İnsanoğlu farkında veya değil, hayatın zorluğu her zaman omuzlarında ve taşımak zorunda. Hayatı sırtında taşırken yaşın ilerlemesiyle birlikte yük ağırlaşmakta ve insanın beli, daha çok bükülmektedir. Ve bir noktadan sonra taşınamayacak olan kendi yükü ailenin sayesinde biraz daha kolay hale gelebiliyor.
Ne mutlu; güzel fertlerden oluşan sımsıkı ailelere sahip olanlara!
Belgesellerde aslanlar, kurtlar, maymunlar, filler, sırtlanlar gibi hayvanlar sosyaldirler, bir arada bir aile bilinci içinde yaşarlar, davranışları klanın geleneklerine göredir. Diğer hayvanlara göre daha güvende olmaları sağlıklı bir aile yapısına sahip olmalarındandır.
Mesela aslanlarda yetim kalan yavrunun bakımı artık teyzededir. Sırtlanlarda her yetim yavru bütün sırtlan annelere emanettir, emzirir, öğretir, eğitirler. Maymunlarda sosyal hayat çok daha fazladır; birbirlerinin parazitlerini temizlerler, birbirlerinin yavrularına bakarlar.
Filler, yürüyüşlerde yavrularını ortaya alarak yırtıcı hayvan saldırılarından korurlar. Yaban mandaları aslanlara karşı yan yana gelerek adeta geçilmez bir kale inşa ederler, aslanlar ise hummalı, zeki ve her bir aslanın ayrı bir görevi olan planlarla mandalardan et alırlar.
Bunlar sosyal olmanın hayatta kalmak ve hayatı kolaylaştırmak için insanoğluna hayvanlardan bir öğüttür.
Gariptir ki sonunda birçok insan yalnız başına kalır, yollara, kapılara bakar durur.
Gücü kuvveti, geliri yerinde olan insan hayatın hep böyle gideceği konusunda yanılmaktadır ki; sosyalleşmeyi kendi akran ve sosyal durumları birbirine yakın insanlarla görüşmek olarak zanneder! Ekonomisi kendisine göre daha düşük veya sosyal kariyeri olmayan insanlarla görüşmek, buluşmak için vakitleri yoktur. Kendi kariyer ve ekonomisinden küçük kendisiyle yarışamayan insanlarla başta akrabaları olmak üzere küsmek için bahane bulup uzaklaşmak yolunu seçmiştir, çoğu insanımız!
“Allah’ın geliştirilmesini emrettiği ilişkileri kesip atan ve yeryüzünde fesada ve bozgunculuk yapanlara gelince onlara dünyada da ahrette de lanet vardır ve yurdun kötüsü olan cehennem onların sonu olacaktır”! (Onlar dünyada sahip oldukları güç ve servetle şımarıp aldanmışlardı). (Rad 25. Ayet)
Bu ayeti kelimeyi düşünerek okuduktan sonra akrabalar arasında bozgunculuk yapanlara, söz, fesatlık çıkartanlara, çocuklarını akrabaları için düşman yetiştirenlere, akrabalarını terk edenlere acıyıp üzülmekten başka kimsenin elinden bir şey gelmez!
İyi ve kötü gününde sosyal insanların yanındaki yakın uzak akrabaları, dostları, arkadaşları insanların gerçek güçleri ve gerçek değerleridir. İyi kötü günlerde, yaşlılığında yalnız kalan insanların hali ise yaz boyunca saz çalarak kışın aç kalan cırcır böceğine benzer ki; işte o zaman asıl ağır yük kendi yüküdür, insanın!