Ya, bakın size bir şey söyleyeyim mi! Bu Türk Milleti hakikaten zoru seviyor.
Son bir haftada milli duyguların kabarması adına öylesine anlamlı gelişmeler yaşanıyor ki, bu gelişmeler Türk milletini birbirine daha çok bağlıyor ve kenetlenmesini sağlıyor.
Tarih boyunca da Türkler, dostunu düşmanını bu tür olağanüstü gelişmelerde tanımadı mı?
***
Önce Barış Pınarı Harekatını başlatan Mehmetçik bizim birlik beraberlik içinde olduğumuzu hatırlattı.
Mehmetçiğin Barış Pınarı Harekatı sayesinde dostu düşmanı gördük.
Ne varsa yine Türk dünyasında var.
Türk’ün Türk’ten başka dostunun olmadığına bir kez daha tanık olduk.
Gardaş Azerbaycan, Pakistan ve daha niceleri…
Ama bir çok Müslüman ülkenin de Türkiye’nin onların en kötü gününde yanında olmasına rağmen, bu o operasyonda yanımızda olmadıkları gibi ABD’nin AB’nin, İsrail’in, Ermenistan’ın maşası oldular adeta…
Ya batı hayranı içimizdeki İrlandalı olan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya ne demeli?
****
Akıncı, ayağındaki dona kadar her şeyi Türkiye’ye borçlu olmana rağmen çıkıp saçma sapan açıklama yapıyorsun, herkesi de üsten güldürüyorsun.
Yazık ki, Merhum Rauf Denktaş’ın koltuğunda oturuyorsun.
Rahmetli Rauf bey nereee…
Sen nereee….
****
Gelelim Fransa-Fransa Milli maçına…
İlk maçta 2-0 yendiğimiz Fransa’ya bu kez deplasmanda oynadık.
Barış Pınarı Harekatı Milli futbolcularımızın omzundaki yükü daha da ağırlaştırmıştı.
İnanın, Fransa ile oynadığımız maç, spor falan değildi.
Düpedüz Türkün dünyaya haykırışıydı.
Ben oturup maçta bir gün sonra futbolcuları performansını koşuşacak değilim. Şu şöyle oynadı. Bu böyle oynadı, diye…
Sonuçta ulusal medyada görev yapan yazarlar yazdı çizdiler.
Ben sadece olayın öneminden bahsediyorum.
Dedim ya futbolcuların mücadelesi milli mücadeleden de öte bir şeydi.
Türkiye deplasmanda bir dünya şampiyonuna karşı nasıl oynaması gerekiyorsa öyle oyladı.
İlk 25 dakikanın haricinde.
Çünkü ilk 25 dakikada gerçekten Fransızlar bizi ceza sahamıza hapsettiler.
Dedim ya! Maçı yazmaya kalksam bu sütunlarda yer kalmaz.
***
Önce Barış Pınarı Harekatı, sonra Fransa-Türkiye maçı Türk Milletini birbirine daha çok bağladı.
Kenetlendik 7’den 70’e Anadolu topraklarında…
***
Maçı anlatan Erdoğan Arıkan, hislerimize adeta tercüman oluyordu.
Futbolcularımızın asker selamını görüntüye getirmeyen Fransız rejiye o da tepkisini gösteriyordu.
Sonra sosyal medyada hep birlikte hem bu küstah Fransız Rejisinin harekatını hem de Milli destanımızı paylaştık durduk.
***
Milli duygularımızın tavan yaptığı gecede heyecandan, sevinçten ve gururdan dolayı uyku tutmadı gözümüzü.
Varsın bu tür Kahramanlıklarımız sayesinde uyku tutmasın yeter ki gözümüzü…
***
Sosyal medyada o kadar güzel paylaşımlar ve yaratıcı paylaşımlar vardı ki, toplasanız hepsini çok güzel bir kitap ve eser çıkardı ortaya…
Sonuç itibari ile son dünya şampiyonu Fransa evinde bize horozlanamadı.
Horozun sesini 35 bin Türk ve ekranlardaki milyonlarca vatandaşımız kesti.
Horoz’un Paris’te bize karşı gıkı bile çıkmadı.
Dünya Türkün gücünü gördü.
İnşallah sonu Avrupa Şampiyonluğudur bu yolculuğun.
Kafana Sağlık Kaan Ayhan.
Senin o milliyetçi duruşuna kurban Merih Demiral.
Ellerin dert görmesin Mert Günok…
Hepinizin ayaklarına sağlık çocuklar.
Aklınla sen bin yaşa Şenol Güneş Hocam…
Ne Büyüksün TÜRKİYEM….
Eee, o vakit Ne Diyoruz.
Mehmedimizin ayağına taş değmesin.
Milli futbolcularımızın ayakları dert görmesin.
Ne Mutlu Türküm Diyene…