Atlama kulelerinin çöken pistlerinde bilirkişi heyeti olarak incelemelerin tamamlandığını ifade eden Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği öğretim görevlisi Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu, yapılan deneyler ışığında delillerin toplandığını, değerlendirildiğini ve sonuç olarak acil bir eylem planının gerekmediğini söyledi. Prof. Dr. Mollamahmutoğlu, “15 Temmuz tarihinde Erzurum kayakla atlama kulelerinde öğleden sonra bir heyelan meydana geldi. Bizlerde 16 Temmuz’da bu alana ulaştık. Bakanlık adına bilirkişi olarak görevlendirildim. Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü’nden, Gençlik Spor Genel Müdürümüz, tesisler dairesi başkanımız ve birkaç mühendis arkadaşla birlikte Ankara’dan hareket etmiş olduk burada da toplanmıştık. Heyelanın meydana geldiği tarihten itibaren arazi hemen araziyi incelemeye başladık. Tabi yapılacak ilk iş arazi gözlemsel değerlendirmesiydi. Heyelanın büyüyüp büyümeyeceği, alanının genişleyip genişlemeyeceği var olan heyelan dışındaki yapıların risk potansiyeli teşkil edip etmediği ve varsa acil bir eylem planının oluşturulmasıydı bunun için ilk gün biz tam 4 saat bir çalışma yaptık ve bir yol haritası belirledik. O günden bugüne yaklaşık 2 aylık bir sürede hemen arazi çalışmalarını başlattık ve süreklide arazi gözlem altında tutuldu. Herhangi bir potansiyel hareket olabilir mi mevcut yapılar risk altında olabilir mi sürekli gözlemler yapıldı fakat gözlemsel verilerin yeterli olmadığı düşünülerek arazi deneylerinin hızla başlatılması programlanmıştı bu kapsamda Gençlik Spor Bakanlığımız bütün desteğini ve imkanlarını sağladı ve hemen araziye çalışmaları için ekip ve ekipman gönderdi. Burada jeofizik çalışmalar yapıldı. Bunu destekleyen sondaj çalışmaları ve bunlar arasında en önemli olan hareketin var olup olmadığına dair bilgi sunacak ingronometre deneyleri yapılmaya başlandı. Bu deneylerin ışığında deliller toplandı, değerlendirildi, yorumlandı ve sonuç olarak acil bir eylem planının gerekmediği ortaya çıktı. Burada yapılan çalışmalarla biz artık heyelanın oluş nedeni üzerine yoğunlaştık. Daha sonrada sadece bununla kalınmadı buradaki verilerle yani bakanlığın vereceği kararla bu alan ıslah edilecekse bunun ıslah projeleri üzerinde de ön çalışmalar yapıldı. Bugün itibariyle biz bu çalışmaları tamamlamış bulunuyoruz. Bizim ekip olarak arazide yapacağımız tüm çalışmalar tamamlandı. Artık bunların teknik anlamda ifade edilmesi yani rapor haline getirilmesi kaldı. Bu da bu ayın sonu itibariyle teknik detaylarla birlikte bakanlığımıza sunulacaktır” dedi.
“BAKANLIĞA ISLAH PROJESİNİ ÖNERDİK”
Bakanlığa ıslah projesini önerdiklerini ifade eden Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu şunları söyledi:
“Bakanlığa ıslah projesini önerdik. Ama belki olması gereken bugünde bu çalışmalar başında yapılması gereken çalışmalardı. Onunla birlikte projelendirme de öyle yapılması gerekti. Bizim en büyük mutluluğumuz bu çalışmaları zamanında bitirmiş olmamız bundan sonraki yol haritası bakanlığımızın takdirinde olacaktır.”
“ERZURUM’A İKİNCİ SEMBOLÜ TEKRAR KAZANDIRILACAK”
İlgili birimlerde gerçekten büyük bir özveriyle çalıştığını belirten Prof. Dr. Mollamahmutoğlu, Erzurum’a ikinci sembolü tekrar en güvenli şekilde kazandırılacağını söyledi. Mollamahmutoğlu, “Yani Türk mühendislerine ve bilim adamlarına bu açıdan güveniyoruz. Farkımızı da göstereceğiz zaten. Biz burada en ufak ihtimale dair zemin tanımıyoruz. Bunun için dedim biz Türk bilim adamlarına ve mühendislerine güvenin farkı göreceksiniz. Çağdaş dünyanın geldiği seviyede denizin ortasında bile yapı yapılabiliyorsa bu mühendislik artık her koşulda her türlü yapıyı inşa etme becerisi gösterebilir. Burada da şöyleydi böyleydi gibi tartışmalar çok önemli değil. Arzu edilirse burada da bu iş en güzel ve en iyi şekilde tesis edilir” dedi.
“HUKUK SÜRECİ DEVAM EDİYOR”
Mollamahmutoğlu, “Bu olayın bir de hukuk süreci var. Mahkeme bilirkişileri var onlarında çalışmaları olduğu için dolayısıyla onlarda rapor hazırlıyor onlarda raporlarını sunacak. Bütün bunlar harmanlanıp karar verilecek. Onun için burada suçlu kimdi? Ne oldu acaba? Ne yapıldı ve edildi bu tamamen yargının sorumluluğunda onu da yargı ele alacaktır. Biz bizim sorumluluğumuzu yaptık. Bakanlığımıza bunu sunacağız. Zemin etütlerini biz zemini tanıyıp ona göre bir yapı dizaynı sunmak için yaparız. Yoksa bura iyi bura kötüdür diye değil. Yapılabilecek her şey yapılır. Dolayısıyla burada yapılması gerekiyorsa burada da yapılır hiçbir endişeniz olmasın. Burada da tabii ki yapılabilir. Bundan endişeniz olmasın. Bir yerde siz bilimsel olarak yapılabilirliğini söylersiniz ama ilgili kurum onun takdirini başka şekilde değerlendirir ve öyle karar verir” dedi.
Editör