Erzurum’da yaşayan hemen herkesin, ‘’Şehirde sosyal alan yok’’ dediğini mutlaka duymuşsunuzdur. Öyle ki, bu sosyal alan yokluğundan (!) dolayı yüzlerce kilometre yol kat edenlerin sayısı hiçte az değil. Buna karşın yıl boyunca özellikle de kış aylarında milyonlarla ifade edilmese de azımsanamayacak sayıda turistin tercihi Erzurum. Şehir, ülkemizin en önemli sağlık tesisleriyle, üniversiteleriyle ve kavşak noktasında bulunması nedeniyle lojistik bir ticaret merkezi olma özelliğine sahip. Uzun lafın kısası gideni geleni, gelip geçeni hiç eksik olmayan hareketli bir kent. Ama bu kentte, sosyal alanlar yetersiz..!

Malumlarınız olduğu üzere orta doğunun en büyük en kapsamlı fuar merkezi şehrimizde bulunuyor. Geride kalan süre içerisinde tarım fuarı ve kitap fuarına bu merkez ev sahipliği yaptı. Katılımcılarında organizasyonu yapanlarında yüzlerini güldüren sonuçlar elde edildi. Bu tür organizasyonların sayısını artırmak hem şehirlere farklı bir yüz katar hem de şehir insanına faklı bir sosyal alan oluşturmaz mı?

Yıl boyunca farklı sektörlerde, özellikle de kış aylarında bu merkezde sık sık fuarlar düzenlenirse, hem şehir reklamını yapacak hem de insanlara farklı alternatifler sunulmuş olmaz mı..? Sadece Erzurum değil, bölgemizdeki illerin katılımıyla, değerlerimizi, maharetlerimizi kısacası her şeyimizi gün yüzüne çıkararak, kendi yağımızla kavrulabiliriz. Dünyada bu işin örnekleri mevcut. İtalya’yanın Milano kenti, fuar işini o kadar abartmış ki, yılın altı ayı bu kentte fuar görmek mümkünmüş. Dolayısıyla; bu şehir dünyada ‘’Fuarlar kenti Milano’’ diye nam salmış.

Milano ile benzer özelliklere sahip değiliz belki ama Erzurum’da bölgenin, ya da Avrasya’nın bir süre sonra da kim bilir belki de Türkiye’nin fuarlar kenti neden olmasın..? Daha sonra da Expo bilmem kaça neden bu şehir talip olmasın ki..? 2011 yılında yapılan kış oyunlarına da bir hayalle başlanmadı mı? Ve bilmeyenler için diyorum, bugün ülkemiz Erzurum ile dünya kış olimpiyatlarına aday. Kuvvetle muhtemel ki, Erzurum 2026 kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapacak.

Sözün özü; şehirlerin kalıcı olarak gelişimi yerel imkanların harekete geçirilmesi ve beyinlerin çalıştırılmasıyla mümkündür. Örnekleri incelemek, fırsatları kara dönüştürmek ise idarecilerin maharetine kalmış.

Yağ var, şeker var, un var… Ne duruyorsunuz o halde..?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.