Kuduz köpekler insanları mı parçalasın?

Ne yani böylece duralım…

Kuduz köpekler insanları mı parçalasın?

Kimse tam sayıyı bilmiyor.

Dört milyon diyen de var, beş milyon diyen de…

Evet… Sokak köpeklerinden söz ediyorum. Hani pek çok konuda olduğu gibi toplumu kamplara ayıran sokak köpekleri…

Bir yanda giderek artan köpek mağduru çocuklar, kadınlar, yaşlı kimseler.

Diğer yanda ise, akıbetleri belirsiz sokak köpekleri…

Daha mürekkebi kurumamış bir haber:

“Oltu’da, sokak köpeklerinin saldırdığı kadının kolu ve burnu kırıldı.”

Bir de haber olmayan nice vakalar.

Ne hükümetten bir yetkili ne de “sokak köpeği sorunu çözülsün” diyen kimse, “sokak köpekleri uyutulsun, yani öldürülsün” demediği halde, bazı çevreler –ki, o çevrelerin başında mama lobisi ve kürklü şarkıcılar geliyor- öyle bir yaygara koparıyorlar ve öyle sinsi bir algı oluşturuyorlar ki, sanırsınız hükümet “köpek katili”!

Nasılsa kendilerinin tuzu kuru…

Oturdukları muhitlerde, başıboş saldırgan köpekler sürüler halinde dolaşmıyor.

Sahnede şarkı söylemek yerine, fırsat bu fırsat deyip, hükümete sokak köpeği üzerinden bindiren müptezel bir şarkıcı var.

Muhtemelen çantası ve ayakkabıları timsah derisindendir.

Acaba o müptezel cebinden sokak köpekleri için kaç kuruş harcamıştır?

Sokak köpeği de olsa elbette ki öldürülmesin, elbette ki sokak köpekleri açlığa susuzluğa terkedilmesin.

İlla ki insani ve vicdani bir çözümü var.

Fakat insanlar bu köpekler tarafında ısırılıyor, çocuklar parçalanarak ölüyor.

Böyle mi sürüp gitsin?

Hükümetin, artık kronik hale gelen bu soruna kalıcı bir çözüm aramasının neresi yanlıştır?

Resmi rakamlar ortada:

Son iki yılda kuduz vakaları yüzde yüz elli civarında artmış.

Vakaların yüzde doksan biri de köpek ısırması yüzünden.

Kuduz vakaları sebebiyle, halen karantinaya alınmış köyler, mahalleler mevcut.

Adeta akıl depremi yaşayan bazı tipler var.

Neredeyse dedikleri tam olarak şu:

“Çocuklar ölsün ama köpeklere dokunulmasın!”

Bu, hayvanseverlik filan değil; düpedüz psikopatlıktır.

Haberlerde gördüm.

Caninin biri, pitbull cinsi yırtıcı köpeğine kediyi parçalattırıyor; yetmezmiş gibi kahkaha artarak gülüyor!

“Islahı ve tedavisi artık mümkün olmayanlar sokak köpekleri uyutulsun” diyen biri hayvan düşmanı; o cani de hayvan dostu mu oluyor bu durumda?

Merhametli insanlar, sokak köpekleri aç susuz kalmasın diye, ceplerinden para ödeyerek mama alıyor.

Ve bu durum giderek yaygınlaşıyor.

Böylelikle köpek maması satıcıları, zevkle avuçlarını ovuşturuyor!

Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de bazı sektörler, toplum üzerinde etkili olsun diye parayla tuttukları kimselere söyletirler:

Kırmızı et insan ömrünü azaltır!

Tereyağı öldürür!

Sonra ortaya çıkar ki, o öve öve bitiremedikleri batılı ülkelerde, tüketilen tereyağı ve kırmızı et, Türkiye’nin bilmem kaç katıymış.

Besbelli ki bu sefer de, köpek maması üreten sektör düğmeye bastı; kesenin ağzını açtı!

Aslında ne köpekler ne de insanlar zerre kadar umurlarında değil.