Vedat REFAYELİ
İlgi alanıma girmediğinden olsa gerek, özellikle koyun yününün bu kadar değersiz olacağına dünyada inanmazdım.
Herhalde bayağı bir eskilerde kalmış olmalıyım ki koyun yetiştiriciliği işine de giren işinsanı Şükret Volkan Yıldırım, yünlerden yakınmasa koyun yününün yine değerli bir şey olduğunu düşünüyor olacaktım.
Yıldırım, ‘’Nereden girdik bu işe anlamıyorum. Haydi küçükbaş hayvan yetiştiriciliği kıymetli bir şey ama zahmeti inanılmaz. Hele hele o kırptığımız koyunların yünleri tam bir başa bela. Elimizden bir şekilde çıksın diye aklımıza ne geliyorsa yapıyoruz’’ dedi.
Elinde şu an önemli bir miktarda yıkanmamış koyun yünü olduğunu söyleyen Yıldırım, her ne kadar ilgili kurum yöneticileriyle görüşmelerine rağmen satış konusunda bir destek alamadıklarını, bunun da pazar sıkıntısından kaynaklandığını müşahede ettiklerini anlattı.
***
Dedim ya, bir zamanlar tereyağı fiyatı ile boy ölçüşmeye kalkan, satın almak için tüccarların birbirleriyle yarıştığı koyun yününün bugün pazarının olmamasında elbette etkenler var.
Galiba birinci etken fabrikasyon üretim ve özellikle tekstil sanayi için Çin’den ithal yün gelmesi, fiyatının inanılmaz düşük olması.
Diğer bir etken de, artık hazır yatak sanayiinin gelişmiş olması.
İnsanlar biraz da zahmetli oluyor diye ne yatak, ne yorgan ne de başka bir şey için yüne daha bakmıyorlar bile.
Aslında soğuk geçirmeyen, yanmayan ve buna benzer sayısız faydası da olan yünün yalıtım için inşaat sektöründe kullanımı gündeme gelebilir, o konuda çalışmalar varmış, haydi inşallah diyelim.
Editör