Nedenini sorarsanız, AKP’li vekillerle MHP’li vekilin bu tartışması belki işlerin hızlanmasına ve iktidar partisinin Erzurum’a daha fazla hassasiyet göstermesine neden olur. Çünkü, görev sürelerini ağızlarını açmadan dolduran vekillerle bu kent yıllarca temsil edildi. En azından Erzurumla ilgili bir şeyler söyleyen vekillerimiz oldu bu dönemde. İşin bir ilginç tarafı da artık geleceğe bakmak. Madem hedef 2023 o halde bu şehirde de 2023’e hazırlanmak gerekmiyor mu?
Sadece tartışmanın konusu olan Çifte Minareli Medrese civarı değil, şehrin merkezi ilçesi Yakutiye bölgesi savaştan çıkmış bir halde. Yıllardan beridir kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamına alınan mahalleler harabe bir şekilde bekliyor. Hafızaları biraz yoklayınca, 2011 yılında Erzurum’un ev sahipliğinde yapılan Universiade Kış oyunları sırasında Mecidiye mahallesinde gecekonduların arasında bulunan Curling Arenaya giden Japonlar’ın ‘Kendimizi ortaçağda hissettik’ sözlerini hatırlamamak mümkün değil. O dönemde de şehir halkı olarak çok utanmış ve dönemin büyükşehir belediye başkanı Ahmet Küçükler’e tepkiler göstermiştik. Aradan yıllar geçti ama o görüntüler değişmedi. Kimse kusura bakmasın ama o günden bugüne kadar değişen pek bir şey olmadı.
Her yıl nüfus, işgücü, istihdam alanlarını kaybeden bir kentin kaybedecek zamanı olmadığını herkesin görmesi gerekiyor. Geçmişte yapılan işlerle avunmayı bırakıp, yapılacaklara, şehre katılacak yeni yatırımlara, kazandırılacak yeni değerlere odaklanmak hem vekillerimizin hem de memleketimizin hayrına olacaktır. Aksi halde kaybeden doğup büyüdüğümüz bu topraklarda yaşayan herkes olacaktır. Hatta ülkemiz olacaktır. Çünkü, ayakları üzerinde duramayan kendi kendine yetemeyen bir kent diğer kentlere de külfet olacaktır.
Şu particiliğe harcadığımız enerjimizi artık memleket için harcama zamanı gelmedi mi? Milletin verdiği yetkiyi, millete hizmet olarak sunmadıktan sonra hangi parti işbaşında olursa olsun sonuç değişmeyecektir.
Tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; elin gavuru bizleri ortaçağda görürken…
Karar siyasilerin, karar yöneticilerin…
Sadece tartışmanın konusu olan Çifte Minareli Medrese civarı değil, şehrin merkezi ilçesi Yakutiye bölgesi savaştan çıkmış bir halde. Yıllardan beridir kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamına alınan mahalleler harabe bir şekilde bekliyor. Hafızaları biraz yoklayınca, 2011 yılında Erzurum’un ev sahipliğinde yapılan Universiade Kış oyunları sırasında Mecidiye mahallesinde gecekonduların arasında bulunan Curling Arenaya giden Japonlar’ın ‘Kendimizi ortaçağda hissettik’ sözlerini hatırlamamak mümkün değil. O dönemde de şehir halkı olarak çok utanmış ve dönemin büyükşehir belediye başkanı Ahmet Küçükler’e tepkiler göstermiştik. Aradan yıllar geçti ama o görüntüler değişmedi. Kimse kusura bakmasın ama o günden bugüne kadar değişen pek bir şey olmadı.
Her yıl nüfus, işgücü, istihdam alanlarını kaybeden bir kentin kaybedecek zamanı olmadığını herkesin görmesi gerekiyor. Geçmişte yapılan işlerle avunmayı bırakıp, yapılacaklara, şehre katılacak yeni yatırımlara, kazandırılacak yeni değerlere odaklanmak hem vekillerimizin hem de memleketimizin hayrına olacaktır. Aksi halde kaybeden doğup büyüdüğümüz bu topraklarda yaşayan herkes olacaktır. Hatta ülkemiz olacaktır. Çünkü, ayakları üzerinde duramayan kendi kendine yetemeyen bir kent diğer kentlere de külfet olacaktır.
Şu particiliğe harcadığımız enerjimizi artık memleket için harcama zamanı gelmedi mi? Milletin verdiği yetkiyi, millete hizmet olarak sunmadıktan sonra hangi parti işbaşında olursa olsun sonuç değişmeyecektir.
Tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; elin gavuru bizleri ortaçağda görürken…
Karar siyasilerin, karar yöneticilerin…