Ertaş açıklamasını şöyle sürdürdü; Bir arazinin yerleşke alanı olabilmesi için ilgili kurumların dikkat çektiği tüm parametrelere uygun olması lâzım. Bu parametreler; kamulaştırma maliyeti, ulaşım, kente uzaklık, arazinin yapısı, birimler arası ilişkiler, altyapı ve depremselliktir. Kaldı ki burası daha önce Atatürk Üniversitesi’ne ait yerleşke alanıydı, şimdi ETÜ’ye devredildi. Kampus yerinin seçimine de Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı Koordinatörlüğü’nde, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı, YÖK temsilcisi, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü, ilin valisi, belediye başkanı, üniversite rektöründen müteşekkil KURUL kararı karar verir. Prof. Dr. Muammer Yaylalı’nın rektörlüğünden yaklaşık dört ay önce Erzurum Valiliği Maliye Bakanlığı’na yer tahsisi konusunda üç öneride bulunmuş: Bunlardan biri Atatürk Üniversitesi’ne ait ve şu an ETÜ’ye verilmiş olan arazi, biri Tafta ve diğeri de Müdürge köyü civarı. 15 Nisan 2011’de de bu arazinin Atatürk Üniversitesi’nden alınıp ETÜ’ye verilmesine karar verilmiş.
Ayrıca inşaatta beton sulamalarını araziden su çıkıyor diye gösterirseniz, kamuoyunu yanıltmış olursunuz. Yaptığımız görüşmelerde açılan 40 kuyunun sadece 8’inde 11 metreden su çıktığını gördük. Diğer kuyularda 30 metrede suya rastlanmış durumda.
Herkesin ETÜ’nün yerleşke yeri için farklı teklifi ve düşüncesi olabilir. Her düşünce saygıdeğerdir. Dernek olarak bizim de ETÜ yerleşkesi yeri için farklı tekliflerimiz olurdu. Ancak bunları tartışmak bugün anlamsız. Şimdiye kadar harcanan para ve emeğin yanı sıra, arazinin zaten diğer üniversite için çok önceleri tahsis edilmiş bir arazi olduğu göz önünde bulundurulduğunda eğitim öğretimin başlamasına kısa bir süre kala ETÜ arazisiyle ilgili gelinen bu durum şehre ve ETÜ’ye zarar verecektir. Yapılması gereken yararsız tartışmalarla şehrin enerjisini tüketmemek, yıllarını kaybetmemektir. Danıştay konuyla ilgili muhataplarından, Erzurum Valiliği ve Maliye Bakanlığı’ndan belgeler ve açıklamalar istemiş. Çok yakın zamanda yanlıştan dönüleceğini ve yürütmeyi durdurma kararının iptal edileceğini umuyoruz.”
Editör