Önceleri de benzerini yaşamışlığımız vardı.

İlk yarısı başka, ikinci yarısı başka bir maç oldu yine.

Ev sahibi Erzurum’a oranla konuk Sivas takımı daha çok istekli ve de gole yakın taraftı.

Bunda biraz da konuk takımın tatlı sert oyunu çok rol oynadı.

Neredeyse her ikili mücadelede düdük sesi duyduk.

Ben onca yıldır maç izlerim o statda, bu kadar çok faul düdüğü çalan bir hakeme ahan ki yeni rastlıyorum.

Neredeyse düdük ağzından hiç düşmedi.

Ve işin garip tarafı da hakem her pozisyonda takdir hakkını konuk takımdan yana kullandı.

Hakemin ağzından düdük hiç düşmezken nedense hep yere düşen ve acı içinde kıvranan da Erhan Çelenk oldu!

Ancak kesinlikle bütün bunlar BB Erzurum içim mazeret olarak kabul edilemez.

Bir takım düşünün ki şampiyonluğa oynuyor ve hem de kendi sahasında rakip kaleye ilk şutunu 33’ncü dakikada atıyor.

Kuşkusuz ilk yarıdaki silik oyunun ne rakibin sert oyunu ve hakemin itici kararları sadece etkili olmadı.

Doğruya doğru.

Erzurum da Erzurum gibi oynamadı.

***

Aslında Sivas ilk yarıda o cesur oyununun meyvesini alabilirdi.

İşi daha ilk yarıda bitirebilirdi.

Adına ister beceriksizlik, ister şanssızlık diyelim, ilk yarıdaki oyun üstünlüğünü Sivas lehine çeviremedi ve koca bir ikinci yarı daha varken kendini ilk yarıda tüketti gitti.

İkinci yarıda o direnci Sivas takımı gösteremedi.

İlk yarının bitiş düdüğü çaldığında bence Yiğidolar için ‘parti’ bitmişti.

Zira ikinci yarıda Halil İbrahim ve Mehmet Albayrak işin içine girmişti.

Ağır hasta birine ziyarete giderek moral veren iki ziyaretçi gibiydi Halil İbo ile Albayrak.

Ali Korkut göreydi de biraz ders alsaydı!

Kentsel dönüşümün en alasını yaptılar sahada.

İlk yarıda orta yapmayı unutan Erzurum, bu yarıda ada, pafta işi çalıştı, dönüşüm gerçekleştirdi.

***

Sahada değişen sadece Erzurum takımının oyunu yoktu.

O kadar ki hakem de değişti!

Hatta hakem öyle bir değişti ki önce Erzurumlu Savaş’a kırmızı kart gösterdi, itirazlar üzerine sonra kararını değiştirdi, oyuncuyu tekrar oyuna dahil etti.

Zaten o dakikadan itibaren de maçın rengi değişti.

Aslında hakemin kırmızı kart gösterdiği Savaş’ın korner atışında arka direkte topla buluşan Doğancan’ın kafa vuruşu skoru da değiştirdi.

Kıymetini bilen olur mu bilmem.

O gol Erzurum için can oldu, kan oldu.

***

İstanbul’un Üsküdar karşısında mağlup olması Erzurum’u yeniden potaya soktu.

Olası bir şeydi.

Bu saatten sonra herkes herkesi yenebilir, ayan beyan ortada.

Artık ligin Erzurum için yeniden başladığını düşünüyorum.

Teknik direktör Ahmet Yıldırım’ın da böylesi bir dönemde artık hem ideal bir onbirini belirlemesi ve hem de skor üstünlüğünü garantiye alacak bol oyun planı olması gerekir.

1-0’lık skor dün de her şeye rağmen tehlike arzetti ve son dakikada 2 puan kaybı yaşanabilirdi.

Böyle şansa-mansa, ite-kalka şampiyon olacaksa hiç almayalım!

Ayrıca o nasıl seyircisiz bir maçtı ki galip gelinen maçtan sonra da saha karışabiliyor!

Seyirciden olduk bir de sahadan mı olacağız?

---

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
adem oğlu 2017-03-17 00:04:07

bu yazıdan sonra ali korkut intihsr etmiştir nasılda üzülmüştür kim bilir