Prof. Dr. Ceylan, “Son zamanlarda tahammül sınırlarını zorlayan bazı kendini bilmez insanlar, çok çirkin saldırılarla Türk milletinin kutsallarıyla oynamaktadırlar. Ancak unutmamalılar ki o bayrak, binlerce yıldır bağımsız bir şekilde yaşayan Türk milletinin bayrağıdır. O bayrak Anadolu’da yaşayan herkesin ortak paydası olmuş, Anadolu’nun her tarafından milyonlarca insan bu bayrak için kan dökmüştür. Bu sebeple Türk milletini birbirine düşürmeyi amaçlayan şer güçlere er ya da geç Türk milleti cevabını verecektir. Kimse Türk milletinin kutsallarıyla oynamasın” diye konuştu.
Prof. Dr. Ceylan, daha sonra şunları kaydetti; “Milletimizin bayrağa olan sevgisini Arif Nihat Asya, Bayrak şiiriyle çok güzel ifade etmiştir.
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar!
Yurda, ay-yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, herşeyim;
Yer yüzünde yer beğen:
Nereye dikilmek istersen
Söyle seni oraya dikeyim!
Prof. Dr. Ceylan, daha sonra şunları kaydetti; “Milletimizin bayrağa olan sevgisini Arif Nihat Asya, Bayrak şiiriyle çok güzel ifade etmiştir.
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar!
Yurda, ay-yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, herşeyim;
Yer yüzünde yer beğen:
Nereye dikilmek istersen
Söyle seni oraya dikeyim!
Editör
Son Güncelleme: 10.06.2014 10:20
