Haşim NURGAZİ - Palandöken

Kabuğunu kırmak ve atalet illetinden kurtulmak için son beş-altı yıldan beri muazzam bir mücadele veren Erzurum, yarınların projeleri için şimdiden harekete geçiyor.

GERÇEK HEDEFLER

Erzurum, kalkınma yolunda kendisine hedef olarak belirlediği hayvancılık, kış turizmi, eğitim-sağlık merkezi olmak ve orta ölçekli sanayi alanlarında gözle görünür hamleler yapıyor.

SOMUT BAŞARI

İşte soğuk süt zinciri, işte tekstil kent, işte yeni kurulan bölge hastaneleri ve üniversite ölçeğinde yaşanılan devrim gibi gelişmeler, işte kış turizminde alınan mesafe ve işte belediyecilikte gelinen başarılı nokta…

GÖÇ DURDU, GERİ GÖÇ BAŞLADI

Yakın bir geçmişe kadar, Erzurum, ülkenin en fazla göç veren ilk üç şehrinden biriydi. Fakat bugün Erzurum belki istenilen düzeyde olmasa bile en azından göçün durduğu hatta az da olsa geri göç alan şehirlerden biri oldu.

HEYECAN UYANDIRAN ATILIMLAR

Niye? Çünkü Erzurum’da son beş-altı yıldan beri elle dokunulur gözle görünür bir şekilde iyileşme yaşanıyor. Büyükşehir Belediyesi ve Valiliğin öncülük ettiği bu diriliş hareketi, merkezi hükümeti de heyecanlandırdığı gibi özel sektörü de hareketlendirdi.

ORTA ÖLÇEKLİ SANAYİ UMUT VERİYOR

İkinci Organize Sanayi Bölgesi’nde peş peşe fabrika binaları yükseliyor. Hükümet, Erzurum’da ne kadar yarım kalmış kamu projeleri varsa tamamının en geç iki yıl içinde bitirileceğini ve yeni atılımların yapılacağını duyurdu. Buna, Erzurum’a ciddi bir sıçrama yaptıracağı kabul edilen “Müzeler Park” projesi de dahildir.

GENÇLİK OLİMPİYATI UZAK BİR İHTİMAL DEĞİL

Erzurum bugün yeni bir hedef peşinde: 2024 Dünya Gençlik Oyunları Olimpiyatları! Mümkün ki bazı çevreler yine itiraz edip burun kıvıracaktır, olsun. Önemli olan bu şehri yöneten kimselerin ve bu şehir halkının tıpkı 2011’de olduğu gibi bu hedefe kilitlenmesidir. Başarmamızın önünde ciddi bir engel yok.

SORUNLARIMIZ VAR, ÇÖZÜMLERİMİZ DE…

Evet; kabul edelim ki şehrin birçok sorunu var. Kim ki “Erzurum güllük gülistanlıktır” derse hem kendini kandırır, hem de milleti yanıltmış olur. Sorunlarımız var ama bu sorunlar öyle üstesinden gelinmeyecek büyüklükte sorunlar değil. Yeter ki şu sıralar sergilenen birlik-beraberlik ruhu bozulmadan sürsün ve “bardağın yarısı dolu” diyenlerin sayısı, “bardağın yarısı boş” diyenlerden çok olsun.