uzak birinin kayak yapıyor olmasına rağmen Erzurum’da az sayıda kişinin yapıyor olması, düşündürücüdür.
Bana göre bu bir eksikliktir ve Erzurum’un kış turizmi merkezi olma hedefi için de büyük bir zafiyettir.
Bu sadece belediye bakanları ile sınırlı bir eksiklik değildir.
Atlamış değilim. Aynı şey bu şehri yöneten diğer idareciler için de geçerlidir.
Bu benim son kararımdır.
--
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : İyilik, sağırların duуabileceği ve körlerin görebileceği dildir. (Mark Twain)
DUVARIN DİLİ: Üşüdüysen bir kat daha seveyim.