Son günlerde Ukrayna’nın Kırım Özerk Bölgesinde meydana gelen olayları değerlendiren Eren, “Barış Denizi olarak bilinen Karadeniz’de dengelerin değişmesi neticesinde telafisi mümkün olmayan bir süreç başlayabilir. Sadece Türkiye için değil ona sınırı olan her ülke için anlam ifade eden Karadeniz statüsünü korumalıdır ’’ dedi.
Kırım bölgesinin en kadim halklarından biri olan Kırım Tatarlarının uzun süre zulümlere maruz kaldığını ve soğuk savaş boyunca sürgün edilerek azınlık durumuna düşürüldüğünü ifade eden Hikmet Eren, “Asırlar boyu Osmanlı himayesinde olan Kırım toprakları 18. yüzyıldan itibaren Çarlık Rusya’nın kontrolüne geçmiştir. Kırım, mimarisi ve kültürel arka planıyla bir Osmanlı vilayetidir. Kırım Tatarlarının maruz kaldığı bu asimilasyon politikaları neticesinde de Kırım’ın demografik yapısı değiştirilmiştir’’ diye konuştu.
Ukrayna’nın jeopolitik önemi, Karadeniz bölgesindeki stratejik konumu ve Kırım’ın statüsü meselesini değerlendiren Hikmet Eren, “Kırım bölgesinde Rus etnik grubu sayı olarak daha fazladır ve bu bakımdan da Rusya ciddi anlamda Kırım’ın geleceğini tayin etme hususunda misyon yüklenmiş durumdadır. Rus nüfusun Rusya ile bütünleşme arzusu Ukrayna’da yaşanan son gelişmelere paralel olarak artmıştır. Şunu unutmayalım ki Kırım’da yaşayan Ruslar, Ukrainler ve Kırım Tatarları Kırım’ın geleceğini çizecektir. Bu bağlamda Kırım’ın statüsü sadece Rusya’nın inisiyatifinde olmamalı ve statü konusunda geniş bir toplumsal uzlaşı sağlanmalıdır’’ ifadelerini kullandı.
“Kırımda yaşanan sürecin kansız bir şekilde hallolması en büyük temennimizdir” diyen Hikmet Eren, Bugünden yarına ortaya çıkan süreci bertaraf edebilmek adına Türkiye Cumhuriyeti devletinin sorumluluklarını yerine getireceğine inandığını sözlerine ekledi.
Editör
Son Güncelleme: 04.03.2014 11:48