Kudüs’ün İslam dünyası için önemi büyüktür, Kudüs, Allah’ın bir emanetidir. Kudüs’ü, İsrail 1980'de başkent ilan etti. İsrail, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda o zamana kadar Ürdün'ün kontrolü altında bulunan Doğu Kudüs'ü işgal etti. Kudüs 1967 tarihten bu yana da İsrail işgali altında bulunuyor.

Genelimiz İsrail’i suçluyor.

Oysa suçlu biziz!

Asıl suçlu benim gibi Müslümanlar!

Yanlış okumadınız; burada suçlu benim gibi Müslümanlar! Allah bunun hesabını bizden soracak!

Allah, en büyük emanet olarak bana Kuran-ı Kerim’i vermiş. Âlemlere rahmet olarak gönderdiği Hz. Muhammed (SAV)’i bana rehber etmiş. Allah’ın ilk emri “OKU”, farz kılınmış. Biz ne yapmışız; oku emrini şekle çevirmişiz, Arapça okumayı emir olarak kabul etmişiz. Nice manadan habersiz hafızlar yetiştirmişiz, Allah’ın emrinin ne olduğunu bilmeyen, başka dilde okuyup okuduğunu anlamayan, hafızlar! Kuran kursları açıyoruz; kurslarda Kuran ne diyor öğrenmiyoruz, Kuran ne diyor; öğretmiyorlar!

Kuran’ın manasına uymuyoruz, işimize geldiği gibi kendimize uydurmaya çalışmışız, çalışıyoruz. Örnek mi istiyorsunuz; Bütün inananlara Cuma namazı farz kılınmış (Cuma Suresi 9. Ayet), biz buradan bayanları ayıklamışız, bayanlar hariç anlamı çıkarmışız. Daha bir çok misal verilebilir.

EN'ÂM Suresi 159. Ayet meali: “Gerçek şu ki, dinlerini parça parça edip kendileri de gruplaşanlar, sen hiç bir şeyde onlardan değilsin. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra O, işlemekte olduklarını kendilerine haber verecektir”. Nokta!

Mütemadiyen içlerinden mezhep, cemaat, dini lider çıkaran Müslümanlar birlik beraberliğini kaybetti. Herkesin herkesi İslamın dışında görüp kınadığı, eleştirdiği ve illa benim yoluma uyacaksınız diye düşünüp dayattığı bir dinin elemanlarından o dine hayır gelmez!

Kuran okumuyoruz, hala bilmem ne efendi, falan efendi hazretleri, filan hoca efendi buyurdular ki, bizim cemaat bu konuda… Diye başlıyoruz, Allah bizi ıslah etsin! “Korkarım ki Allah bizi, bizden olmayanlarla ıslah etsin”! (Mevdudi)

Enam 159. Ayeti dururken ben şu cemaattenim, şu tarikattanım, şu mezheptenim nasıl denebilir? Denmez, denmemeli! Buradan mezheplere karşı olduğum kanısı çıkarılmasın, benim mezhebime uymam başka bir mezhepte olanı kınamam, dışarıda, yabancı görmem anlamına gelmez ve gerekmez de!

Kuran’a ve bana göre bir görüşün yanlış olduğunu düşünüyorsam; ondan Allah indinde sorumlu değilim. (Kâfirun Suresi.) Fikrimi delilimi söylerim, tartışmam, ondan uzaklaşmam, kınamam, ilişkimi kesmem!

Ben öyle ilçe biliyorum ki; bu cami Şafiilerin ve şu cami sizin (Hanefilerin) camisi diye yönlendirildik! Ne kadar cahilane!

Ortadoğu’nun en büyük problemi İslamı yanlış anlamak, gruplara ayrılmak ve diğer gruplara düşman olmaktır. Düşünmüyoruz ki ne kadar bölünüp, ayrışsak o kadar Allah’ın dininden uzaklaşmış oluruz. Ve Allah bizi başka milletlerin ve O’na uymayan otoritelerin karşısında güçsüz ve zelil kılar! Ama menfaatlerimiz, para, cemaatteki statümüz, saygı görüyor olmamız yani nefsimiz üstün basıyor ve Kuran’a değil anlatanlara, haklarında Allah tarafından hiçbir delil gelmemişlere inanıyor, taraf oluyoruz; ne yazık!

Bugün olduğu gibi!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.