Kış masalı; Doğu Ekspresi

İngiliz mühendis George Stephenson tarafından 1825 yılında icat edilen trenle Erzurum, 1916 yılında Rus işgali sırasında tanıştı. Kars ve Sarıkamış’a kadar Ruslar tarafından getirilmiş olan hat yine Ruslar tarafından Erzurum’a ulaştırıldı. 1939 yılında ise devletimiz tarafından Ankara ve İstanbul bağlantısı sağlandı. Bugün ise Kars-Erzurum-Erzincan-Sivas-Kayseri-Kırıkkale-Ankara arasında çalışan doğu ekspresiyle yolculuk bir akım, bir tutku. O kadar popüler ki, bilet bulunamıyor..! Demir ağlardaki yolculukla, doğunun güzellikleri gezginlerin aklını başından alıyor. Uzun lafın kısası, Doğu ekspresiyle yolculuk anlatılmaz sadece yaşanır…

Aşırı talep karşısında Ulaştırma bakanlığı bin 300 kilometrelik hatta 220 yolcu kapasiteli ‘’Turistik Doğu Ekpresi’’ adıyla yeni bir sefer koydu. Hattın geçtiği yerlerde doğunun muhteşem coğrafyası seyyahları büyülüyor. Özellikle Erzincan, Erzurum ve Kars güzergahı gezginleri mest ediyor. Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde 1870 yılında kayaları ilkel aletlerle oyan ve adeta iğneyle kuyu kazan yöre halkı tarafından 132 yıllık çalışma sonucu devlet desteğiyle 2002 yılında tamamlanan dünyanın en tehlikeli yolu olarak adlandırılan taş yol ile dünyanın en büyük kanyonu karanlık kanyon bu yolculukta en çok ilgi çeken bölüm.

Erzurum coğrafyası ise gezginleri resmen büyülüyor. Tamamı açık hava müzesi olan Erzurum'u gezmek, cağ kebabını tatmak için tren, Erzurum tren garında 3 buçuk saat mola veriyor. Erzurum molasından sonra bir Allah dostu Hasan Harakani hazretlerinin diyarı Kars’a uzanan tren, kış masalını noktalıyor. Kars’ta ortaçağın en büyük ticaret merkezi ani harabeleri mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Tamamı buz tutmuş 42 metre derinlikteki Çıldır gölü üzerinde atlı kızakla gezmek ise yürek isteyen bir deneyim. Ve daha neler neler…

Son bir bilgi; 11 yataklı ve 1 yemekli vagondan oluşan doğu ekspresi, dünyanın en güzel dört tren rotasından birisi seçildi. Ne demişler; ‘’Gezeceğin varsa, göreceğin de var’’

O halde hayırlı yolculuklar…