Türkiye, hem zor hem de ümit vadeden günlerden geçiyor.
Bir yandan şehirlerde insanları huzursuz ve çaresiz bir psikolojiye sokmak için terör hain pusularını kuruyor, canımızdan can alıyor…
Diğer yandan her vahşi terör hadisesinden sonra ayrışma değil kenetlenme gösteren ve birbirini daha da çok seven bir millet olduğumuzu görebileceğimiz sahnelerle dayanma ve galip gelme irademiz artıyor.
Bütün bunlar olurken ülke arzu edilenin aksine bir bataklığa dönmüyor. Hatta daha sağlam birliktelik sergiliyor
Caddeler dolu, insanlar işlerinin başında ve hayat bütün hızıyla sürüyor.
Dünyaya örnek gösterilecek bir ferasetle olayları analiz eden insanları oldukça bu ülkenin kimsenin oyununa gelmeyeceği de görünüyor.
Akif, İstiklal Marşı’mıza boşuna “Korkma…” diye başlamamış.
Korkmuyoruz.
Bir yanda terörün sokaktaki masum insanımıza ve kahraman güvenlik güçlerimize yaptığı art arda saldırılar…
Diğer tarafta ekonomimizi çökertme çabaları…
Ve dünyanın her yerinde bizi yalnızlaştırmaya gayret edenlerin oyunlarıya başa çıkmaya çalışırken Gazi Meclis önemli bir anayasa değişikliğinin görüşmelerini tamamladı.
Meclis’teki muhalefet şeklini sanırım sokaktaki muhalifler de tasvip etmediler.
Kavgalı, dövüşlü, kelepçeli bir tarz bizim meclisimize yakışmadı.
Üstelik son kararı halkın vereceği bu değişikliklerin meclisten geçmemesi için yapıldığı söylenilen bu nahoş hareketler bir işe de yaramadı.
Yaramayacağı da belliydi zaten.
Şimdi yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan onay alacağı anlaşılan metin, halkın önüne getirilecek ve son karar bu ülkenin bütün fertlerinin katılımıyla verilecek.
Meydanlara kürsüler kurulacak ve aslında Meclis’ten geçen değişikliklerin ne olduğunu her siyasi parti kendi lisanınca anlatacak.
Bu propaganda giderek güçlenen Türkiye’nin meydanlarına yakışır bir tarzda yapılmalı.
Meclis’te yapılan kavgaların, uygunsuz manzaraların; şehirlere, meydanlara taşınmaması için her kesimin olağanüstü gayret göstermesi gerekir.
Yeni kabul edilen ve yakın zamanda halkın onayına sunulacak olan anayasa değişikliklerini göreceğiz, konuşacağız ve anlamaya çalışacağız.
İşin bu kısmında bir sıkıntı yok.
Referandum sürecinde partilerin gerçekleştirecekleri propaganda çalışmaları da zaten bu meselenin anlaşılmasına yönelik.
Ama kimsenin mevcut durumla ilgili ahkam kesmesine bu miletin tahammül edeceğini sanmıyorum.
Mevcut durumu yağlayıp, ballayıp karşımıza getirmelerine milletin gülmekten gayrı tepki vereceğine de hiç itimadım yok.
Çünkü elimizde bulunanı biliyoruz….
Darbe anayasası…
Özgürlüklerin değil statünün korunduğu bir sistem…
Ve hiçbir kesimi mutlu etmeye bir metin.
Öyleyse bir değişikliğe herşeyden çok bu milletin arzularına ve büyük Türkiye emeline hizmet etmeyen eski anayasanın ihtiyacı yok mu?
Bence Evet var!
Halkın önüne getirilen metnin bazı kısımlarına itirazınız olabilir ancak mevcudun da ele gelir tarafı kalmadığını bir zahmet itiraf etmekle başlanmalı işe.
Bu aş daha çok su kaldırır ve biz zaman zaman meseleyle ilgili yeniden karşınıza geliriz.
Son söz, meydanlarda gürültü, patırtı değil meseleyi anlamak için aklı başında izahatlar bekliyor millet haberiniz ola.
