Korona virüs, panik ve yaşlılarımız!

Son bir kaç gündür yaşlılarımıza yönelik tutum ve davranışlar toplumsal bir paranoyaya dönüştü. Özellikle hastaneye gittiğini ve dönüşte otobüse binemediğini söyleyen bir amcanın videosu tüm Türkiye´nin yüreğini burktu... 65 yaş üstü bir insanı sokakta taciz eden ve o anları videoya kaydeden ergenler, o amcayı dışarıda gezmemesi için uyarırken amca da hastaneden geldiğini anlatıyor ve mahcup bir şekilde otobüse alınmadığını söylüyordu...

Gerçekten insanın içini sızlatan ve bu milletin gençlerine hiç yakışmayan görüntüler!

O yaşlı amcanın yüz ifadeleri günlerdir gözümün önünden gitmiyor...

Sahi bu toplum ne ara bu duruma geldi, getirildi!

Korona virüsü ile mücadele kapsamında sokağa çıkma yasağı getirilen 65 yaş ve üstü yaşlıları mizah konusu yapmak, onları örselemek ve üzmek hiç kimsenin hakkı olamaz, olmamalı.

Bu milletin en temel değeri olan ´yaşlıya saygı´ ilkesini bir virüs paniği ile öldürmek ne kadar çirkin ve insanlık dışı.

Bu kaos ortamında herkesin daha sabırlı olması, kirli ve paniği artırmaya yönelik haber ve söylentilere itibar etmemesi, özellikle önümüzdeki bir kaç haftalık süreçte evde zaman geçirmeye, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaya özen gösterilmesi şart.

Uzmanlar ne diyor?

İnsanlığa musallat olan bu virüsün yaşı yok. Her yaşta ve cinsiyetteki herkes taşıyıcı ve risk altında.

O zaman, yaşlılarımız ötekileştirmek Orta Çağ Avrupasında olduğu gibi cadı avına çıkmak nasıl bir akıl yoksunluğu?

Bu salgın nedeniyle alınan önlemler, yapılan uyarılar genel olmakla birlikte, şu ana kadar ölümlerin 65 yaş üzerindeki kişilerde gerçekleşmesinden dolayı alınan sokağa çıkma yasağı algılanamamış, özellikle de sosyal medya mecralarında ki şovlarla çarpıtılır hale gelmiş durumda.

Yazık... İnsanlık adına yazık!

Alınan önlem ve kararlara riayet etmek yerine muhalefet etmek, ciddiyetten yoksun değerlendirmeler yapmak, gündelik düşüncelerle basite indirgeyerek yaşanılan bu sürece mizahi yaklaşıp, özellikle yaşlılarımızı bu sürecin mizah konusu yapmak bu milletinin hiç bir ferdine yakışmamakla birlikte, dinimiz ve kültürümüzde de yeri olmayan yaklaşımlar.

Bu süreçte belli bir yaş gurubunun değil, herkesin korona virüs taşıyıcısı olabileceğini lütfen unutmayın.

Yaşlılarımızı ve kendimizle birlikte çevremizi dışarıda alınan önlem ve kararlarla devlet korurken, evimizde ve tüm alanlarda koruyacak bizleriz.

Bizler bugünün fertleri olarak; dünümüzden (yaşlılarımızdan), bugünümüzden (kendimizden) ve yarınlarımızdan (çocuklarımızdan) sorumluyuz.

Yetkililerin yaptığı resmi açıklamalara, yayınlanan genelgelere, tavsiye ve kurallara ciddiyetle uymalıyız.

Devletimizle el ele verip millet olmanın gereğini bir kez daha yerine getirerek, milletimizi var eden ortak değerlerimize sarılarak bilinçle bu musibeti atlatacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

Bu vesileyle doktorlarımızı, hemşirelerimizi, bütün sağlık çalışanlarımızı, aynı şekilde güvenlik güçlerimizi, sürece destek olan tüm kuruluşlarımızı gönülden desteklemeliyiz.

Stres ve panik her zaman direncimizi düşürür.

İlkokulda öğretmenlerimiz ve annelerimiz bize ne derdi hatırlayın: “Evladım, karşıdan karşıya geçerken tedbirli ol, dikkatli ol, hızlı geç, ama koşma”

Çünkü koşanın düşme olasılığı daha fazladır.

O zaman, dikkatli olun, uyarılara kulak verin, önlemlere uyun, ama panik olmayın.

Sağlıkla ve sevdiklerinizle evde kalın!