Hiç unutmuyorum, yine bir Eylül ayı idi, BB Erzurumspor’un 3. Ligdeki ilk yılıydı, takım önde olduğu bir maçta Darıca’yı tam mağlup edeceği anda orta hakem bitiş düğünü çalmak için düdüğü ağzına götürdüğü anda Dadaş golü yemiş ve uzun sürede toparlanamamıştı. Mavi-beyazlı takımın kötü gidişatı 8. Haftadaki Ankara Demir deplasmanında alınan galibiyetle son bulmuştu. Şimdi acaba tarih tekerrür mü ediyor? Diye de sormak gerekir, Cumartesi günkü Cizre beraberliği nedeniyle… Kozan Belediyespor galibiyetinin morali ile sahaya çıkan BB Erzurumspor’un Cizrespor kalesini abluka altına alacağını hesap ederken, konuk takımın maça daha hızlı başlayan bir ekip olduğunu gördük. Her ne kadar tribünlerde taraftar yoktu ise de, Erzurum ev sahibi ekipti, ama sadece kağıt üzerinde ev sahibi bir takım hüviyetindeydi. Teknik Patron Besim Durmuş, yine tek forvet Mehmet Albayrak’la sahaya çıktı. Dakikalar ilerledikçe Dadaş gol için hiçbir variyasyon üretemiyordu, konuk takımın gol girişimleri daha netti. İlk yarıda BB Erzurumspor’un 33’te cılız bir gol girişimi, 38’de de Mehmet Albayrak’ın direkten dönen topu vardı, topu topu ilk yarıda Erzurum’un gol girişimi sayısı sadece ikide kaldı. Konuk takım baskılı oyununun karşılığını da soyunma odasına ilk 45 dakikada 1-0 önde girerek gördü. İkinci yarıda Hüsnü Zeybekoğlu’nun oyuna girmesi ile Dadaşlar canlandı. Hüsnü orta sahaya hareket getirirken, uyuyan devi de uykudan uyandırdı. Maçın ilk yarısında kadro bakımından büyük hata yapan Teknik Direktör Besim Durmuş, Hüsnü’yü oyuna aldıktan sonra bir doğru karar daha vererek Oltan’ı maça dahil etti. forveti ikileyen Dadaşlar, 70 dakikada pozisyon bulmakta güçlük çektiği karşısında maç 1-1 iken üç dört pozisyona girdi. Hatta 82. dakikada Mehmet Albayrak’ın golü ile öne de geçti. Ama bu üstünlüğünü maalesef korumayı başaramadı. Uzun bir aranın ardından maça gelen gazeteci arkadaşım Levent Akpınar, “Nurullah bu Mehmet golcü özelliğinden çok pasör özelliğine sahip bir santrafor. Yani sağına soluna top indiriyor. Ama sağından solundan ceza sahasına sokulan oyuncu yok” dedi. Evet, aslında Levent tek bir cümle ile maçı da izetlemişti. Erzurum gibi takımların tek santraforla oynama lüksü yok. Çünkü orta sahadan yani haflardan gelen ve golcü oyuncu tipine sahip isimler yok. Tamam sen tek santraforla oyuna başlarsın, ama senin orta sahadan gelecek olan isimler golcü özelliği taşırlar, onlar seni saha içinde idare ederek, gol yükünü çözerler. Ama senin kadronda bu tür özelliklere sahip kaç tane oyuncu var? Besim Hocam…
Eğer senin oyun planında tek forvetle maça başlamak var ise, niçin kadro planlamanı sezon başında öğle yapmadın Besim Hocam… Bu konuda 20’ye yakın dış transferde futbolcuya imza attıran yönetim nasıl böyle bir hataya düşmüş onu da anlamakta güçlük çekiyorum. Eğer Besim Hoca, oyun stratejisinde değişikliklere gitmez ise bu takım her maçı böyle gol bölgelerinde kısır geçirir. Hatta rakiplerin tümü Cizrespor kadar iyi niyetli olmaz, seni ceza sahasına bile sokmadan maçı bitirirler, çünkü senin takımının ceza sahasına girip bol pozisyon üretecek ne gücü, ne takadı ne de kondisyonu var Besim Hocam…
Eğer BB Erzurumspor gibi şampiyonluğa oynayan, ki yöneticilerin böyle bir iddiası var. Bu takımın skor avantajını ele geçirdiğinde usta olması gerekir. Skor üstünlüğünü korumasını bilmesi gerekir. Sonuçta senin takımın 18-20 yaşındaki çaylak futbolculardan kurulu bir takım değil. Eğer sen maçın bitmesine saniyeler kala, kalene yaklaşan o pozisyonda topu uzaklaştıramıyorsan, benim gözünmde bitmiş maçta gol yiyorsan, senin ‘şampiyonluğa oynuyorum’ demeye hakkın yok Besim Hocam…
