Milli Eğitim Bakanının “ailelerin kız çocuklarını okula göndermemesinin sebebi karma okullardır” şeklinde anlaşılan beyanatı maalesef üzücü ve gereksiz bir tartışma başlattı.
Ülkemizin enerjisinin boşa harcanmasına sebep olan, ötekileştirici ve hoş olmayan konuşmaların toplumu etkilemesi kabul edilemez boyuta taşınıyor olmasından üzücü duymaktayım…
Osmanlı, Selçuklu eğitiminde kızlarımız dokuz yaşına kadar sıbyan mekteplerine gönderilir, takrir şekilde namaz dualarını öğretilir, dokuz yaşından sonra evde anasına ve babasına yardım ederek evlenecek günleri beklerlerdi.
1859 yılında ilk kez Osmanlı Maarif Nezareti kız mektepleri, kız öğretmen okullarını açmaya karar verdi. İstanbul’daki Cevri Kalfa Rüştiyesi bu işin öncüsü oldu.
Erzurum’a gelince Amerikalı, Fransız misyonerler “Misyoner okulları” açılarak kız ve erkek öğrencilerin okumasını hızlandırırken Ermeniler ve Rumlarda bu kervana katıldılar.
Erzurum’da ilk kız okulu İnas Rüştiyesi (Kız Ortaokulu) olarak 1898 yılında “Mermer Hamamının” yerinde günümüzde İsmet Paşa İlkokulu olarak eğitim yapılan yerde İnas Rüştiyesi olarak başlamıştı.
Cumhuriyetten sonra kız çocuklarının okuması için gayretler devam etmiş, 1925 yılında “Kız Sanat Mektebi” açılmış ancak birkaç yıl sonra kapanmıştı. 1934 yılında Şair Nefi Ortaokulunun yerinde sadece kız çocuklarının okuduğu “Kız Orta” eğitime başladı. Okulun bu özelliği 1972 yılına kadar devam ettikten sonra karma hale getirildi. 2019 yılından beri Ortaokul yeni binasına taşınınca eski bina da kızlar için Olgunlaşma Enstitüsü açıldı.
1930’lardan 1978 yılına kadar sadece kızların devam ederek öğretmen olduğu “Nene Hatun Kız Öğretmen Okulu” yıllarca kızlarımızın öğretmen olarak toplum hayatında yer almasını sağlamış oldu.
1936 yılında yine kız öğrenciler için “Akşam Kız Sanat Okulu” Aliye Dülger Müdürümüzün yönetiminde açılmıştı. Kongre Binasında başlayan eğitim ve öğretim 74 yıldır devam etmekte Havuzbaşındaki binasında varlığını sürdürmektedir.
Yine Yenişehir’de açılan Rıfkı Salim Burçak Kız Sanat Okulu varlığını 2023 yılına kadar devam ettirdi. Bu yaz binası yıkıldı.
1953 yılında Dr. Hasan Numanoğlu’nun müdürlüğünde eğitime başlayan “Ebe ve Hemşirelik Okulu” da varlığını birden çok farklı binada sürdürerek günümüze gelmiş Atatürk Üniversitesi bünyesinde Fakülte unvanına kavuşmuştur.
1966 yılında Havuzbaşındaki bina da Saniye Önal eğitim ve öğretime başlayan “Kız Lisesi” 1982 yılında eski Kız Öğretmen Okuluna taşınarak burada “Nene Hatun Kız Lisesi” olarak eğitimini sürdüren bir başka okulumuzdur.
Günümüzde sayılarını bilmediğim çok sayıdaki “Kız Kuran Kursları, Kız İmam Hatip Okulları” eğitim sistemimizdeki görevlerini yapmaktadırlar.
Özetle 1898 yılında Erzurum’da başlayan Kız okulları günümüzde de varlığını sürdürmektedir.
Sonuç olarak yapılan tartışmaların yersiz olduğunu, yukarıdaki bilgiler ortaya koymaktadır. İsteyen aile çocuğunu bu okullara göndererek okutmaktadır. Bu nedenle yapılan tartışmalar yüzyıllık zaman dilimini bilmemekten, görmemekten kaynaklandığı kanaatindeyim.
İktidar ve muhalefet sözcülerinden isteğim başta Milli Eğitim Bakanımız olmak üzere sizlerden ricam önce oku, sonra konuş ilkesine sadık kalınmalıdır...
Toplumu boşuna tartışma içine çekmeyin.