Ankara’ya gidemediğimiz, Kardelen TV de vermediği için bir taraftarın Facebook’dan cep telefonu ile çekip yayınladığı Hacettepe maçını gazetede Onur Sağsöz’le izlerken aldım haberi. 1988-1989 futbol sezonunda Erzurumspor’da top koşturan Akın Beyazoğlu hayatını kaybetmişti. Bu acı haberi eski futbolculardan ve şu an Futbol Antrenörleri Derneği başkanlığını yapan Abdüsselam Gökçan’ın facebook’da ki bir paylaşımından öğrendim. O zamanki Erzurumsporlu fanatiklerin ‘yüzü yanık Akın’ diye tanıdığı futbolcu, bir süredir kanser tedavisi görüyormuş ve önceki gün gece yarısı hayata gözlerini yummuş. 54 yaşındaki Akın, Erzurumspor’da bulunduğu sezon sağaçık olarak görev almış ve 7 numaralı formayı giymişti. Oynadığı çoğu maçlar bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti dün. Herşeyden önce topla çok süratli, adam eksiltme özelliği olan ve de sürpriz gollere imza atan ‘iz bırakan’ oyunculardan biriydi. Belki de o Cemal Gürsel’de benim Erzurumspor’u takip ettiğim dönem itibariyle gelmiş geçmiş en iyi 3 sağaçıktan biriydi. Sessiz, beyefendi biriydi. Az konuşan, konuşurken kimseyi kırmamaya özen gösteren ve de işini seven bir futbolcu arkadaştı.
***
Kaleci Mahmut,Kaptan sağbek Sebahattin, solbek kepçe Levent, benim hem Hollandalı Kuman’a benzettiğim Abdullah, gol kralı Çetin, Abdüsselam, Şevket, Naci, Fatih, Ufuk, Kamil, Levent, Branko Hayrettin, Ayhan, Uğur gibi iyi oyunculardan kurulu takımda zaman zaman yer bulabilen Akın, ayağına her top geldiğinde tribündeki seyircileri ‘hop ayağa kaldıran hop oturtan’ bir oyuncuydu. Kuşkusuz onu daha iyi tanıtacaklardan biri de Abdüsselam’dır. Dün telefonda nam-ı diğer Abdüş olan Abdüsselam’a Akın’ı nasıl bildiğini sordum. ‘’Bize geldiğinde Kırıkkalespor’da çok iyi bir sezon geçirmişti. Hızlı, süratli ve de kalbi temiz bir oyuncu olarak hafızalarımızda kaldı. Kaliteli oyuncular olduğu için her zaman onbirde olamayabiliyordu. Uzun bir süre görüştük ama son zamanlarda görüşemiyorduk. Kansere yakalandığını ve bir süredir kanser tedavisi gördüğünü, o hastalığa yenik düştüğünü yeni öğrendim. Kendisi Sürmene’de yaşıyordu ve babasını da çok genç yaşta kaybettiğini biliyorum. Allah rahmet eylesin. Erzurumspor’da iz bırakan oyunculardan biriydi’’ dedi Abdüsselam.
***
Gelelim maça. Akın’ın kaybından sonra ikinci bir kayıp da aynı gün Ankara’da yaşanıyordu. İnanıyorum ki ben hariç, başta hoca olmak üzere Hacettepe maçı için herkes yine ‘En azından yenilmedik. Deplasmanda alınan bir puan da puandır’ diyeceği için 3-3’lük sonuç fena değil! Ama ben gene de 3-1’i yakalamışken o takımı o skorla yenmiş olsaydık daha iyi olurdu diye yine düşünmeden edemiyorum! Ne bileyim, edemiyorum. Ayrıca son sıralarda bir takım karşısında BB Erzurum gibi güçlü bir takım nasıl olur da 2 farklı üstünlük sağlamışken bir şekilde kalesinde 2 gol görür? Tıpkı Pendik deplasmanında olduğu gibi rakibin attığı üçüncü golü ‘hakemin armağanı’ olarak değerlendirenler oldu maçtan sonra. Sanki serbest vuruş değil de rakipler iki maçta da penaltıdan golü atmışlar gibi kaybedilen altın puanları hakeme yüklemenin ne anlamı var? Onur’la zaman zaman bilgisayar ekranını yan yatırıp son dakikalarını da izlediğimiz kadarıyla yine Erzurum’da rakibe pozisyon verme hastalığı devam ediyor. Farklı galip geldiği maçlarda bile rakiplere dünya kadar pozisyon veren takımdaki bu sorunun artık çözülmesi gerektiğini düşünürken acaba yanlış mı yapıyorum?
***
İçeride bir sorun yok, öyle veya Erzurum rakiplerini seyirci desteğini de arkasına alarak yeniyor. Ama deplasmanlarda aynı olmuyor. Hem de onca seyircisine rağmen! Teknik direktörümüz Ahmet Yıldırım hocanın takmadığını biliyorum! Kocaeli, Sivas ve Pendik deplasmanında olduğu gibi Hacettepe deplasmanında da ben kazanılan 1 puana değil, kaybedilen 2’şer puanlara bakıyor ve takıyorum! Yanlışım varsa söyleyin. Bugün eğer biraz daha dikkatli olunsaydı Erzurum bu 4 deplasmanının en az ikisinden 4 puan fazla almış olsa belki de Amed’in yerine şu an ligin tepesinde olacaktı ve çok da iyi olacaktı! Hafta sonu yine Ankara’da başka bir başkent takımıyla, Keçiören ile karşılaşacak olan Erzurum, inanıyorum ki alacağı sonuçla bize daha net düşüncesini ortaya koyacak. Ya bu ligi direkt çıkarak bitirecek ya da işin kolayına kaçacak, play-off’dan çıkmayı kafasına koyduğu anlaşılacak. Elbette ki henüz daha ligin birinci yarısı da bitmediği için sonucu şimdiden kestirmek güç. Dilerim Erzurum bu gruptan ne eder eder şampiyon çıkar, bunu yaparken de sanırım seyircisini de ‘beyhuzur’ eder!
--
