Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik birleştirilen iki davada, aralarında eski Erzurum Baro Başkanı Mehmet Güzel ile sözde "avukatların il imamı" olduğu iddia edilen öğretmen Hasan Aslan'ın da bulunduğu 7'si avukat 10 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar eski Baro Başkanı Mehmet Güzel, Şerafettin Yaşar Laloğlu, Hakan Dişkeser, tutuksuz sanıklar, Mehmet Salih Bayoğlu, Serhat Akbulut ile sanık avukatları katıldı.
Duruşmaya, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden Van Yüksek Güvenlik Cezaevinden Fatih Topal, Hasan Aslan Rize L Tipi Cezaevinden ve Bayram Candan Elazığ T Tipi Cezaevinden katılırken tutuksuz yargılanan Halil Timurhan Gür ile Lokman Pirim ise katılmadı.
Sanık Topal, savunmasında, yargılama neticesinde hiçbir delil bulunamadığını ileri sürerek, "25 Temmuzda gözaltına alındık. Bu bizde zan oluşturuyor. İşin doğrusu bunun sebebi etkin avukatlıktan dolayı hakkımızda bu işlemlerin yapıldığını düşünüyorum." dedi.
Aslan ise savunmasında, 20 yıl önce Bank Asya'da hesap açtırdığından dolayı yargılandığını öne sürerek bu hesabın teröre hizmet edeceğini düşünemediğini söyledi.
Kimsenin emir ve talimatıyla bankaya para yatırmadığını aktaran Aslan, "Bundan dolayı teröre finanse etmekten dolayı yargılanıyorum. Çalıştığım kurumlarla ilgili tabelalarında Fetullahçı Terör Örgütü yazısı yazan bir yerde çalışmadım. Çalıştığım yerlerde terör örgütü propagandası yapmadım. Yurt dışına çıkışlarım ya iş gezisi ya da proje kapsamında olmuştur." ifadelerini kullandı.
Sanık Candan da, 2 yıldır tanıdığı diğer sanıklardan milli ve manevi düşünceler dışında birşey görmediğini kaydetti.
Yargılama sonucunda kendilerine "Yarın, pardon dediklerinde ne olacak. Giden günler nasıl geri gelecek?" diye soran Candan, "Ben öğretmenim. Hiçbir öğrencime FETÖ'yle ilgili bir şey söylediğim yoktur. Benden öğretmen çıkar, baba çıkar, ülkesini seven adam çıkar ama terörist çıkmaz. Ben terörist değilim hiçbir zaman da olmadım. Hayatım boyunca yaptığım tek iş öğretmenliktir." diye konuştu.
Sanık Laloğlu ise savunmasında kendisinin tek yaptığının dini hassasiyetlerle bazı sohbetlere katılmak olduğunu savundu.
Katıldığı sohbetlere farklı gruplardan kişilerinde katıldığını anlatan Laloğlu, şunları anlattı:
"Sohbetlere AK Parti, MHP ve hatta bir dönem HDP'ye ilgi duyan kişiler de geliyordu. Sohbetlerde din dışında birşey konuşulmadı. Hakkımda 4 iddia bulunmakta. Bank Asya'da kredi kartı sahibi olmam ve çocuğumu FETÖ'yle bağlantılı okula göndermem delil olarak sayılmıştır. Oysa ki neredeyse okuldaki velilerin çoğunun ödeme kolaylığından dolayı bankada hesabının olduğu araştırıldığında görülecektir. Hakkımda hazırlanan raporlarda bu durum dışında bankaya para yatırmadığım görülecektir. Hakkımdaki diğer deliller 2 defa Balkan gezisi için yurt dışına çıkmam ve sanık Dişkeser'le birlikte girdiğimiz soruşturma sonucunda adliye önünde basın açıklaması yapmamdır."
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek eksik hususların tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve birleşen dava kapsamındaki iki ayrı iddianamede, Hasan Aslan hakkında "avukat ünitesinden sorumlu imam" olduğu, Bank Asya'da hesabının bulunduğu, avukatlarla yapılan toplantıyı organize ettiği, kullanıcısı olduğu ByLock'u başkalarına da yüklediği anlatılıyor.
Bayram Candan hakkında ise Bank Asya'da hesabının olduğu, avukatlara yönelik sohbetlerde bulunduğu, terör örgütüyle bağlantılı kişilerin davalarının takibini sağladığı aktarılan iddianamede, kullanıcısı olduğu ByLock'u başkalarına da yüklediği, terör örgütünün yöneticiliğini yaptığı ve örgüte üye kazandırmaya yönelik faaliyetlerinin olduğu belirtildi.
İddianamede, diğer sanıklardan Halil Timurhan Gür'ün sadece ByLock kullanıcısı olduğu iddia edilirken, Mehmet Salih Bayoğlu'nun, ByLock kullandığı, sosyal medya üzerinden paylaşımlar yaptığı, etkin pişmanlıktan yararlandığı, sanık Lokman Pirim'in Bank Asya'da hesabının bulunduğu ve sohbetlerde yer aldığı, diğer sanık Serhat Akbulut'un ise ByLock kullanıcısı olduğu ve sohbetlere katıldığı ileri sürüldü.
FETÖ/PDY ile irtibatlı olmakla suçlanan avukatlardan eski Erzurum Baro Başkanı Mehmet Güzel, Şerafettin Yaşar Laloğlu, Hakan Dişkeser, Fatih Topal'ın örgüte mensup kişiler olarak bilindikleri ve örgütün toplantılarına katıldıklarının yer aldığı iddianamede, usulsüz dinlemelere ilişkin tutuklamaya sevk sonrasında serbest kalan faillere ilişkin Güzel, Dişkeser, Laloğlu ve Topal'ın toplanarak basın açıklaması yaptıkları, Dişkeser'in sözcü olarak sürekli beyanda bulunduğu kaydedildi.
İddianamede, Dişkeser'in, 17 Aralık iddialarının yolsuzluk, rüşvet ile usulsüzlük olduğuna ve 15 Temmuz günü "Darbe girişimi yapan Gülenciler değil, TSK içindeki Atatürkçü komutanlar" şeklinde paylaşımı retweetlediğine işaret edildi.
Tanık ifadelerinden elde edilen bilgiler dahilinde iddianamede, sanıklardan Güzel, Dişkeser ve Laloğlu'nun yurt dışına birlikte çıktıkları, Dişkeser ve Laloğlu'nun Pensilvanya'ya geçerek Gülen'in kaldığı yerleşkede kaldıkları, 17-25 Aralık'tan sonra da örgüt faaliyetlerine katılmaya devam ettikleri ve Bank Asya'da tüm sanıkların hesaplarının olduğu vurgulandı.
İddianamede, sanıklardan Güzel, Dişkeser, Topal, Laloğlu, Gür, Pirim, Bayoğlu ve Akbulut'un "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle, diğer sanıklar Aslan ve Candan'ın "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Editör