SYDV KONUTLARI MAĞDUR ETTİ
Doksan beş yıl önce düşman işgalinden kurtulan Erzurum’un, Erzurumlunun bir kısmının 21’inci asırda yaşanmaması gereken birtakım olaylardan yakasını kurtaramadığını ifade eden Öztürk daha sonra şunları kaydetti; “Sosyal Yardımlaşma Vakfı 1+1 Konutları ve o konutlarda yaşanan mağdur olmuş, mağdur edilmiş vatandaşlarımızın sorunları hakkında bilgilendirmek istiyorum. Değerli milletvekilleri, sizlere anlatacağım konu ülkemizin birçok yerinde yaşanıyor. Ben sadece Erzurum’da yaşananlardan bir kısmına değinmek istiyorum. Sosyal Yardımlaşma Vakfı öncülüğünde TOKİ tarafından yapılan 456 konut, yerleşim yeri itibarıyla sosyal hayattan mahrum, toplu taşıma hizmetlerini alamayan, âdeta aileleri yarı açık bir cezaevine hapsetmiş bir cezalandırma şekline dönüşmüştür, nitekim burada yaşayan insanlar yaşadıkları bölgeye “Belene Kampı” adını vermişlerdir. Bizzat yerinde görmüş, yerleşim yeri sakinlerinin sıkıntılarına şahit olmuş bir arkadaşınız olarak bu meseleyi en yalın hâliyle anlatmaya gayret edeceğim.
Konutların hak sahiplerine tesliminde bir kısım eksiklikler olmasına rağmen “Bilahare bu eksiklikler yerine getirilecek.” denilerek insanlar bu konutlara yerleştirilmiş ama o gün bu gün bunların semtine uğrayan hiçbir kimse yok, yüklenici firma da sözlerini yerine getirmemiştir. Bu konutlardaki ailelerin zaten dar gelirli olmaları hiç hesaba katılmamış ve dikkate alınmamıştır. 456 konutluk evlere yerleşen aile sayısı 300 civarındadır, geriye kalan boş dairelerin yakıt ve ortak giderleri bu sitede oturanlar tarafından karşılanmaktadır. Bu da her aileye artı bir maliyet getirmekte, 400 lira civarında bir maliyete sebebiyet vermektedir. Gün geçtikçe de bu problemlere problemler eklenmekte, toplu konut sakinleri sıkıntılarını çözecek bir makam arama gayreti içerisine girmişlerdir.
Muhterem milletvekilleri, ev sahibi olma hayallerini kuran bu dar gelirli vatandaşlarımızın mutlu yaşamalarını sağlamak, imkânlarını artırmak ve sıkıntılarını çözmek elbette ki Hükûmetin işidir. Ne yazık ki bu aralar bütün enerjisini İmralı’daki bebek katilinin himmetine yönelten Hükûmet, Erzurum’da unuttuğu bunca vatandaşı gibi, ülkemizin daha nice yerlerinde kimleri unutmuştur varın siz düşünün.
Bu aileler çocuklarını en yakın okul olan Hilalkent İlkokuluna gönderdiklerinde bölgedeki diğer site sakinlerinin, diğer konutlarda yaşayan insanların okul idaresine yaptıkları baskı sonucu çocuklarının sınıflarını ayırmakta, bu yörelerden gelen çocuklarla kendi çocuklarının aynı sınıflarda okumaması için okul idaresine baskı yapmaktadırlar. Konutların 30 metre önünden her gün tren geçmekte ve bunun için hiçbir tedbir alınmamaktadır. O körpe dimağlar sosyal ayrımcılığa maruz kaldıkları gibi can güvenliklerinin de herhâlde hiç önemi kalmamıştır."
Editör