ABD senatosu dış ilişkiler komitesi, Ermeni diasporasının etkisiyle, 1915 olaylarını Ermeni soykırımı olarak kabul etti. Türkiye ise buna itiraz ederek ‘1915 0laylarının inceleme işinin tarihçilere bırakılmasını’ savundu. Savunuyor. Evet, bu bir tespittir. Geldiğimiz noktada ise Başta Fransa olmak üzere 20'den fazla devlet ermeni tezini benimseyerek soykırım tasarılarını parlamentolarından çıkarmışlardır. Peki, bu olaylar olurken biz ne yaptık. Ona bakalım.
1915 ve devamında Rus, İngiliz, Fransız, Alman ve ABD lilerin kışkırtmalarıyla başlayan ve ermeni çetecilerinin Türk köy, Kasaba ve şehirlerinde, Ordunun gerisinde yaptıkları, öldürme, yaralama, yakma, istihbarat toplayıp Ruslara verme, Türkleri toplu göçe zorlayan tedhiş eylemlerine karşı, Osmanlı Hükümetinin meşru olarak aldığı tedbirler ve olaylar zinciridir. Ermenilerin can ve mal emniyetini sağlama, ordunun geri hatlarını güven altına  alma, ikmal yollarının korunmasına yönelik karardır. Olay bundan ibarettir. Buna asla soykırım denemez. Ermeni çetecileri ve onların destekleyicileriyle, Osmanlı kolluk kuvvetleri arasında meydana gelen olaylar; "Mukateledir, yani vuruşmadır". Olaylar bundan ibarettir.
Ermeniler bu olayları abartarak, uydurarak, diaspora oluşturarak, basın, yayın aracılığıyla dünyayı aldatmışlar ve 1.000.000 binden fazla yayın yaparak dünyayı kandırmışlardır. Şantajlar, tehditler, rüşvetlerle insanlar yanlış yönlendirilmiştir. Ermeniler bunları yaparken Biz ne yaptık Asıl sorgulanması gereken budur.
1973 yılında ABD Los Angeles konsolsumuz, Bahadır Demir ve yardımcısı şehit edilinceye kadar hiçbir şey yapmadık. O güne kadar kitap, makale, yazmadık, konferanslar bile vermedik denebilir.
1973 den sonra Türk aydınları, üniversitelerimiz, Türk Dış İşleri; acaba kaç kitap yayınlayarak; dünyaya, kendi tezlerini anlatabildi? Günümüze kadar yayınlanmış bin eser yayınlayabildik mi? Romancılarınız, Doğu Anadoluda Türk milletinin yaşadığı acılı günleri konu alan roman hikâye yazdımı? Evet, asıl sorgulanması gereken bu değimli?
150 civarında üniversitemiz var. Bunların Tarih bölümleri, Enstitüleri var. Acaba bu kurumlar Türkiye’nin tezi olan ‘1915 olaylarını tarihçiler araştırsın’ tezlerini destekleyen kaç kitap, panel, yerli ve uluslar arsı bilgi şöleni yaptılar. Kaç bilimsel kitabı yazıp, dünya dillerine çevirip Dünya parlamenterlerine, akademisyenlerine ve kitap okurlarına ulaştırdılar? İşte geç kalınmış bu gerçeği sorgulamalıyız!
Ermeniler dünyanın değişik ülkelerinde soykırım anıtlarını, müzelerini yaparken, Erivan’daki soykırım müzesinde turistleri ağırlayarak, onlara yalan yanlış bilgileri aktarırken, onları; Türk milletine düşman ederken biz ne yaptık?
Ermeni çetecilerin yaktığı, yıktığı "Ezirmikli konağının kalıntılarını, Musa bey konağının, İstasyon barakalarının" Yerlerini koruyabildik mi? Ermenilerin yaptığı bu zulümleri belgeleyen fotoğrafları, binaların kalıntılarını, konu ile ilgili yazıları derli toplu bir hale getirip yerli ve yabancılara gösterebildik mi?                                                                                                                         
Olayların yaşandığı; Erzurum, Sivas, Adana, Van, Kars, Trabzon, Bitlis gibi şehirlerimizin hangisinde Turistlere göstereceğimiz kaç müzemiz var? Elbette yok.
Burada bir bilgiyi de aktarayım. Üç dört yıldır Aziziye tabyalarına gönüllü rehberlik yaparken1915 olaylarını ve devamını anlatıyorum. Dinleyenler şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar. Biz bu olayları böyle bilmiyorduk. Üzüldük cümleleri ağızlarından çıkarken, bizim milletçe yanlışlığımızı da ifade ediyorlar. O zaman bütün bunlara karşı acil olarak ne yapılmalı?
Dünyada ve Türkiye’de yayınlanmış konuyla ilgili bilgi ve belgeler toplanarak, "Erzurum'da; Türk Soykırımı Müzesi kurulmalıdır". Şehrimize gelen Yerli ve yabancı Ziyaretçiler burada gezdirilerek’ Ermeni zulmü’ bütün dünya kamuoyuna anlatılmalıdır. Bu işe, Erzurum Valiliği, Erzurum Büyük Şehir Belediye başkanlığı, Atatürk Üniversitesi, Ticaret odası ve ilgili tüm kuruluşlar katılarak bu müzenin hizmete açılması sağlanmalıdır.
Başta Rus, Fransız, Alman, İngiliz, Amerikan ABFMC misyoner örgütünün Boston daki arşivleri taranarak elde edilen bilgi ve belgeler Dünya dillerinde yayınlanarak, haklılığımız anlatılmalıdır.
Okullarda, kahvehanelerde, televizyonlarda, radyolarda, konferanslarla milletimiz şuurlandırılmalıdır. Ellerinde bilgi ve belge olanlar, oluşturulacak kurullara teslim etmelidir. Bu "Milli ve insani" bir görevdir.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.