Ülkemizdeki hemen hemen her şehrin meşhur özellikleri, herkes tarafından bilinen değerleri vardır.  Kimi kentler bu özellikleriyle cazibe merkezleri haline gelmiş, diğer kentlerin imrendiği insanların akın akın koştuğu yerler oluvermiştir. Değerlerini duyuramayan şehirler ise sürekli olarak yerlerinde saymışlardır.
Ülkemizde onlarca alanda meşhur  özelliklere sahip illerden birisi de Erzurum’dur. Havası, suyu, kar’ı, soğuğu, sıcağı, tarihi, kültürü, dadaş diye bilinen  dimdik duruşu, vatan sevdası, inançlarına bağlılığı, doğal güzellikleri, kaplıcaları, 80 bin civarında olduğu rivayet edilen Allah dostu evliyaları,  tarihin her dönemine damga vurmuş geçmişi ve daha onlarca değer.
Şehrin değerlerine sahip çıkıldığı zaman Erzurum’un bir fırsatlar şehri olduğunu ve bu kentte yapılan herşeyin büyük bir talep gördüğünü izleyip duruyoruz. Erzurum’un en çok eser bırakan, icraatlarıyla şehrin gelişimine büyük katkılar sunan ancak buna karşın en çok eleştirilen  şehrin eski büyükşehir belediye başkanı Ahmet Küçükler döneminde yapılan, yeni başkan Mehmet Sekmen döneminde de resmi  açılışı yapılan yüksek irtifa kamp merkezi sadece bir örnek. Yapılan kamp merkezi talep patlamasına neden oluyor.
Anadolunun zirvesinde yer alan Erzurum, deniz seviyesinden  1853 metre yüksekte yer almasından dolayı  bol oksijen içeriyor. Özellikle sporcular için yüksek rakımda antreman yapmak olmazsa olmazlardan. Geçen yıl Palandöken ilçesi kayakyolu semtinde yapılan yüksek irtifa kamp merkezi, ilk yılında onlarca futbol takımının şehre kampa gelmesine neden olmuştu. Saha sayısının artırılamaması nedeniyle de bu yıl yerli yabancı onlarca takım  yer olmadığı için Erzurum yerine yurt dışındaki yüksek rakımlı kamp merkezlerine gitmek zorunda kaldılar.
Yapılan 5-6 tane saha ve şehir için yepyeni bir sektör. Sadece futbol takımları değil, atletizimden yüzmeye, okçuluğa kadar onlarca spor dalından  yerli ve yabancı takımlar Erzurum’un rakımında oksijen alabilmek için sahalar yapılmasını bekliyor. Erzurumlu işadamlarının yüksek irtifa kamp merkezini  gözden geçirmelerini tavsiye ediyorum. Çünkü, müşteri hazır, sizlerin yapması gereken yapabileceğiniz kadar  antrenman sahası yapmak. Tek şartı Erzurum, gerisi sizlerin hayal gücüne kalmış.
Sporcuların deniz seviyesi ve yüksek rakımda antrenman yapıp oksijen depolamaları performanslarını en çok etkileyen iki etken olduğunu, Antalya’da bulunan kamp merkezlerinin sayısının da 300 olduğunu hatırlatmak isterim. 
Erzurum, taşıyla toprağıyla altın olduğunu ıspatlıyor, altını çıkarmak da müteşebbislere kalıyor. Karar sizlerin. Ya para saymaya başlayın ya da İstanbul’a göç ederek, sorunlarla boğuşun. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.