Erzurum'da ramazan ayında havalı tüfeğiyle 2 kız çocuğunu yaraladığı öne sürülen tutuksuz sanık, "çocuğu kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçundan iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı davada ilk kez hakim karşısına çıktı.

Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya soruşturma aşamasında tutuklanıp tahliye edilen tutuksuz sanık Ömer Murat Akçay, mağdurlar İ.K. ve S.B, müştekiler S.B. ve H.K. ile sanık ve mağdur avukatları katıldı.

Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından savunma yapan sanık Akçay, olay günü saat 18.30 civarında iftar vaktinin de yaklaşması nedeniyle meşgale ararken ruhsatlı av tüfeğini yağlamaya ve temizlemeye karar verdiğini söyledi.

Akçay, tüfeğini temizledikten sonra ikametgahından karşı tarafta bulunan çöp konteynerinin üzerindeki boş şişeye ateş etmeye karar verdiğini öne sürerek, şunları dile getirdi:

"İlk atışta şişeyi vuramadım, ikinci kez ateş ettim ve bu kez şişeyi vurdum, ardından da tüfeğimi içeri aldım. Atışları yaptığım esnada çöp konteynerinin ve şişenin etrafında herhangi bir canlı ya da oyun oynayan çocuk görmedim, bir ses de duymadım. Suç işleme kastım yoktu. Meskun mahalde böyle bir olay yaşanmasına sebebiyet verdiğim için pişmanım. Mağdurlardan ve müştekilerden ayrı ayrı özür dilerim, adaletinize sığınıyorum."

Olayda yaralanan çocuklardan İ.K, "mağdur" sıfatıyla verdiği ifadede olay günü evlerinin bahçesinde arkadaşlarıyla oynadığını belirterek, "Oyun esnasında belimde ve sırtımda bir acı hissettim ve ağladım. Ağlamamı annem balkondan duyunca yanıma geldi, sırtıma baktığında elbisemin kanlı olduğunu gördü. Ben herhangi bir patlama sesi duymadım, yalnızca belimde bir acı hissettim." ifadelerini kullandı.

Mağdur S.B. de arkadaşlarıyla evlerinin bahçesinde oynadıktan sonra annesinden kendisini eve almasını istediğini söyledi.

Annesinin kendisini evlerinin penceresinden içeri almaya çalışırken balon patlaması gibi bir ses duyduğunu anlatan S.B, "Sırtımda bir acı hissettim ve sırtım ağrımaya başladı. Annem sırtımı açtı ve yaralandığımı gördü. Silahla ateş eden herhangi birini görmedim." dedi.

Sanık avukatı Kara, savunmasında, suç aletinin sportif faaliyetlerde kullanıldığını ve 6136 sayılı "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanun" kapsamında olmadığını ileri sürdü.

Saçmalardan bir tanesinin mağdurun derisi üzerinde kaldığını, diğer saçmanın ise diğer mağdurun derisinin iç çeperinde kalarak batına isabet etmediğini öne süren Kara, "Sanığın öldürme kastı olmadığı gibi mağdurlar veya müştekiler ile arasında eskiye dayalı herhangi bir husumet bulunmamaktadır. Biz öncelikle olay mahallinde keşif tatbik edilmesini ve keşiften sonra suçta kullanılan silahın öldürmeye elverişli olup olmadığı husunda rapor hazırlanmasını talep ediyoruz." diye konuştu.

Cumhuriyet savcısı ise esas hakkındaki mütalaasını hazırlayabilmesi için süre talep etti.

Mahkeme heyeti, Kara'nın taleplerini yargılamaya katkı sağlamayacağı gerekçesiyle reddederek, savcının esas hakkındaki mütalaasını hazırlayabilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 19 Temmuz'da sanık Ömer Murat Akçay'ın, apartmanının 4. katındaki pencereden kendisine ait tüfekle bahçede oynayan çocukları hedef alarak iki el atış yaptığı ve mağdur iki çocuğun yaralandığı belirtildi.

Erzurum Adli Tıp Kurumu raporuna göre, mağdurların yaralanmasının basit tıbbı müdahaleyle giderilebilir nitelikte olmadığı kaydedilen iddianamede, sanığın mağdur çocukları hedef almadığı, duvar üzerindeki kola şişesini hedef aldığı şeklindeki savunmasına her iki atışın da isabet etmesi, mesafenin yakınlığı ve sanığın avcılık belgesine sahip bulunması sebebiyle itibar edilmediği bildirildi.

İddianamede, sanık Akçay'ın "çocuğu kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçundan her iki mağdur açısından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.