Şehirler, kültürün, sanatın, ilim ve irfanın hayat bulduğu mekanlardır. Bu büyük mekanların içinde özel küçük mekanlar vardır. Bu mekanlar yer yer şehirlerin hafızası olur, yarınlara bir şeyler bırakırlar. Böyle bir mekanda son dört beş yıldır Narmanlı Cami'nin bahçesinde bulunan küçük bir çay ocağıdır.
Narmanlı Cami 1715'lerde Narmanlı Hacı Yusuf Efendi tarafından yaptırıldığı için bu isimle anılmıştır. Tabi bir camiyi banisi yaptırırken aynı zamanda medresesini de yaptırmıştır. Narmanlı Medreseleri Caminin kuzey tarafında yaklaşık 300 yıl Erzurum'a ve bölgeye hizmet etmiş resmi evrakları savaşlar sonucunda kaybolduğu için ne kadar ilim adamı yetişmiş, bu konuda ne yazık ki elimizde fazla bilgi bulunmamaktadır.
Cami yakınlarda restore edilmesine karşılık medreseleri yıkılmış bahçe haline getirilmiştir. İşte Hamzahane bu bahçenin doğu tarafında bulunmaktadır. Ayrıca Caminin yeniden düzenlenmiş bir haziresinin olması ayrı bir değer katmaktadır. 93 Harbinin ünlü komutanlarından olan ve Şeyh Şamilin akrabası Musa Paşanın bu hazirede metfun bulunması ayrı bir anlam taşır.
Dedik ya şehirlerde bazı mekanlar vardır ki bir kıymet arz eder. Bu anlamda Hamzahane tamda buna denk düşmektedir. Bir zamanlar Esefin Kahvehanesi aynı bölgede müşterilerine hizmet ederken Aşıkların sahne aldığı, atıştığı, dudak değemez türküleriyle yarıştıkları bir mekândan öte dönemin siyasilerinin nutuk mekânıydı.
Turan Pastanesi'ni unutmamak gerekir. Özellikle elit insanların, sürü sahiplerinin ve dönemin meşhurlarını pasta yiyip, çay yudumladıkları yerdi. Tabi biraz yukarıda Şefiğin Kahvehanesini burada unutmamak gerekir.
Hamzahaneye gelince yaz kış müşterilerine hizmet veren, her kesimden insanın gelip çayını yudumlarken eşsiz tartışmalara tanık olduğu bir yerdir. Özellikle Haziran, Temmuz, Ağustos ve eylülün başlarındaki sıcak havaların etkisiyle açık havada yudumlanan çaylar ve fikir teatileri dinlenmeye değerdir.
Özellikle gece saat ondan sonra başlayıp sabah ezanlarına kadar devam eden muhabbetler, acıkanların bir şeyler yediği, Erzurum'un gece eşsiz sessizliği ve temiz havasının eşliğinde tarihin derinliklerine gidebilirsiniz.
Siyasetin çok rahat konuşulduğu, her tür siyasetçinin gelip gittiği bir mekandır. Tam bir hürriyet ortamı vardır. Fikri olan konuşur, dinler ve dinletir. Bu özelliği ile Hamzahane son yıllarda şehirdeki farklı bir mekân olması sevinilecek bir yerdir.
Genç yaşlı her kesimden insan sosyal, kültürel, hatta akademik hayatla ilgili fikirlerini rahatça söyleyebilir. Kimselerde bundan rahatsızlık duymaz.
Erzurum'un, sanatı, sineması, folkloru, edebiyatı, türküleri , şarkıları burada ifade edilir. Bilmeyenler dinler, öğrenir. Karşı çıkanlar olduğu gibi sahiplenenlerde olur. Fakat tam bir medeni davranış biçimi sergilenir.
Erzurum'un Fıkraları, masalları, efsanelerinden söz edilir. İnsan zaman zaman şurada bir Behçet Mahir, Nalbant Isak, Hafız Muğdat'da olsa ne güzel olurdu der. Hey hat kısırlaşan irfan dünyamızda artık, Reyhniler, Gölhaniler, İhsanilere, Sümmanilere hasret kalır.
Bu güzel mekâna hayat veren müdavimlerinin yanında kahvehaneyi işleten Hamza Bey işin tadı tuzudur.
Bu gibi güzel mekanların çoğalması şehir kültürü açısından önemlidir. Destek olan, yaşayan ve yaşatanlara selamlar ve saygılar iletmekte bir insani görevdir.
Selam ve saygılar...