Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Savaş Eğilmez, Türkiye’nin hem içeride hem sınırlarında hem de Avrupa’da DAEŞ’e karşı en etkili mücadeleyi gösteren ülke olduğunu belirtti.
Türkiye’nin her terör örgütüne karşı takınmış olduğu kararlı tavrı, DAEŞ’e karşı da sergilediğini ifade eden Dr. Savaş Eğilmez, “Terör örgütü DAEŞ, Irak’ta ve Suriye’de adını duyurduğundan beri, içeride ve dışarıda Türkiye’nin DAEŞ’i desteklediğine dair maksatlı, yanlı ve yalan iddialar ortaya atıldı. Bu kara propagandanın içerideki sahipleri müstemleke basını, PKK terör örgütünün siyasi uzantıları ve müstemleke aydınlarından oluşan gruptur. Bunlar hatırlanacağı gibi bu karalamayı o kadar ileri götürmüşlerdir ki, sistemli ve koordineli bir şekilde devletin en mahrem kurumuna yönelik bir kumpas düzenlemiş ve MİT tırları üzerinden ülkemizi uluslararası platformda karalama girişiminde bulunmuşlardı. Bu koordineli saldırının dışardaki ayakları ise Türkiye’yi Ortadoğu denkleminin dışına atmak ve bölgedeki Türk nüfusunu etkisiz hale getirip, görünmez kılmak isteyen Rusya, İran, Suriye’deki Esed rejimi gibi yönetimler ve bu yönetimlerin uzantılarıdır. Türkiye’yi Ortadoğu denkleminde görmek istemeyen dışarıdaki güç odakları ve bunların ülkemizdeki yandaşları çok yoğun bir şekilde; Türkiye, DAEŞ terör örgütünü destekliyor propagandası yapıyor. Fakat bölgede ve Avrupa’da yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin her terör örgütüne karşı takınmış olduğu kararlı tavrı, DAEŞ’e karşı da sergilediğini gösteriyor. Türkiye hem içeride hem sınırlarında hem de Avrupa’da DAEŞ’e karşı en etkili mücadeleyi gösteren ülkedir. Bu mücadele kapsamında, bugüne kadar 124 ülkeden 35 bin 970 kişiye, Türkiye'ye giriş yasağı konmuştur. 92 ülkeden 2 bin 894 kişi sınırdışı edilmiştir.” diye konuştu.
Almanya’da faaliyet gösteren bazı gazete ve haber sitelerine göre, Türkiye’nin Ocak ayının başında, başta Almanya olmak üzere Fransa, Avusturya, İtalya, ve Belçika’da muhtemel DAEŞ saldırılarının önüne geçtiğini belirttiklerini söyleyen Dr. Eğilmez, şöyle konuştu:
“Müncher Merkür gazetesinde, Alman Devlet televizyonu ARD’nin internet haber portalı Tagesschau.de ve heute.de haber sitelerinde yayınlanan haberlere göre, Almanya’nın Münih kentinde yılbaşı gecesinde verilen terör alarmına ilişkin uyarının Türkiye’den gittiği belirlendi. Türk Milli İstihbarat Teşkilatının, 5 kişilik Daeş’li grubun Avrupa’ya geçtiği ve yılbaşı gecesi eylem yapacakları bilgisini Almanya, Fransa, Avusturya, İtalya ve Belçika’yla paylaştığı ortaya çıktı. Münih Emniyet Müdürü Hubertus Andra’nın, “5-7 dolayında zanlı tarafından saldırı düzenleneceğine dair dost bir ülkenin gizli servisinden uyarı aldık” açıklamasında işaret ettiği ülkenin Türkiye olduğu belirlendi. MİT’in, Avrupa’nın önemli kentlerinde yılbaşında kanlı eylemler yapılacağı bilgisini Avrupa'ya aktardığı bilgisi, Avrupa’daki haber sitelerinde yayınlanırken, nereleri hizmet ettiği çok iyi bilinen bazı odaklar bu gelişmeleri göz ardı ederek, DAEŞ terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleyi işlerine gelmediği için görmezden gelmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terörün kimliğine ve neye hizmet ettiğine bakmaksızın, teröre karşı mücadelesini ve işbirliğine devam etmektedir. Çünkü Türk devlet geleneğinde, terör her zaman insanlık suçu sayılmış ve ona göre muamele yapılmıştır.”
Türkiye’nin her terör örgütüne karşı takınmış olduğu kararlı tavrı, DAEŞ’e karşı da sergilediğini ifade eden Dr. Savaş Eğilmez, “Terör örgütü DAEŞ, Irak’ta ve Suriye’de adını duyurduğundan beri, içeride ve dışarıda Türkiye’nin DAEŞ’i desteklediğine dair maksatlı, yanlı ve yalan iddialar ortaya atıldı. Bu kara propagandanın içerideki sahipleri müstemleke basını, PKK terör örgütünün siyasi uzantıları ve müstemleke aydınlarından oluşan gruptur. Bunlar hatırlanacağı gibi bu karalamayı o kadar ileri götürmüşlerdir ki, sistemli ve koordineli bir şekilde devletin en mahrem kurumuna yönelik bir kumpas düzenlemiş ve MİT tırları üzerinden ülkemizi uluslararası platformda karalama girişiminde bulunmuşlardı. Bu koordineli saldırının dışardaki ayakları ise Türkiye’yi Ortadoğu denkleminin dışına atmak ve bölgedeki Türk nüfusunu etkisiz hale getirip, görünmez kılmak isteyen Rusya, İran, Suriye’deki Esed rejimi gibi yönetimler ve bu yönetimlerin uzantılarıdır. Türkiye’yi Ortadoğu denkleminde görmek istemeyen dışarıdaki güç odakları ve bunların ülkemizdeki yandaşları çok yoğun bir şekilde; Türkiye, DAEŞ terör örgütünü destekliyor propagandası yapıyor. Fakat bölgede ve Avrupa’da yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin her terör örgütüne karşı takınmış olduğu kararlı tavrı, DAEŞ’e karşı da sergilediğini gösteriyor. Türkiye hem içeride hem sınırlarında hem de Avrupa’da DAEŞ’e karşı en etkili mücadeleyi gösteren ülkedir. Bu mücadele kapsamında, bugüne kadar 124 ülkeden 35 bin 970 kişiye, Türkiye'ye giriş yasağı konmuştur. 92 ülkeden 2 bin 894 kişi sınırdışı edilmiştir.” diye konuştu.
Almanya’da faaliyet gösteren bazı gazete ve haber sitelerine göre, Türkiye’nin Ocak ayının başında, başta Almanya olmak üzere Fransa, Avusturya, İtalya, ve Belçika’da muhtemel DAEŞ saldırılarının önüne geçtiğini belirttiklerini söyleyen Dr. Eğilmez, şöyle konuştu:
“Müncher Merkür gazetesinde, Alman Devlet televizyonu ARD’nin internet haber portalı Tagesschau.de ve heute.de haber sitelerinde yayınlanan haberlere göre, Almanya’nın Münih kentinde yılbaşı gecesinde verilen terör alarmına ilişkin uyarının Türkiye’den gittiği belirlendi. Türk Milli İstihbarat Teşkilatının, 5 kişilik Daeş’li grubun Avrupa’ya geçtiği ve yılbaşı gecesi eylem yapacakları bilgisini Almanya, Fransa, Avusturya, İtalya ve Belçika’yla paylaştığı ortaya çıktı. Münih Emniyet Müdürü Hubertus Andra’nın, “5-7 dolayında zanlı tarafından saldırı düzenleneceğine dair dost bir ülkenin gizli servisinden uyarı aldık” açıklamasında işaret ettiği ülkenin Türkiye olduğu belirlendi. MİT’in, Avrupa’nın önemli kentlerinde yılbaşında kanlı eylemler yapılacağı bilgisini Avrupa'ya aktardığı bilgisi, Avrupa’daki haber sitelerinde yayınlanırken, nereleri hizmet ettiği çok iyi bilinen bazı odaklar bu gelişmeleri göz ardı ederek, DAEŞ terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleyi işlerine gelmediği için görmezden gelmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terörün kimliğine ve neye hizmet ettiğine bakmaksızın, teröre karşı mücadelesini ve işbirliğine devam etmektedir. Çünkü Türk devlet geleneğinde, terör her zaman insanlık suçu sayılmış ve ona göre muamele yapılmıştır.”
Editör
bir buna yorum yapmadığın kalmıştı ona da yaptın. sayın hocamızdan her vilayete böyle akademisyen lazım.