Editör
10 Kasım 2014 Pazartesi 09:35
Yürüyüş sonrasında onbinler İstiklal Marşı okuyup, dualar ettiler.
AKUT ile TEMA tarafından oluşturulan 30 kişilik grup gece tabyalarda sabaha kadar nöbet tutarak gelenleri karşıladı.
Rus tehdidini önlemek için 1872 yılında Sultan Abdulaziz tarafından Fosfor Mustafa Paşa yönetiminde Erzurum- Kars karayolunu kontrol altında tutmak amacı ile Top Dağı'na yaptırılan, üç tarafı toprağa gömülü Aziziye Tabyası, tarihi günlerinden birini daha yaşadı. '93 Harbi' olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı'nda 'Aziziye Tabyası'nın düştü' haberi üzerine kadınlı erkekli Erzurum halkı taş, sopa ve baltalarla tabyaları geri alarak destan yazdı. O günün ruhunu yakalamak ve tanıtımını yapmak için Tabyalar Platformu tarafından bu yıl ikincisi organize edilen 'Erzurum Tarihine Yürüyor' etkinliğine yaşlısından gencine binlerce kişi katıldı.
Tarihi Ulu Cami'de kılınan Sabah namazı ardından katılımcılara Büyükşehir belediyesi tarafından kurulan dev semavarlerde poğaça ve çay ikram edildi. Burada toplanan kalabalık belediye otobüsleriyle Karskapı Şehitliği'ne getirildi. Saat 06.00'da şehitlik önünde toplanan onbinlerce kişi Türk bayraklarıyla tekbir getirerek yürüyüşe başladı.
Kadınlı erkekli onbinler, Nene Hatun'un destanlaştığı ve mezarının bulunduğu deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikteki Aziziye Tabyası'na akın etti. 4 kilometrelik yürüyüş sonunda tabyalara ulaşan vatandaşları burada dün gece nöbet tutan AKUT ve TEMA'cılar tarafından karşılandı. Tabyalarda toplanan kalabalık, okunan Kuran-ı Kerim'i dinledi. Müftü Hasan Çınar tarafından yapılan duada etkinliğe katılanlar hep birlikte 'Amin' dedi. Topluca okunan İstiklal Marşı sonrası anma töreni sona erdi. Etkinliğe katılanlar, belediye otobüsleri ya da yürüyerek kente döndü.
Sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı Aziziye Tabyaları'na tırmanış etkinliğine Vali Ahmet Altıparmak, AK Parti grup Başkan Vekili Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Ağrı Milletvekili Erzurum İl Koordinatörü Ekrem Çelebi, Erzurum Milletvekili Adnan Yılmaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı, Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Uysal Ağaoğlu, Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, Müftü Hasan Çınar, kamu kurum müdürleri, öğrenciler, askerler, sivil toplum kurumları, izciler ile çocuk, yaşlı ve gençlerden oluşan yaklaşık 20 bin kişi katıldı. Yürüyüşün geçen yıl ilkinin düzenlendiğini anımsatan Vali Ahmet Altıparmak, şöyle dedi:
"9 Kasım Tabyalar Platformu'nun organize ettiği bir yürüyüş. Büyük ilgi gösterdikleri için Erzurumlular'a teşekkür ediyorum. Müftü hocamız muhteşem bir dua ile bizi o geçmiş günlerin maneviyatına yükseltmiş oldu. Buna inşallah Erzurumlular, Erzurumlu gençler sahip çıkar. Bu, bugünle bitmez yıllarca devam eder. En azından yılda bir defa bile olsa bu manevi havayı yaşamış oluruz."
93 harbi sırasında tabyalara düşman baskınının olduğunu hatırlatan Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ise, şöyle konuştu:
"1877-78, 93 harbi dolayısıyla tabyalarda düşman baskını oluyor. Mehmetcikler şehit düşüyor. Bunu duyan Erzurumlu ve din adamlarımız minarelerden Sabah ezanı ile baraber bütün halkı buraya davet ederler. Halk buraya gelir tabi burası işgal altındadır. 500'e yakın Erzurumlu da burada şehit olur. Bütün şehitlerimizi ve o gün şehit düşen kardeşlerimizi, büyüklerimizi rahmetle yad ediyoruz. Allah milletimize bir daha öyle bir gün göstermesin."
Erzurum İl Müftülüğü'ne bağlı imam hatiplerin okuduğu Kur'an-ı Kerimin ardından İstiklal Marşı okuyan 10 binler daha sonra Müftü Hasan Çınar’ın yaptığı duaya amin dediler. Duanın ardından tabyaların gezilmesi ve Nene Hatun'un kabrinin ziyareti ile program sona erdi.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümü öğrencilerinin günün anlam ve önemi belirten resim sergisini gezen Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, tek yürek olup, birlik ve beraberlik içinde yeniden böylesi bir yoğun ilgiyle şehitler ve gaziler için tabyalara yürünmesinin anlamlı olduğunu belirterek” Çocuklarımız bu destanı bilmeli ve öğrenmeleridir. Özellikle gençler bundan sonra bu etkinliği hiç aksatmadan devam ettirmeli.137 yıl önce burada yaşanan kahramanlığı tüm dünya bilmeli” diye konuştu.
93 HARBİ
“93 Harbi ya da 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı padişahı II. Abdülhamit ve Rus çarı II. Alexander döneminde yapılmış olan bir Osmanlı-Rus Savaşı'dır. Rumi takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden Osmanlı tarihinde 93 Harbi olarak bilinir. Hem Osmanlı Devleti'nin batı sınırındaki Tuna (Balkan) Cephesi'nde, hem de doğu sınırındaki Kafkas Cephesi'nde savaşılmıştır. Savaşa hazırlıksız yakalanan Osmanlı Devleti, çok ağır bir yenilgi almıştır. Savaşın başlıca sebepleri; Osmanlı Devleti'nde yaşanan azınlık isyanları, Rusya ve Batı Avrupa ülkelerinde, Osmanlı Devleti'nde yaşayan Hıristiyanların insan haklarının çiğnendiği konusunda oluşan tek taraflı kamuoyu, Rusya'nın Balkanlardaki genişleme siyaseti, Romanya ve Bulgaristan'ın bağımsızlık istekleri ve Panslavizm akımıdır. Avrupa'nın büyük güçleri savaşı önlemek için İstanbul'da Tersane Konferansı'nı toplamışlar, ancak Osmanlı Devleti'ne yaptıkları taleplerin reddedilmesi üzerine savaş patlak vermiştir. Yaklaşık 1 yıl süren savaşta Osmanlı orduları, savunma savaşı yapmıştır. Batılı devletler ise tarafsız kalarak, savaşı bitirmek için arabuluculuk yapmıştır. Özellikle Balkanlarda bu olaylar neticesinde etnik temizlikler yaşanmış ve yer yer kırımlar görülmüştür. Sonunda batıdaki Osmanlı savunma hatlarını kıran Rus ordularının önü açılmış, dirençle karşılaşmadan İstanbul'un eşiğine (Yeşilköy) kadar ilerleyerek Osmanlı Devleti'nin varlığını tehdit etmiş ve bunun sonucunda Osmanlı Devleti Ayastefanos Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır. Ancak Batı Avrupa ülkelerinin bu antlaşmanın koşullarından hoşnut kalmamaları sonucu bu antlaşma geçerliliğini yitirmiş ve yeniden imzalanan Berlin Antlaşması ile Osmanlı Devleti, çok fazla toprak kaybetmiş, Balkanlar'daki nüfuzunu büyük ölçüde yitirmiştir. Balkanlar'da ve Kafkasya'da sayıları 1 milyonu aşkın Osmanlı vatandaşı mülteci konumuna düşmüş, savaş süresince ve savaştan sonra Anadolu'ya dev göç dalgaları yaşanmıştır.”
Son Güncelleme: 10.11.2014 09:19