Erzurum’da haftanın ilk günü, kentte insan ve taşıt trafiğinin en yoğun olduğu Cumhuriyet Caddesi üzerindeki Çaykara İş Merkezi önü, yani polis evinin hemen karşındaki mekân yine bıçaklı, sallamalı kavgaya sahne oldu.
Polis müdahalede gecikmedi. Güvenlik tedbirlerini aldı, gerekli müdahaleyi yaptı. Ancak içlerinden bir tanesi, olay yerinde görev yapan meslektaşımız Fırat Yakut’u hedef alarak; “Çekme şu telefonu, seni de gebertirim!" şeklinde tehdit ederek, üstüne bir de, arkadaşımızın olayı görüntülemeye çalıştığı cep telefonunu yumruklamış.
Cep telefonu yere düşen Fırat Yakut, her ne kadar, basın mensubu olduğunu söylese de, üniformalı bu polis memuru arkadaş, “Olsun basın, ÇEKME OĞLUM! dedim sana…” şeklindeki ifadeleri, olay akabinde kınamalarla birlikte basında yer aldı.
Şimdi soruyorum;
Ey polis arkadaşım, bu senin yaptığın toplumsal bir olayda, sinirlerine hakim olamayarak fevri bir çıkış mı? Çevrendekilere nümayiş mi? Beklediğin, bir basın mensubunu haşlama fırsatı mı?
Ya da ne?
***
Geçtiğimiz Çarşamba günü, Oltu’dan yanımda avukat arkadaşımla birlikte kullandığım aracımla Erzurum’a seyir halinde iken, Dumlu’yu geçtikten sonra önümdeki aracı solladım, yaklaşık 200 metre ileride trafik ekibince durduruldum.
“İyi günler, ehliyet ruhsat…”
“Misafirden mi dönüyorsunuz?”
“Hayır” dedim.
Aracın önünde “basın plakası” kabak gibi duruyor ya…
Kendi kendime, “Bakanlar bu güzergâhta değil, Başbakan Ardahan’da… Hayırdır..” diye düşünürken
“Beyefendi, hız limitinizi 7 aşmışsınız. Ceza yazacağız, buyurun imzanızı alalım.”
Arkadaş bunu söylerken hayli keyifliydi…
Araç solladığımı, görüntü kayıtlarında bunun görülebileceğini söylediysem de nafile…
Ağzımdan daha tek kelime çıkmadı.
Makbuzu aldım, ertesi günü de kuzu kuzu bu cezayı ödedim.
Helalı hoş olsun!
da…
Ertesi gün, sevgili Öztürk Akkök’ün haber sitesinde yer alan, “Başkan Sekmen kuş olup uçtu” başlıklı haberine pek içerledim.
Söz konusu haber detayında, “Pasinler’de bulunan Başkan Sekmen, konuğunu bekletmemek için adeta kuş olup, uçtu. Pasinler’den, Erzurum’a ve makamına (10 dakikada) gelen Sekmen, herkesi fazlasıyla şaşırttı. Pasinler-Erzurum arasındaki mesafenin 40 kilometre olduğunu ve bu yolun ortalama 25-30 dakikada alındığını bilen belediye çalışanları, Başkan Sekmen’in, 10 dakika içinde makamında olduğunu görünce, hayli şaşırdılar.” deniliyordu.
***
Yeni Emniyet Müdürümüzle tanışma henüz nasip olmadı…
Geçtiğimiz 5 Mart’ta BB. Erzurumspor’un bizi üzüntüye gark eden Kocaeli Birlikspor maç öncesi, araçlarıyla maça gelecek basın mensuplarının akredite işlemleri ile ilgili kulüpten son dakika bilgisi düşmüştü elektronik posta kutumuza. Artık, kulüp bu işlemi yapmayacak. Konu tamamen Emniyet’i ilgilendiriyordu.
Maçı takip edecek basın mensuplarının, içerisinde makine ekipmanı olan araçlarıyla stada yakın gösterilebilecek yere park edebilmeleri için sarı basın kartları, İçişleri Bakanlığı’nın verdiği basın plakalarının üstüne bir de akredite yapıyorlardı bir yılı aşkın süredir. Ve bu uygulama doğru dürüst de yürümüyordu. Basın mensubu her defasında görev verilen polis memurlarıyla sorun yaşıyordu.
Emniyet Müdürümüzü aradım konuyu etraflıca iletmek için. Bize dönüleceği söylendi.
İki deplasman bir iç saha oynadık. Henüz arayan olmadı. İnşaallah Pendikspor maçı öncesi durumu birinci ele detaylıca iletiriz.
Gerçi basın mensupları maçı takip etse ne etmese ne… Basın tribünündeki yerimiz habire kale arkasına taşınıyor…
En eyisi Kardelen’den seyredip yorumlamak, onlar da kameraları patronlarından fırsat bulup sahaya zumlayabilirlerse…
***
Son söz; Yazıyı kaleme aldığım şu dakikalarda haber7’nin ekotrendi’nden hem de Yenişafak kaynaklı bir haber sosyal medya hesabımda gözümün içine sokuldu adeta…
Radar tuzağındaki korkunç detay…
“15 Temmuz’da Türkiye’yi hedef alan FETÖ’cü cuntacıların uzantıları, 16 Nisan referandumu öncesi işbaşında…” diyor…
Yukarıda yazdıklarımla kesinlikle özdeşleştirmiyorum. Farklı bir olay…
Okumanızı naçizane tavsiye ettiğim haberin;
Hastalara eziyet,
Müfettiş oyunu,
KOBİ’leri zorluk,
TL’nin örgüt delili sayılması ve isimsiz ihbarlara itibar,
Belediyede yavaşlatma,
Denetleme zulümü,
Radar tuzağı,
Ani elektrik ve su kesintileri…
ara başlıkların detaylarında ne yok ki…
