Başkanlık sistemi ve yeni anayasa,Türkiye’de artık bir siyaset gerçeği.Bazı siyasi partilerin genel başkanları tarafından aynı platformda ’yeni anayasayı tartışalım ama başkanlık sistemine hayır ’ deseler de bu konunun tartışmaya açık olması bunun içinde konunun net olarak öğrenilmesi gerekli.Çünkü Türkiye’de anayasal sistemden bağımsız bir başkanlık sistemi konuşulamaz.
Başkanlık sistemi, Kılıçdaroğlu’na göre ‘tek adamlık ve diktatörlük ’açıklamasının ötesine geçmiyor.Bahçeli’ye göre ise ‘ Türkiye’yi eyaletlere ayırıp,böleceklerini ’ ifade eden bir sistem.
‘Tek adamlık’ tabiri başkanlık sistemi için kullanılabilecek bir tabir değildir. Başkan halkın oyuyla başa gelecektir.Krallık Sistemi’nden bahsediliyor.Başkan dört yıl süreyle görevini icra edebilir ve en fazla iki dönem seçilebilir.Söyler misiniz?Dört yıllığına hangi krallık kurulabilir?Türkiye saltanat sistemini Cumhuriyetle birlikte geride bırakmıştır.Türk toplumu yüzde yüz Cumhuriyeti benimsemiştir.Bu toplum istese dahi saltanat sistemini ne üretebilir ne de yürütebilir.
Anayasa bir ülkenin devlet yapısını belirleyen hukuki metindir. Anayasalar da devlet tartışılır.Devlet tartışılırken başkanlık sistemini de tartışmak zorundadır.
Başkanlık sistemi, yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrıma ve dengeye dayanan,yasama ve yargı organlarının demokratik denetimi içinde,yürütmenin iktidar olanaklarını genişleten bir hükümet sistemidir.Başkanlık sisteminde yasamanın yürütmeyi fesh etme yetkisi yoktur.Başkanlık sisteminde devlet başkanı yürütmenin başıdır ve belirli bir dönem için doğrudan halk tarafından seçilir.Bu dönemde başkanı değiştirmek mümkün değildir.Başkan kabineyi halktan aldığı yetkiyle tek başına kurar.Bakanlar kurulu doğrudan kendine bağlıdır.Başkan veya bakanlar kurulu üyeleri parlamentonun bir üyesi değildir.
Geçmişe dönüp baktığımızda Necmettin Erbakan, Turgut Özal, Alparslan Türkeş gibi sağ siyasette yer alan isimlerin başkanlık sisteminin gerekliliğini savunduklarını ancak sol siyasette kimsenin başkanlık sistemini savunmadığını görebiliriz.
İdeolojik düşüncelere sahip olan sol partiler başkanlık sistemine karşı çıkmaktadır. Çünkü başkanlık sistemi ideolojik siyasette iktidar şansı tanımaz.
Türkiye’de MHP milliyetçilik adı altında Türk ırkçılığı yapmaktadır. HDP ise Kürt ırkçılığı yapmaktadır.CHP laiklik adı altında bir uç yaratmaktadır.İşte başkanlık sistemi uçlarda yer alan ve kutuplaşmalara neden olan hiçbir siyasi sisteme geçit vermez.Başkanlık sistemi bütün ırkçı,radikal,ötekileştiren,uç ve kutuplaştırılmış bütün sistemleri merkeze çağırır.
MHP,CHP ve HDP’nin başkanlık sistemine bu kadar karşı olmalarının nedeni ülkenin geleceği yada ülkenin menfaatleri değil,bu çarkı kendi menfaatleri yönünde çeviremeyeceklerini çok iyi bilmelerinden kaynaklanmaktadır.
Türkiye,hakimiyet savaşı veren bir örgütün terör siyaseti karşısında dik duruş sergilemeyip,başarısızlığa uğrasaydı,bölünme riski taşırdı.Bu nedenle terör siyasetini tasfiye etmek için yeni anayasaya ve başkanlık sistemine ihtiyaç vardır.
İşte bu nokta da;Demokratik Cumhuriyeti daha geniş bir siyasal sisteme kavuşturarak,Anadolu’nun o kapsayıcı felsefesi üzerinden yeni ve çok güçlü bir Türkiye yaratmak istiyoruz.Başarırsak Türkiye ve Türk milleti kazanacaktır. Türkiye’nin krizlerin ve kaosların ülkesi olma özelliği hiçbir zaman geri gelmeyecektir.
Bu sisteme destek verelim…
Daha güzel daha aydınlık yarınlar için,
YENİ TÜRKİYE için bu sisteme sahip çıkalım…
