Engelli derken; ben, doğuştan veya sonradan bir veya birkaç uzvu eksik veya yetersiz olanları anlıyorum.

Asıl eksikliğin ve engellerin bedende değil, eksikliğin kalplerde olduğuna inanıyorum. Kusur bedende değil, kalplerdedir.

Bazen sanki bedeni eksikliği olanlardan kalbinde kusur olanların kendilerini üstün gördüklerini düşünüyorum. Bu benim suçum değil!

Ve asıl engellilerin; asosyal, kavgacı, geçimsiz, şiddete meyilli, adaletten habersiz, bağırmayı adet edinmiş, iletişimsiz, asık yüzlü, bencil, kendini beğenmiş, çevresinde en yakınından başlayarak kimsenin derdiyle ilgilenmeyen, insanlara karşı görev bilinç ve sorumluluğu taşımayanların asıl engelli olduklarını düşünüyorum.

Ve insanların bedeni eksikliği olanlara taktıkları lakaplar, ne kadar çirkin! Erzurum’un düşman işgalinden kurtulduğu geceyi Erzurum ovasında kar altında kalarak geçiren ve ayağı sakat kalan dedeme “Topal Sabri Bey” diye lakap takmışlardı, duyduğum her yerde çocuk aklımla itiraz ettim ama değişmedi. Niye dedeme bir kahraman ismi lakabı verilmedi? Aslında onun topallığıyla iftihar etmem gerekirdi! Neyse!

Sosyal medyada birçok insan engellilerimiz için çok güzel duygularını paylaşıyorlar ve yanında olduklarını ilan ediyorlar. Güzel! Ancak eksik ve yetersiz! Paylaşımlarda engellilerin hayatlarını kolaylaştıracak önerileri hayata geçirmek için insanlar fikirlerini açıklamalılar ve platformlar oluşturmalı ve yetkili mercilere gereği anlatılmalı ve istenmelidir. Sonra takip edilmelidir, istenilenler yapıldı mı, yapılıyor mu; cek- cak varsa; geçiniz, çalışmalar boşa gitmemiş, ancak sonuç için başka doğru isimlere ulaşılmalıdır.

Geçen hafta cuma günkü Diyanet’in hutbesinde de engelliler için bir bölüm vardı. Diyanet son yıllarda moda olan kırk elli merdivenle çıkılacak camiler yapılıyor ve müdahale etmiyor. Cami tuvaletleri yüksek basamaklı, merdivenli, abdest almak için yapılan şadırvanlar engelliler için değil. Engelliler camilerde, abdest alma yerlerinde düşünülmemiş! Hatta yaşlı, dizi ayağı sakat ayakta namaz kılması imkânsız insanlara camilerde tabureyi bile yasaklayarak kısmen engelli insanlara namaz ibadetini iyice zorlaştırmış bir kurum! Diyanet uygulamalarında kendi hutbesiyle çelişiyor.

Umumi tuvaletlerde, petrol istasyonlarında engelliler düşünülmemiş, giriş çıkışlar merdivenli, hatta klozet kullanmak zorunda kalanlar düşünülmemiş ve çoğu tuvaletlerde ya klozet yok, ya sayısı yetersiz yâda kullanılamayacak kadar kirliler.

Hastanelerde, devlet dairelerinde üst -alt geçitlerde, okullarda, üniversitelerde, park bahçelerde ve bütün resmi gayri resmi binalarda, şehir- içi dışı otobüslerde, uçaklarda engelliler düşünülerek dönüşümü yapılmalıdır. Merdivenler, bina girişleri, binaların içleri, umumi yerlerin bütünü engelli vatandaşlarımıza engel çıkarmayacak şekilde düzenlenmelidir.

Kiraların zirve yaptığı evlerin ulaşılamaz kiralarla kiracı aradığı bir zamana denk geldik! Bir empati yapalım lütfen; bir engelli aile reisi, asgari ücretle geçiniyor, apartman girişi engelli için uygun olmayan, bir veya birkaç kat yükseklikteki kata çıkma şansı yok! Kendisine göre bir ev bulabilme ihtimali yüzde kaçtır dersiniz?

Yetkisi olup engelliler için hiçbir şey yapmayan empati engellilerinin ve engelliler için herhangi bir fikir üretmeyen, onları düşünmeyen kendisi için yaşayan insanların yarın engelli ve başkalarının yardımlarına ihtiyaç duyabileceklerini unutmamaları gerekir!

Yapılan bütün kamu ve özel yapılarda engelli insanların düşünülmesi ve onların hayatlarını kolaylaştıracak düzenlemelerin yapılması gereklidir.

Kalbinde sevgi taşımayan insan engellidir, sevgiyi kalbinde taşıyan canlıları sever, değer verir, konforu için düşünür, gereğini yapar, hizmet eder.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.