Erzurum'da belediyeye ait akaryakıtı, terör örgütü PKK/KCK mensuplarının ailelerine verdikleri öne sürülen ve aralarında eski Karayazı Belediye Başkanı DBP'li Mehmet Sait Karabakan'ın da bulunduğu 38 sanığın, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ile "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanmasına devam edildi.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Osmaniye 2 No'lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan getirilen tutuklu sanık Karabakan'ın ile avukatları katıldı. Diğer sanıklar ise duruşmaya gelmedi.

Karabakan, Suriye'nin Kobani kentinde 2014-2015 yıllarında terör örgütü DEAŞ ile girilen çatışmalar sonucu ölenlerden (YPG-PYD'li teröristler) yaklaşık 20 tanesine ait cenazenin Karayazı ilçesinde toprağa verildiğini, bunlardan herhangi birinin cenazesine katılmadığını ileri sürdü.

Kobani'de ölenlerin tamamını tanıdığını belirten Karabakan, "Hatta bir kısmı ile akrabalığım bulunmaktadır. Bu kişilerin cenazelerine katılmadım, taziyelerine katıldım. Benim yaptığım suç kastıyla gerçekleşen bir şey değildir. Sadece gelenek ve göreneklerin getirdiği bir durumdur. Kanunlara aykırı bir durum yaşanmamıştır. Ben bunu örgüt üyeliği kastıyla yapmadım. Hukuken suç teşkil edecek bir eylem içinde değilim." diye konuştu.

Karabakan, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyip beraat talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, eksik evrakların tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Erzurum'da, terör örgütü mensuplarının cenazesine katılıp örgüt adına faaliyet yürüttüğü öne sürülen tutuklu sanık eski Karayazı Belediye Başkanı DBP'li Mehmet Sait Karabakan hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

Karabakan hakkında açılan bu dava daha sonra Karabakan'ın aynı suçtan yargılandığı ve kendisinin yanı sıra 37 kişinin de "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamalarıyla ağırlaştırılmış müebbet ve 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandıkları başka bir dava ile birleştirilmişti.

Birleştirilen davanın iddianamesinde, Karabakan ve belediye personelinin de yer aldığı diğer sanıkların, örgütün sözde Anayasası olarak kabul edilen KCK sözleşmesinde belirtilen adalet, ekonomi, ekoloji, eğitim, yönetim ve kent meclisi komitelerini kurarak, bu komiteler aracılığıyla Kürt kökenli vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile bağlantılarının koparılmasını hedefledikleri anlatılıyor.

Karabakan'ın belediyedeki makam odasında yapılan aramada 1'den 6'ya kadar numaralandırılan akaryakıt takip çizelgesi bulunduğuna da işaret edilen iddianamede, Karabakan ile diğer sanıkların, belediye iş ve hizmetlerinde kullanılmak üzere alınan akaryakıtı terör örgütü PKK/KCK adına göstermiş oldukları eylem ve faaliyetlerinden dolayı tutuklu bulunan örgüt mensuplarının ailelerine dağıttıkları öne sürülüyor.

İddianamede, sanıkların ayrıca terör örgütü PKK/KCK'nın hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte terör örgütüne lojistik destek sağladıkları ve elaman kazandırdıkları belirtiliyor.